Şili’de sol, diktatörlüğün sonu olacak
Dünyanın dört bir yanında gençlik hareketi yükseliyor. Sağcı koalisyon bir ilk yaşayarak Meclis’te çoğunluğu sağlayamadı. Şili’deki gençlik hareketinden Lillo, “Yıllar süren yozlaşmadan sonra diktatörlük döneminin sonu geldi” diyor.
Yağmur Milena SARPKAYA
Şili’de iktidarın gerici politikaları etkisi altında yoksulluğa, işsizliğe mahkum edilen halk, düzeni yıkma yolunda. Her geçen gün yükselen sol hareket, halkta adeta bir coşku yaratıyor. 16 Mayıs’ta düzenlenen tarihi seçimle Anayasa’yı yazacak olan Kurucu Meclis seçildi. Yapılan seçimin sonucu yükselen solun gücünü bir kez daha gözler önüne serdi. Şili’nin modern tarihinde bir ilk yaşanmasına yol açan seçimin ardından sağcı koalisyon Meclis’teki yeterli çoğunluğu kazanamadı. Öte yandan Şili Komünist Partisi Gençlik Örgütü’nden bazı isimler belediye başkanlığı koltuğuna oturdu. Solun ve gençlik hareketinin yükseldiği Şili’deki gençlik hareketinden Javiera Morales Lillo Genç BirGün’e konuştu. Ülkedeki gerici sağ rejimi yıkacaklarını vurgulayan Şili gençlik hareketinden, bağımsız katılımcı Javiera Morales Lillo, “Pinochet’nin nihayet sonu geldi ve resmiyette demokrasi ile yönetilmemiz gerekirken yıllar süren yozlaşmadan sonra Pinochet anayasasının diktatörlük dönemi de beraberinde tarihe karışıyor” dedi.
EŞİTLİKÇİ VE SOSYAL ANAYASA TALEBİYLE
Varolan Anayasa’nın yarattığı tahribata değinen Lillo şu ifadeleri kullandı: “Anayasamız özel mülkü temel insan haklarının bile önüne koyuyor ve bu, büyük bir eşitsizlik yaratıyor. Sosyal haklar ve sağlık gibi temel haklara Anayasa’da neredeyse hiç yer verilmemiş. Şili’nin yerli halkları bu Anayasa’da temsil dahi edilmiyor ve yıllardır ayrımcılığa uğruyorlar. Eğitim sistemimiz ticarileştirilmiş ve bu düzende asgari ücret veya emekli maaşıyla yaşamak imkansız. Benim yaşadığım yer olan Patagonia’da kiralar oldukça yüksek ve asgari ücret çoğu kiradan daha düşük olduğu için insanlar her şeyden önce kira ödemekte bile zorlanıyor. Bu seçimlerden sonra bizler için yeniden yazılmış daha kapsamlı, eşitlikçi ve sosyal bir anayasaya sahip olmayı umuyoruz.”
Javiera Morales Lillo
Sağcı iktidarın yozlaşmışlığı ve beceriksizliğinden bıktıklarını kaydeden Lillo, “Şili’de solun son seçimlerdeki zaferi bunun için iyi bir başlangıç” dedi. Lillo, “Şili’de sol kazanıyor, çünkü bugüne kadar elitler ve muhafazakar kesim bize hiçbir zaman yardım eli uzatmadı. Sağcı senatörler her zaman sosyal planları ve temel haklara dair projeleri reddettiler. Halkın temiz su hakkına dayalı talepleri de dahil olmak üzere meclise giden tüm projelerin kaderi aynı oldu” diye konuştu.
ÇARPIK DÜZENİ DEĞİŞTİRECEĞİZ
Çarpık düzeni değiştireceklerininin altını çizen Lillo sözlerini şöyle noktaladı: “İnsanların faydasını öncelik gören yasalar oluşturmak neredeyse imkansız. Şili Anayasası’nda yasaların yeniden düzenlenmesi için yeni yasa tasarısının Cumhurbaşkanı’na sunulması gerekiyor. Bunun için de senatörlerin üçte ikisi tarafından onay alması ve yeterli sayıyı sağlaması gerek. Bu sürecin sonunda Cumhurbaşkanı yasa tasarısını doğrudan reddedebiliyor ya da anayasa mahkemesini yönlendirecek emirler verebiliyor. Eğer halk için bir şey yapılmasını ve temel hak ve özgürlüklerin yasal düzlemde yer almasını istiyorsak bu çarpık düzeni değiştirmemiz ve bizim hakkımızda kararları alanların sağcı ve muhafazakar elit zümre değil bizden insanlar olmasını sağlamamız gerekiyor.”