21 yılda büyük hak kayıpları yaşayan işçiler yeni süreçte daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalacak. Sendika temsilcileri, işçilerin örgütlü mücadeleye devam edeceğini savunarak “Emekçilerin birliği sağlanacak” dedi.

Şimdi tüm safları sıklaştırma vakti
Fotoğraf: BirGün

Dilan ESEN

Tüm hakları budanan ve gasp edilen işçi sınıfı Erdoğan’ın seçimi yeniden kazanmasının ardından yeni bir karanlıkla karşı karşıya. Sendikaların temsilcileri bu yeni süreçte örgütlü mücadele hedefinden kopulmaması gerektiğini savundu.

Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, bu yeni dönemde işçilerin ücret ve toplu iş sözleşmesi koşullarında daha büyük sıkıntı yaşayacaklarını söyledi. Seçim sürecinin adil olmadığını savunan Serdaroğlu, şöyle dedi: “21 yıldır politikalarına karşı mücadele veriyoruz. İşçilerin tüm haklarına göz dikildiği bir dönemden geçtik. Buna karşı mücadelemiz daha güçlü biçimde sürecek. Erdoğan da baskıyı artıracak çünkü ekonomi ne kadar kötüye giderse rejim şiddeti artırır. İşçiler açısından bir şey değişmedi. Kapitalizmi ortadan kaldırmadan sadece iktidar değişikliğiyle zaten rahat bir yaşam süremeyiz.”

KARARLI YÜRÜYÜŞ

Büro Emekçileri Sendikası Genel Başkanı Bahadır Berdicioğlu da baskıya karşı emekçilerin eğilmediğini aktararak “Tarihte emekçilerin taleplerini görmezden gelen partilerin bugün birçoğunun ismini bile hatırlamıyoruz. Bizi kuşatmaya çalışan bu karanlığa karşı, inatla ve umutla örgütlenmeye devam edeceğiz” dedi. Kamuda liyakat talebini yükselteceklerini aktaran Berdicioğlu şu görüşleri paylaştı:   Kamuda emekçilerin söz ve karar sahibi olacağı bir anlayışı hayata geçirmek için çalışacağız. Kamu hizmetlerinin piyasalaşmasına karşı çıkıp kamu hizmetlerinin bağımsız ve her yurttaşa eşit olarak verilmesini savunmaya devam edeceğiz. İktidar uğruna toplumu kutuplaştıran anlayışa karşı emekçilerin birliğini sağlayacağız.”

DAHA ÇOK ÖLECEĞİZ

Enerji Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin ise “İki yarışandan hangisi kazanırsa kazansın işçiler piyasaya kurban edilip yine kemer sıkma politikalarıyla güvencesizlik tehdidiyle karşı karşıya kalacaktı. İşçiler iş cinayetlerinde ölmemek için, insanca yaşam taleplerinin yükseltmekten başka bir durumun olmadığı süreçle karşı karşıya” diye konuştu.

Son 21 yılda en az 32 bin iş cinayeti yaşandığını aktaran Keskin, yaşanacak süreci şöyle özetledi: “Arkadaşlarımız ölmeye devam edecek. Toplu işçi katliamlarıyla karşı karşıya kalacağız. Çalışanların asgari ücret seviyesinde eşitlendiği bir noktadayız. Tek alternatifimiz üretenlerin yönettiği bir iktidar.”