Geçen hafta çarşamba gününden beri Türkiye CHP’yi konuşuyor…

Yapılan oyun, tezgâh, kumpas ne derseniz deyin, ülkenin yakıcı gündemi değişti.

Evet CHP, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran ve laik demokratik, sosyal hukuk devleti için mücadele eden bir parti.

Emperyalistlere geçit vermeyen, insana saygı duymayı öğreten, sömürü düzenine karşı duran, en önemlisi düşünce ve ifade özgürlüğü için mücadele eden, eşitlik ve barış isteyen bir parti...

CHP’nin kurucularından olan bir ailenin 3. Kuşak siyasetçisi olarak CHP’nin getirildiği durumdan büyük üzüntü duyuyorum.

Mesele açıkça ortada dururken, yapılan kumpası kaosa çevirerek CHP ve demokrasi mücadelesine yeni bir engel çıkarmak karşı devrimcilerin ekmeğine yağ sürmekten öte bir şey değil...

Olay çok basit!

Birileri Muharrem İnce’nin “saraydan icazet aldığı” iftirasını attı.

Üstelik bunu da casus filmlerine taş çıkaracak bir aksiyon içinde yaptığını yazdı. Baştan sona yalan bir hikaye uyduruldu...

Rahmi Turan bu hikâyeyi büyük bir sırrın ifşasıymış gibi yazınca kaynak kim, icazet veren kim? dedi. Bu sorular etrafında fırtınalar koptu!

Turan’ın ikinci yazısı sonrası, 21.11.2019 sabahı saat 09.34’te İsmail Küçükkaya FOX TV’de Kılıçdaroğlu’na gazeteyi göstererek; Bu yazıyı okudunuz
mu? Sorusu üzerine Kılıçdaroğlu; “evet okudum!” cevabını verince, “bu haber doğru mudur? Sorusuna da “Evet Doğrudur.” yanıtını alınca, Küçükkaya devam etti.

Saraya giden kişiyi kastederek “aklınızdan geçen bir isim var mı” sorusuna da Kılıçdaroğlu’nun “İsim veremem” demesi üzerine yer yerinden oynadı...

Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları üzerine İzmir’de Erdoğan; “ Ispat edildiği takdirde Cumhurbaşkanlığından istifa edeceğini kamuya duyurdu.

Dahası Kılıçdaroğlu’na da “şayet bu olayın içinde olduğunu kanıtlayamazsa genel başkanlıktan ayrılması” gerektiği restini de çekti…
İşte gündemi değiştiren bu restleşmedir!

Bu iddialar üzerine mağdur durumda bulunan Muharrem İnce’nin haklı olarak Yalova’da yaptığı basın toplantısı büyük önem taşımaktadır.

Öncelikle İnce’nin açıklamalarını küçümsemeye çalışanların insani duygulardan uzak olduklarının altını çizmek isterim.

Sevseniz de sevmeseniz de İnce’nin CHP’liliği tartışılamaz.

CHP’nin her kademesinde başarıyla görev yapmıştır.

Eksikleri olduğundan daha çok CHP’ye katkıları vardır…

Söyledikleri kulak ardı edilmemelidir!

İnce, Şerefini korumaya çalışıyor, uğradığı iftiralarla mücadele ediyor., ahlaksızların egemenliğini yok etmek için savaşmak istiyor, İnce, siyasetin halk için dürüstçe yapılması gerektiğine dikkat çekiyor…

Muharrem İnce;

♦ Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “CHPli birinin saraya gittiği iddiası” ile ilgili soruya, “Şaşırmadım. Doğrudur ama ismi açıklayamam.” yanıtını vermesine son derece kızgın.
♦ CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı yaptığı kişiye hangi vicdan bu yaftayı yapıştırabilir?” Diye soruyor.
♦ CHP’nin kaosun içine düşeceği öngörüsüyle, Kılıçdaroğlu’na birlikte basın toplantısı yapalım teklifine hala cevap verilmemesine anlam veremiyor.
♦ Üstelik Parti sözcüleri “bırakın İnce’yi hiçbir CHP’li böyle bir şey yapmaz” diyememesini büyük bir aymazlık olarak nitelendiriyor.
♦ Haberi yayan ve de yazanbu bilgileri CHP’den aldım, Kılıçdaroğlu’na da bunu doğrulattım” diyor. Bu sözlere hala bir açıklama gelmemesini büyük bir esefle karşılıyor.
♦ Bu dedikoduların hepsi CHP Genel Merkezi’nde üretilmiştir. Bunu benim dışarıdaki rakiplerim değil, partideki küçük bir grup üretmiştir. 24 Haziran akşamından bu yana bu grup dedikodu üretmeye devam etmektedir” Diyerek CHP içindeki büyük tehlikeye işaretediyor.
♦ “Bu kumpasçılar CHP’nin ayağında bir pranga olduğunu söylüyor.
♦ “Bir tezgah, bir komplo var. Bu tezgahın sorumluları ortaya çıkarılmalı. Diyor.

CHP için son derece ciddiye alınması gereken bu iddiaların failleri mutlaka bulunmalı...

Şimdi zamanı değil diyenlere bir soru. Peki ne zaman?

CHP’ye kötülük yapıyorsun diyenlere;.

Var olduğu iddia edilen çete CHP’ye iyilik mi yapıyor!

cukurda-defineci-avi-540867-1.