Silivri’nin toprakları betona boğulacak!
Silivri’de kurulmak istenen klinker öğütme tesisi için “çimento fabrikası değil” denilse de, resmi raporlar 990 bin tonluk çimento üretimini ortaya koydu. Yurttaşlar, etkilerinin gizlendiği projeye tepki gösterdi.

İlayda SORKU
İstanbul’un Silivri ilçesinde Boğaziçi Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından kurulmak istenen klinker öğütme tesisi tartışma yaratmaya devam ediyor. Bakanlık tarafından çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir kararı verilen projeye bölge halkı tepkili. Yurttaşlar, evlerinin yanı başına tam teşekküllü bir çimento fabrikası kurulmasına karşı mücadele ediyor.
Proje, Balaban Mahallesi’nde 20 bin metrekareyi aşan bir alanda hayata geçirilecek. Şirketin raporlarına göre tesisin adı “Klinker Öğütme Tesisi” olsa da faaliyet kodu ve üretim süreci çimento fabrikasına işaret etti. Proje dosyasında yıllık 990 bin tonluk kapasite, kırıcılar, dik değirmenler, katkı maddeleri ve paketleme üniteleriyle birlikte üretim zincirinin tamamlanacağı gösterildi.
Projenin toplam bedeli ise 495 milyon TL olarak belirlendi. Tesis, Balaban Mahallesi konutlarına yalnızca 575 metre uzaklıkta hayata geçirilecek. Bu yakınlık, projenin yaratacağı toz, gürültü ve ağır tonajlı TIR trafiğinin doğrudan hissedileceğini ortaya koydu.
HAVA KİRLİLİĞİ
ÇED dosyasında toz, gürültü, egzoz gazları ve çeşitli atıkların ortaya çıkacağı açıkça yer aldı. Filtreleme sistemleri vaat edilse de, 380 bin metreküp/saat kapasiteli filtrenin arızalanması halinde yoğun hava kirliliği kaçınılmaz olacak. Ayrıca proje dosyasında onlarca tehlikeli atık listelendi. Yılda 36 bin TIR hareketi öngörülürken, bu trafiğin yaratacağı gürültü ve hava kirliliği de dosyada yer aldı.
Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu daha önce yaptığı açıklamalarda projeyi “çimento fabrikası değil, sadece kırma küçültme yapılacak” sözleriyle savundu. Ancak proje dosyası, başkanın sözlerini boşa düşürdü. Dosyada üretim sürecinin Portland çimentosu üretimiyle sonuçlandığı açıkça yer aldı.
Konuya ilişkin açıklama yapan Kuzey Ormanları Savunması, “Silivri Çanta Köyü mevkilerimizde yapımına başlanan, doğaya ve halk sağlığına geri dönüşsüz zarar verecek olan klinker öğütme tesisi projesinin durdurulmasını istiyoruz. Kuzey Ormanları kırsalı sermayenin sanayi bölgesi ve çöplüğü değildir. İstanbul’u daha fazla çimento, beton tesisi değil; temiz hava, su, gıda, kırsal, mera, deniz, orman yaşatır” dedi.
BİRLEŞMEYE ÇAĞIRIYORUZ
Öte yandan projeye bir tepki de SOL Parti’den geldi. SOL Parti Silivri İlçe Başkanı Seçkin Akdeniz, ÇED gerekli değildir kararıyla önü açılan çimento tesisine ilişkin yazılı bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Akdeniz açıklamasında, iktidarın ve düzen partilerinin çevre söylemlerinin yeşil kalkınma masalları olduğunu belirterek, “Yaşam hakkı, doğa hakkı ve gelecek hakkı için Silivri’de çimento fabrikasına hayır” dedi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Biz SOL Parti olarak, düzen partilerinin ikiyüzlü çevre söylemlerini teşhir ediyoruz. Yeşil kalkınma toplantılarında verilen alkışlı pozlarla değil; köylünün kuruyacak kuyusuna, çiftçinin yok olacak tarlasına, çocukların soluyacağı havaya bakıyoruz. Çağrımız; tüm siyasi partilerden ve yerel yönetimlerden samimi bir tutum bekliyoruz: Halkın ve doğanın yanında olun, sermayenin değil. Silivri halkını, köylüsünü, çiftçisini, gençlerini ve kadınlarını bu mücadelede birleşmeye çağırıyoruz. Ekoloji mücadelesi, yaşam mücadelesidir. Yaşam hakkı, doğa hakkı ve gelecek hakkı için Silivri’de çimento fabrikasına hayır!”


