Şili’de Pinochet döneminden kalma anayasanın yerine hazırlanan metinde, temel haklardan doğaya, adaletten kadın haklarına çok sayıda başlık yer alıyor. Yeni anayasaya göre, özgür, laik, kamusal eğitim sisteminin genişletilmesi devletin birincil görevi. Toplumsal cinsiyet eşitliği de uygulanmak zorunda.

Şili'de Pinochet döneminin anayasası değişiyor: Umudun anayasası
Şili’de 1990’da sona eren Pinochet rejiminden kalma anayasanın yeniden yazılmasına ezici çoğunluk onay vermişti.

Deniz Alp YILMAZ

Güney Amerika ülkesi Şili’de, diktatör Pinochet döneminden kalma anayasanın değiştirilmesi için çalışmalar sürüyor. Köklü değişiklikler getirmesi beklenen yeni anayasanın resmi taslağı, Cumhurbaşkanı Gabriel Boric’e teslim edilirken 41 yıl önce askeri diktatörlük tarafından dayatılan anayasanın değiştirilmesi için halk, 4 Eylül’de referanduma gidecek. Şili’de hazırlanan “ilerici yeni anayasa”nın metnini çevirdik.

Toplumun farklı kesimlerinin bir araya gelerek uzun süredir üzerinde çalıştığı anayasa, şu cümlelerle başlıyor: “Bizler, çeşitli uluslardan oluşan Şili halkı, katılımcı, eşit ve demokratik bir süreçte üzerinde anlaşmaya varmış olduğumuz bu anayasayı özgür irademizle kendimize bağışlıyoruz.”

Yeni ve demokratik anayasa içerisinde, temel haklar, doğa ile ilgili düzenlemeler, adalet sistemi, katılımcı demokrasi gibi birçok başlık yer alıyor. Anayasa içerisinde Şili, “Sosyal ve demokratik bir hukuk devletidir. Çok uluslu, kültürlerarası, bölgesel ve ekolojiktir” şeklinde tanımlanıyor. Devletin sorumlulukları ise şu ifadelerle özetleniyor: “Kuruluşu itibariyle dayanışmacı bir cumhuriyettir. Demokrasisi kapsayıcı ve eşitlikçidir. Onur, özgürlük, insanların maddi eşitliği ve onların doğayla olan koparılamaz ilişkilerini içkin ve devredilemez değerler olarak tanır. İnsan haklarının korunması devletin temelini oluşturur. İnsanların tüm haklardan eşit derecede yararlanmasını sağlamak devletin görevidir.”

Devletin toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması noktasındaki sorumluluğu da ilke olarak anayasada yer buluyor.

ÇOK SAYIDA TEMEL HAK

Temel insan hakları, “insanın doğasında var olan, evrensel, devredilemez, bölünmez ve birbirine bağımlı haklar olarak” tanımlanıyor. Bu hakların tam olarak kullanılması, bireylerin ve halkların onurlu yaşamı, demokrasi, barış ve doğanın dengesi için esas olarak kabul ediliyor. Bütün bireyler, yerli halklar, bu hakların sahibi olarak tanımlanırken doğa da anayasada tanınan ve kendisine uygulanabilen hakların sahibi olarak nitelendiriliyor. En temel insan haklarına ek olarak tanımlanan sorumluluklar, maddeler halinde özetleniyor:

ENGELLİ BİREYLERİN HAKLARI: Söz konusu madde ile tüm engelli vatandaşların iş gücüne yerleştirilme ve politik, ekonomik, sosyal, kültürel yaşama katılım hakları garanti altına alınıyor. Kanunların engelli bireylerin iş, eğitim, barınma, sağlık ve bakım ihtiyaçlarının karşılanması için politika ve programların geliştirileceği, koordine edileceği ve yürütüleceği ulusal bir sistem oluşturacağı belirtiliyor.

YAŞLI BİREYLERİN HAKLARI: Yaşlı vatandaşların, onurlu bir şekilde yaşlanma, insana yakışır bir yaşam için yeterli sosyal güvenlik yardımı alma, fiziksel, sosyal, ekonomik, kültürel ve dijital ortama erişebilirlik, siyasi ve sosyal katılım, yaş nedeniyle kötü muameleden uzak bağımsız bir hayat sürme hakları yasa ile güvence altına alınıyor.

YERLİ HALKLARIN HAKKI: Yerli halkların kendi kaderlerini tayin hakkı çerçevesinde kültürleri, kimlikleri, görüşleri, mirasları, dilleri, topraklarının korunması ve toprakları ile istedikleri takdirde devletin siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel yaşamına tam olarak katılımları yasa ile garanti ediliyor.

EĞİTİM HAKKI: İlgili maddelerde eğitim, diğer hakların kullanılması ve ülkenin bilimsel, teknolojik, ekonomik ve kültürel faaliyetleri için gerekli olan, yaşam boyu eğitim ve kalıcı öğrenme süreci olarak tanımlanıyor. Her bireyin eğitim hakkı olduğu yasa ile kaydediliyor. Eğitimin amaçları ortak iyinin inşası, adalet, insan haklarına ve doğaya saygı, halklar arasında demokratik bir ortamda bir arada yaşama, şiddet ve ayrımcılığın önlenmesi, eleştirel düşünme ve insanların gelişimi şeklinde belirleniyor. Milli eğitim sisteminin, bilgi çeşitliliğini teşvik edeceği, cinsiyetçilikten uzak olmak, yerli halklara kendi özerklikleri çerçevesinde haklar tanımak gibi anayasanın diğer maddeleri ile uyum içerisinde olacağı ifade ediliyor. Kamusal eğitim, milli eğitim sisteminin stratejik ekseni olarak belirlenirken; özgür ve laik bir kamusal eğitim sisteminin genişletilmesi, güçlendirilmesi ve yönetilmesi devletin birincil görevi olarak tanımlanıyor. Ayrıca devletin, eğitimin amaç ve ilkelerine adil bir şekilde katılımı sağlamak için bu sistemi sürekli finanse etmesi güvence altına alınıyor. Yüksek eğitim sistemi içerisinde yer alan kurumlar için her türlü kâr yasaklanarak devlete bağlı yüksek öğretim kurumları da kamusal eğitimin bir parçası olarak devlet tarafından finanse edilecek. Her bölgede en az bir devlet üniversitesi ve bir üst düzey devlet mesleki teknik eğitim kurumu bulunacak. Devlet, kanunla belirlenen şartları yerine getiren herkesin yüksek öğrenime erişimini güvence altına alacak. Anayasa bir bütün olarak öğretmenlerin temel rolünü eğitim hakkının güvence altına alınmasında kilit unsur olarak tanıyor ve eğitimcilerin katkılarına değer verip ve onları teşvik ediyor.

SAĞLIK HAKKI: Devlet, tüm kararlarında sosyal ve çevresel belirleyicilerin nüfusun sağlığı üzerindeki etkisini göz önünde bulundurarak, mümkün olan en yüksek sağlık düzeyine ulaşılması için gerekli koşulları sağlamak ile yükümlü. Sağlık sisteminin idaresi, kamu kurumları ve özel kurumların düzenlenmesi, gözetimi, denetimi de dahil olmak üzere devlete ait. Halk sağlığı kurumlarının güçlendirilmesi ve gelişmesini sağlamak da devletin görevleri arasında.

SOSYAL GÜVENCE HAKKI: Kanun; hastalık, yaşlılık, sakatlık, hayatta kalma, annelik ve babalık, işsizlik, iş kazaları ve meslek hastalıkları ile diğer sosyal durumlar için geçim araçları veya çalışma yeteneğinde eksiklik veya azalmaya sebebiyet veren hallerde, koruma sağlayan bir kamusal sosyal güvenlik sistemi kuracak. Özellikle ev ve bakım işi yapanlar için yardım teminatı sağlayacak. Sosyal güvenliğin finanse edildiği kaynakların, sistemin tesis ettiği yardımların ödenmesi dışında kullanılamayacağı yasa ile güvence altına alınıyor.

ÇALIŞMA HAKKI: Devlet insana yakışır bir iş ve onun korunmasını garanti ediyor. Bunlar adil çalışma koşulları, iş sağlığı ve güvenliği, dinlenme, tazminat garantisi ve çalışma bağlamında temel kazanımlara saygı gösterilmesi haklarını içeriyor. İşçiler, kendilerinin ve ailelerinin geçimini sağlayacak hakkaniyetli, adil ve yeterli bir ücret alma hakkına sahip. Ayrıca, eşit değerdeki iş için eşit ücret alma hakları var. Devlet, kırsal ve tarımsal alanda mevsimlik işlerde adil ve onurlu çalışma koşullarını garanti ederek, çalışma ve sosyal güvenlik haklarının kullanılmasını güvence altına alıyor.

BARINMA HAKKI: İnsana yakışır ve yeterli barınma hakkı anayasa ile tanınıyor. Devlet, konutların tasarımına, inşasına, rehabilitasyonuna, korunmasına ve yenilenmesine katılabilir. Konut politikalarının tasarımında özellikle ekonomik geliri düşük veya özel koruma gruplarına mensup kişiler dikkate alınacak. Devlet, cinsiyete dayalı şiddet gibi hak ihlalleri durumlarında sığınma evlerinin kurulmasını garanti ediyor.

BESLENME VE SU HAKKI: Gıda egemenliğini ve güvenliğini sağlamak devletin görevi. Devlet, ekolojik olarak sürdürülebilir tarımsal üretimi teşvik ediyor. Gıda üretimi için temel faaliyetler olarak köylü/yerli tarımını ve geleneksel balıkçılığı tanır, teşvik eder ve destekler. Ayrıca geleneksel tohumları özgürce kullanma hakkını garanti eder. Her insanın yeterli, sağlıklı, gıdaya erişim hakkı var. Ayrıca herkesin yeterli, sağlıklı, kabul edilebilir, uygun fiyatlı ve erişilebilir su hakkı var. Bunu şimdiki ve gelecek nesiller için güvence altına almak devletin görevi.

ENERJİ HAKKI: Herkesin asgari düzeyde uygun fiyatlı ve güvenli enerjiye ulaşım hakkı yasa ile tanınıyor. Devlet, enerji hizmetlerinin sürekliliğini sağlayarak, insanların ihtiyaçlarını karşılamalarına yarayan enerjiye eşitlikçi ve ayrım gözetmeksizin erişimi garanti ediyor. Aynı şekilde, yenilenebilir enerji üretimini teşvik eder.

KİMLİK HAKLARI: Herkes, cinsiyet kimlikleri ve ifadeleri, isim ve cinsel-duygusal yönelimler dahil olmak üzere tüm boyutları ve tezahürleriyle kimliğini özgürce geliştirme, yaşama hakkına sahip. Yerli halklar ve onların mensupları da, kimlik ve kültürel bütünlükleri ile kendi dünya görüşlerinin, yaşam tarzlarının ve kurumlarının tanınması ve bunlara saygı gösterilmesi hakkına sahip.

***

Cinsiyet eşitliği sağlanacak

Dünyada eşit sayıda kadın ve erkek tarafından hazırlanmış olan ilk anayasa olma özelliğini taşıyan yeni Şili Anayasa’sı, kadın hakları ile ilgili olarak oldukça ilerici maddeler içeriyor. Bu doğrultuda yönetim alanlarında toplumsal cinsiyet eşitliğini uygulamak, örgütsel işleyişlerinde ve seçim süreçlerinde kapsamlı bir eşitlik sağlamak ve kadınların tam siyasi katılımını teşvik etmek ile yükümlü kılınıyor. Tüm devlet organları da eşitlik ilkesine tâbi olup üyelerinin en az yüzde ellisinin kadın olması sağlanacak. Adalet sistemi de kadına yönelik şiddetin ve cinsel ve toplumsal cinsiyet ayrımının tüm tezahürlerini bütün alanlarda önlemek, cezalandırmak ve ortadan kaldırmak için tüm önlemleri almak ile yükümlü. Ayrıca daha önceki anayasada yer alan ve "Yasa, doğmamış çocuğun hayatını korur" şeklinde ifade edilen kürtaj karşıtı maddesi kaldırılıyor. Cinsel haklar ve üreme haklarının özgür, özerk, ayrım gözetmeksizin kullanılması anayasa ile güvence altına alınıyor.

***

Devlet doğayı korumakla yükümlü

Anayasa’da çevre ile alakalı kısım, “Doğanın hakları vardır. Devlet onları korumak ve saygı göstermekle yükümlüdür” ifadesi ile başlıyor. Devlet, ekolojik açıdan sorumlu bir idareyi benimsemek ile yükümlü kılınıyor. Çevreye zarar veren kişi, Anayasa ve yasalara uygun olarak ilgili idari, cezai ve hukuki yaptırımlarla çatışmayacak şekilde, onu onarmakla yükümlü. Devletin çevre ile alakalı olarak iklim değişikliği ve ekolojik krizin neden olduğu etkileri önlemek, uyarlamak ve hafifletmek için önlemler almak, biyoçeşitliliği korumak, hayvanların istismardan uzak bir hayat yaşama hakkını tanıyarak, onları korumak ve hayvanlara saygıya dayalı bir eğitimi teşvik etmek gibi sorumlukları Anayasa’da tanımlandı.