Şimdi de petrol krizi

Konuk Yazar: Levent Özçağatay - Londra

Boris Johnson’ın başbakanlık koltuğuna oturmasından bu yana bir krizden ötekine sürüklenen Birleşik Krallık, şimdi de Brexit nedeniyle ortaya çıkan ağır vasıta sürücüsü eksikliğinin neden olduğu sıkıntılarla boğuşuyor.

Boris Johnson ABD’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Joe Biden’a şirin gözükmek için abartılmış bir coşku ve kimsenin gülmediği şakalarla küresel ısınma ve iklim değişikliği ile ilgili konuşmasını yaparken Birleşik Krallık’ta petrol istasyonlarında kuyruklar oluşmaya başlamıştı bile.


Bazı petrol istasyonlarına petrol nakliyatının aksaması sonucu beliren endişeleri gidermek için hükümet sözcülerinin ülkede yeteri kadar petrol olduğunu ve hiç bir araç sahibinin telaşa kapılmasına gerek olmadığını açıklamasının hemen ardından sürücüler panik içinde yollara düşüp petrol istasyonlarının önünde kuyruklar oluşturmaya başladılar. Bu halkın hükümete olan güvensizliğinin bir belirtisi. Petrol paniğinin pandeminin ilk günlerinde yaşanılan utanç verici makarna, pirinç, konserve ve tuvalet kâğıdı paniğini yeniden ortaya çıkarması fazla zaman almadı. Raflar yine boşaldı.

Krizin ana nedeni Brexit’i takiben ülkelerine dönen binlerce Avrupa Birliği vatandaşı ağır vasıta sürücüsünün yerlerinin doldurulamaması.

Sürücü açığının 100 bin civarında olduğu düşünülüyor. Karayolu taşımacılığı sektöründeki büyük firmalar ücretleri artırarak ve ikramiyeler sunarak birbirlerinin sürücülerini ayartmaya ve emekli olmuş yaşlı sürücüleri tekrar işe almaya başladılar. Hükümet ise Avrupa Birliği vatandaşı sürücülerine kısa süreli çalışma izni vermeyi ve gerekirse silahlı kuvvetler bünyesindeki sürücüleri göreve çağırmayı planlıyor. Bu arada buldukları çözümlerden bazıları da sürücülerin günlük çalışma saatlerinin artırılmasına ve sürücü kurslarının kısaltılmasına izin vermek. Bunların çözüme ne kadar katkı vereceği bilinmiyor. Avrupalı sürücülerin sorusu “Madem bize ihtiyacınız var neden süresiz oturma ve çalışma izni vermiyorsunuz?” olacak. Öte yandan kıta Avrupa’sında da sürücü açığı olduğu gözden kaçırılıyor.

Silahlı kuvvetlerden gelecek sürücülerin özel firmalarda çalıştırılması hukuki ve teknik açıdan mümkün olmayabilir. İskoçya’da askerlerin ambulans sürücüsü olarak istihdamı, sağlık servisi de bir devlet kurumu olduğu için böyle bir soru işareti taşımıyordu. Çalışma saatlerinin artırılması ise kaçınılmaz olarak yorgunluk nedeni ile kaza riskini artıracak. Üstelik bazı sürücüler fazla mesai yapmayacaklarını açıkladılar bile. Beş güne kadar kısaltılabilinecek sürücü kurslarının yeterli eğitimli vermesi ise olanaksız görülüyor. Karayolu Taşımacılığı, petrol dağıtımı ve sürücülerle ile ilgili meslek grupları karayollarında kaza riskini artıran bu türlü çözümlere şüpheyle bakıyorlar.

Bu kriz Boris Johnson’un Başbakanlık koltuğuna oturduğu Temmuz 2019’dan bu yana birbiri ardına gelişen ve altından kalkamadığı krizlerden yalnızca biri. Brexit nedeni ile sınırların Avrupalı iş gücüne kapatılması diğer sektörlerde de işgücü kaybına neden oldu. Engelli ve yaşlı bakım evlerinde, çiftliklerde ve yeme-içme-konaklama sektöründe binlerce işçi açığı var. Avrupa Birligi’nden bağımsız, küresel Britanya’yı yaratmak için umulan ticaret anlaşmaları gerçekleşmediği gibi Avrupa Birliği ile olan ticaret sekteye uğradı. Brexit anlaşmasının bir parçası olan Kuzey İrlanda protokolünün yaşama geçirilmesi ile bölgedeki hassas dengelerin bozulması ve çatışmaların tekrar başlamasına seyirci kalındı.

Covid-19 ile mücadelede gelişmelerin ciddiye alınmaması ve geriden izlenmesi ile on binlerce can kaybına neden olundu. Johnson kendisi ve bazı bakanları hakkında basına yansıyan yolsuzluk iddialarının üstünü kapatmaya uğraşırken eşi ve başdanışmanı arasındaki güç mücadelesi sonucunda işten atmak zorunda kaldığı Başdanışman Dominic Cummings intikam almak amacıyla Johnson’ın beceriksizlerini ve yalancılığını örnekler vererek basına yansıttı. Afganistan’dan çekilme fiyaskosundan sonra hükümetin elektrik ve doğalgaz fiyatlarını astronomik rakamlara çıkaran enerji sektöründeki krize de hazırlıksız olduğu ortaya çıktı. Doğalgaz depolarının yetersiz ve boş olması nedeni ile rezervler yalnızca beş günlüktü. Bu Avrupa’daki depo kapasitenin ancak yüzde birini oluşturuyor. Tamamıyla özelleştirilmiş enerji sektöründeki küçük firmaların uzun dönemli ve tüketiciye yönelik planlamaları yok ve üst fiyat sınırı uygulaması nedeniyle artan fiyatları tüketiciye yansıtamadıkları için batmaya başladılar.

Johnson’ın sıkıntıları bitmeyecek gibi gözüküyor. Londra’ya dönmeden önce New York’ta Joe Biden ile yaptığı görüşmede Donald Trump’ın söz verdiği serbest ticaret anlaşmasının rafa kaldırıldığını öğrendi. Eski sevgilisi Jennifer Arcuri, Johnson Londra belediye başkanı iken yapılan yolsuzlukları araştıran bir komisyon tarafından sorguya çekiliyor. Amazon’un sahibi Jeff Bezos ile Amazon’un Birleşik Krallık’ta daha fazla vergi ödemesini talep edeceği toplantı ise yine bir fiyasko ile sonuçlandı. Bezos toplantıya gecikmeli gelerek Birleşik Krallık başbakanını aşağılamakla kalmadı. Amazon’un dürüst bir mükellef olduğunu ve mevcut vergi yönetmeliklerine uygun olarak vergi ödediğini iddia etti. “Eğer benden daha fazla vergi istiyorsan git vergi kanunlarını değiştir” diye de bir akıl verdiği söyleniyor.