Koronovirüs dünyanın her tarafında yayılmaya devam ediyor. Çok önemli bir halk sağlığına dönüşen salgının ekonomik etkileri de çok ağır olmaya başladı. Tüm dünya ülkeleri bir taraftan salgın ile mücadele ederken diğer taraftan salgının yol açtığı ekonomik sorunlar ile de mücadele etmek için bir dizi tedbirler alıyorlar.

Alınan ekonomik tedbirler başlangıçta finansal sistemin ayakta kalmasına yönelik iken artık mali politikalarında devreye alınarak talep yönünde destek sağlayacak kararalar alıyorlar.

ABD’de önce piyasalar paraya boğulurken şimdi vatandaşlara da bin dolarlık ödeme yapılması planlanıyor. Almanya, Fransa İspanya gibi ülkelerde yüz milyarca euroluk mali destek paketleri açıklanıyor. Kanada vatandaşlarına “siz parayı dert etmeyin biz destek olacağız” diyor

Bu kararlar ile arz yönlü destek yanında talebin de canlı (ne kadar tutulabilirse artık) tutulması bekleniyor. Ekonomik kriz ile birlikte işlerini kaybedenlerin, temel ihtiyaçlarını karşılama imkânından yoksun olanların, gelir kaybına uğrayanların da desteklenmesinin önemi anlaşıldı ve buna yönelik ekonomik tedbirler açıklanıyor.

Krizden ekonomik olarak en fazla etkilenen ülkelerden birisi olan Türkiye’de de ne tür tedbirlerin alınacağı merakla bekleniyordu. Ve nihayet Çarşamba akşamı Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonomik krize yönelik aldıkları tedbirleri açıkladı.

Açıkladı açıklamasına ancak alınan tedbirlerin krizi aşmak için yeterli olmadığı gayet net bir biçimde ortada duruyor.

Havayolu seyahatlerinde KDV’nin kaldırılması, konut kredilerinde peşinat oranının %10’a indirilmesi, konaklama vergilerinin ötelenmesinin nasıl bir sonuç vermesi bekleniyor? İnsanların evden çıkmamasının söyleyip ardından uçak yolculuklarında KDV’nin %1’e indirilmesi nasıl bir sonuç vermesi bekleniyor ben anlayamadım.

Belli sektörler için KDV beyannamelerinin ötelenmesi de bir sonuç vermez çünkü uzun zamandır KDV tahsilat oranı zaten çok düşük seviyelerde seyrediyordu. SGK ödemelerinin ötelenmesi, esnafların Halkbank’a olan kredi borçlarının faizsiz bir biçimde ertelenmesi doğru kararlardır. Ancak bunlar yeterli değildir.

Bunlara ek olarak yapılması gerekenler geniş halk kesimlerini doğrudan ilgilendiren destekleri içermelidir. Diğer bir ifade ile vatandaşların harcanabilir gelirini ve hatta kaybettiği gelirini destekleyecek politikalar devreye alınmalıdır. Bu kapsamda:

1. İşsizlik ödeneğinden yararlanma koşulları hafifletilmeli, kapsamı genişletilmeli

2. İşsiz olanlara doğrudan gıda, temizlik ürünleri yardımı yapılması bunların enerji faturalarının belli sınırlar çerçevesinde karşılanması

3. Gıda ve temizlik ürünlerinde tüm vergilerin kaldırılması

4. Elektrik, su ve doğalgazdaki vergilerin kaldırılması. Ayrıca fatura ödemelerinin ötelenmesi, bunların ötelendiği dönem için de bu hizmetlere sunan şirketlere sıfır faizli kredi sağlanarak destek olunması

5. Eğitimin uzaktan verileceği anlaşıldığından internet erişimindeki tüm kotaların kaldırılması, internet kullanımından alınan vergilerin kaldırılması

6. Kredi kartı asgari ödeme tutarının indirilmesi ve kredi kartlarına uygulanan faiz oranlarının, Merkez bankasının faiz indirim kararı da dikkate alınarak, düşürülmesi. Bunun bankaların mali durumunda yol açacağı ihtiyaçlar için bankalara kaynak sağlanması

7. Mevcut ve yeni kullanılacak tüketici kredilerinden alınan KKDF’nin (Kaynak Kullanım Destekleme Fonu) kaldırılması.
Bu ve benzeri kararlar yaşanan bu ekonomik kriz döneminde vatandaşların bir miktar nefes almasını sağlar. Sosyal devlet olmanın bir gereği de budur.