Herkesin hırsız olduğu yerde hırsız olmayan olur mu? Taptaze bir olay var. Bir reklam ajansı bir reklam yapıyor. Yaptığı reklam da geçtiğimiz sene yapılan bir reklamın tıpkısının aynısı. Tabii ki orijinal reklam başka bir dilde, yabancı dilde. Bizim reklam ise kendi dilimizde yani Türkçe… Haliyle yabancı dil bilmeyenler, eski orijinal reklamı bilmeyenler için bizim tekrar […]

Herkesin hırsız olduğu yerde hırsız olmayan olur mu?

Taptaze bir olay var. Bir reklam ajansı bir reklam yapıyor. Yaptığı reklam da geçtiğimiz sene yapılan bir reklamın tıpkısının aynısı. Tabii ki orijinal reklam başka bir dilde, yabancı dilde. Bizim reklam ise kendi dilimizde yani Türkçe… Haliyle yabancı dil bilmeyenler, eski orijinal reklamı bilmeyenler için bizim tekrar çekilen yeni reklamda bir sıkıntı yok. Ama artık maalesef sosyal medya yani internet sayesinde işin fikir hırsızlığı olduğu çıktı ortaya. Şimdi böyle diyoruz ama ülkede öyle bir ortam var ki, bir şeyin hırsızlık sayılması artık yok gibi. Neyimiz emek verilip, dirsek çürütüp, fikir üretip yapılmış ki? Neler neler görmedik ki?

Sıfırlanan mıfırlananları geçtim, eşe dosta kayırmalar, arazilerden kaymak emiklenmedi ki… Yani diyeceğim bu tarz artık bizim canımız, kanımız… Otopark mafyalarından kurtulacağız diye hangimiz zarar eden şirketleşmelere girmedi ki?

Hangimiz ‘Altıma dandik araba mı çekeydim’ diye hayıflanıp saçma sapan paralara saçma sapan lüksler içinde basenlerini ısıtmadı ki? Hangimizin evladı orada burada kumar başında görüntülenmedi ki? Bizde her şey selbes… Hangimiz ‘Tarım arazilerine beton dökmeyelim’ deyip deyip memleketi kurutmadı ki? Hangimiz ‘İnsan hakları çok önemli’ dedikten sonra dünyada en fazla gazeteciyi, üniversiteliyi paketlemedi ki? Hangimiz ‘Özgür düşünce la lu’ dedikten sonra ansiklopedileri erişime kapatmadı ki…

Yani diyeceğim o ki topluca gerçeklikten, doğrulardan, akıldan, mantıktan, haysiyetten, bilgiden, bilimden, sanattan, kültürden, kibarlıktan, insanlıktan, barıştan, sevgiden, birliktelikten, birbirimizden öyle bir uzaklaşmışız ki… Bir reklam fikrinin çalıntı olması mı çok geldi? Pop parçalarımız, söylemlerimiz, düşüncelerimiz, fikirlerimiz yok ki… Reklam çalıntı olsa ne olacak? Bütün reklamlar bir noktada bir şeyin remiksi gibi değil mi zaten? Yani şimdi reklamcıları da çok şey etmeyelim. Tamam, iyi paralar alıyorlar çoğu insana göre ama hayatları yok be abisi. İş çıkışı yok, fazla mesaisi yok, sendikası yok, çalışma saatleri belirsiz, özel günleri yok, pek de bir hayatı yok (Hepsinin başlarında olanları saymazsak, onlar istediği gibi takılıyor, benim dediklerim piramidin altındakiler). Tek olayları az da olsa yaptıkları işler. Hobi mobi kalmamış, hepsi işinden öflemiş püflemiş. Çok seven gibi görünenler de boşluk içinde… Neyse ya, tanzimlerde reklam da satarız olur biter.

Çok kafanızı takmayın, adaletin olmadığı yerde hiçbir şey olmaz diyoruz ve herkese mutlu ve huzurlu hayatlar diliyoruz. Herkes istediği ve sevdiği şeyi yapsın, mutlu yarınlarda buluşalım. Ben köşede bekliyorum.