Altılı Masa, 9 ay önce aldığı karar uyarınca, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi” kuracak olan yeni anayasa taslağını dün kamuyla paylaştı…

Böylece farklı düşüncelerde olan ve farklı kültürlerden gelen siyasi partilerin uzlaştıkları özgürlükler, adalet, halkın kendini yönetmesi, bütçe hakkı, denetim ve denge gibi temel demokratik kurallarla birlikte, yasama, yargı ve yürütme erklerinin birbirlerinden ayrı güç olduğunu kabul eden bir taslağı, oluşturma başarısını gösterdiler!

Toplumda yaratılan sinerjiye böylelikle önemli bir katkı sunuldu…

***

Ancak, hazırlanan anayasa taslağını yaşama geçirebilmek, ülkeyi çürümekten kurtarıp yeniden çağdaş ve yaşanılabilir hale getirmek için başarmaları gereken yaşamsal bir strateji daha var!

O da AKP’yi seçimde sandığa gömmek!

***

Öncelikle AKP’yi zorlayarak” hemen seçime” götürmeleri gerekiyor!

Şayet hemen seçim olursa yürürlükte olan ittifak yasası işleyebilecek ve RTE’nin kaybetmesi gerçekleşecektir!

Mevcut yasa, Türkiye’nin belki de son fırsatı olabilir!

Ancak, 6 Nisan 2023’ten sonra yapılacak seçim, 6’lı Masa’yı da Emek ve Özgürlük İttifakı’nı da Sosyalist Güç Birliği’ni de hüsrana uğratabilir!

Çünkü seçim, Cumhur İttifakı’na avantaj sağlayacak taraflı bir yasayla yapılacaktır!

***

Bu konuyu evrensel hukuk bilgisine çok güvendiğim değerli dostum Avukat Erdal Işık’la konuştum, bana çok etraflı ve gerçekçi bir metin gönderdi…

Sizlerle paylaşmak isterim.

***

Avukat Erdal Işık bir soruyla düşüncelerini sıralamış!

Muhalefet elindeki kozu kullanacak mı veya neden kullanmaz?

***

1- Anayasa’nın 101/2 md.si uyarınca, Erdoğan’ın 3. kez aday olabilmesi mümkün değil. AKP+MHP’nin "Yeni sisteme geçildi, bu adaylık 2’nci kez adaylıktır, aday olmasına engel yoktur" şeklindeki savı, hukuki de değildir, Anayasa’ya temelden aykırıdır!

2- Erdoğan’ın 3. kez aday olabilmesinin tek yolu Anayasa 116/3 maddesi uyarınca TBMM’nin dönem tamamlanmadan, seçimlerin yenilenmesine 5/3 oyla karar vermesidir. Bu durumda 2. dönem tamamlanmadığı için Erdoğan bir kez daha aday olabilir. Bunun için TBMM’de 360 oya ihtiyaç vardır ve AKP+MHP+BBP’nin oyu 335’te kalmaktadır!

Yani muhalefet destek vermezse TBMM’de seçimlerin yenilenmesi kararının çıkması mümkün değildir.

3- Bir önceki seçim 24 Haziran 2018 tarihinde yapılmıştı.

Şayet, seçim süresinde yapılacaksa Milletvekili Seçim Kanunu’nun 6/2 md.si uyarınca seçim günü, 18 Haziran 2023 Pazar günüdür…

4- Yine Milletvekili Seçim Kanunu 6/2 md.si uyarınca oy verme gününden geriye doğru hesaplanacak altmış günlük sürenin ilk günü, seçimin başlangıç tarihidir.

Bu tarih ise 20 Nisan 2023 günüdür.

5- Dolayısıyla, eğer Anayasa 116/3 md.si hükmü uyarınca seçimin yenilenmesine TBMM tarafından karar verilecek ise, bu karar 20 Nisan 2023 tarihinden önceki bir tarihte olmak zorundadır. Zira seçimin yenilenmesi kararı, süresinde yapılacak seçimin başlangıç tarihi olan 20 Nisan 2023’ten sonraki bir günde karar alınarak yapılamaz!

6- Yeni seçim, 6 Nisan 2023 tarihinde yürürlüğe girecek olan yeni seçim yasasındaki değişikliğe göre yapılacaktır…
Dolayısıyla TBMM’nin seçimleri yenileme kararı uyarınca yapılacak seçim, 6 Nisan 2023 tarihinden önce yapılırsa (örneğin 2 Nisan 2023 Pazar) değiştirilmiş seçim yasasına göre değil, 2018’deki yasaya göre yapılmak zorundadır.
2018’deki yasa uyarınca ittifakın aldığı toplam oya göre milletvekili sayısı belirleniyordu. Şimdi ise, seçim bölgesinde ittifaka dahil olan partinin aldığı oy dikkate alınıyor. Böylece ittifakın artık oyları hesaba katılmıyor. Bu da daha az milletvekili çıkarmak anlamına geliyor!

7- Muhalefet partileri seçimin 6 Nisan 2023’ten önce yapılması halinde avantajlı olacakları için bu kararı desteklemeliler!

8- Aksi takdirde AKP+MHP, bu tarihi kabul etmezse muhalefet partileri olarak seçimin yenilenmesine destek vermediklerini açıklamalıdırlar!

Bu durumda AKP+MHP Seçimi normal zamanı olan 18 Haziran 2023’te yapmak zorunda kalacaktır.
Böylece Erdoğan’ın adaylığı hukuken meşru olmaktan çıkaracaktır.
En azından Erdoğan’ın yeniden seçilse dahi, siyasi meşruiyeti tartışmalı hale gelecektir!

***

Türkiye’nin yeniden laik demokratik parlamenter rejime dönebilmesi sadece 6’lı masa ile olamaz!

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın da Sosyalist Güç Birliği’nin de mutlaka rejim değişimine destek vermesi gerekir!

Giderek diktatörlüğe dönüşen “Ucube Cumhurbaşkanlığı” sistemin toptan yok olması, tüm demokrasi güçlerinin birlikte mücadelesiyle olur!

Bu gerçek unutulmamalıdır!

Şu bilinmeli ki; şimdi birlikte değiştirme zamanıdır!