Şimdi yarım kalan Fatsa’yı tamamlama, bütün ülkeyi Fatsa yapma zamanı

YAŞAR DURMUŞ

65’li yıllardan Kızıldere’ye Kızıldere’den Fatsa’ya... Devrimin en uzun koşusunu koştu o düşmeden, yorulmadan, tökezlemeden, faşist saldırılara aldırmadan başı dik yürüdü devrimci yolunun varmak istediği o yere varıncaya dek.

1974’ün sonunda tanıdım Fikri abiyi. Liseye geçtiğim yıl kalfası Mustafa velim olmuştu okula kayıt yaptırırken. Fikri abi Ertanlara yardım ve yataklık suçlaması ile 12 Mart zindanlarından 74 affıyla dışarı çıktığında geçmiş olsun ziyaretine gittim. İlk orada dükkânında tanıştım onunla. Bu tanışmadan sonra sık sık ikişerli üçerli bir halde dükkânına gider olmuştuk. Merak ettiklerimizi sorar, kısa kısa cevaplar alırdık çoğu kez ancak belleğimizi o büyük Kızıldere direnişi sarmıştı. Mahir’in “Biz buraya dönmek için gelmedik ölmek için buradayız” sözleri yüreğimize kazınmıştı.

Bilgiye susamış gibi harıl harıl okumaya, araştırmaya başladık bir avuç arkadaşımızla. Bir süre sonra saman kâğıtlarına basılı Kesintisiz 1-2-3’ü deniz kenarlarında okuyup tartışmaya başladık. Biz okuyup tartıştıkça arkadaş sayımız da artmaya başladı ve bir yer edinme ihtiyacı hissettik. Sahilde tek katlı bir yeri kiralayıp halkevimizi açtık böylece. O yıllarda ülkede de sol hızlıca toparlanma sürecindeydi. Bizler bir taraftan THKP-C tartışmalarını yakından izliyor bir taraftan da halkevindeki arkadaşlarla beraber Devrimci Gençlik Dergisi çıktığı andan itibaren kahve kahve, sokak sokak ana manşetlerini basıp dağıtmaya çalışıyorduk. Bir gün yine bir dergi dağıtımı sonrası Fikri abinin dükkânına gittik. İçeri girdiğimizde kaşları çatıldı. “Ne yaptığınızı sanıyorsunuz? Bundan sonra herkes kendi mahallesinde olacak. İki serseri sokağın başını kesse geriye kaç kişi kalacaksınız? Gidin yaşadığınız mahallelerde mekânlar oluşturun. Hadi dağılın bakalım” dedi. Çok kısa sürede dediğini g erçekleştirdik. Kurtuluş, Dumlupınar, Mağzalarbaşı, Mandıra ve Merkez meydan noktaları oluşturduk. Faşist güçler de boş durmuyor, hergün bir mahallede arkadaşlarımız saldırılara uğruyordu. Artık günler mücadele günleriydi.

simdi-yarim-kalan-fatsa-yi-tamamlama-butun-ulkeyi-fatsa-yapma-zamani-727473-1.

O yıllarda Fatsa’nın nüfusunun %70’i köylerde yaşıyordu. Tek geçim kaynağı fındık olan insanlarımız yoksuldu. Tefeci tüccarlar, faizciler üreticilere yaşamı zindan ederken karaborsacılar için de fırsat doğmuştu. Fatsa’nın Devrimci Yolcuları bu sorunları devrim sonrasına bırakmama kararı aldılar. Nerede karaborsa varsa oraya müdahale ettiler. Tefeciliği sonlandırdılar. Kendi örgütlülükleri içinde olan bütün yoldaşlarına kumarı, kadına şiddeti, haksız kazancı suç sayan bir kültür yarattılar. Halkın yaratılan bu kültürü benimsemesi uzun sürmedi ve hareketimizin yapılan ilk toplantısında Fikri abinin adaylığı konusunda karar alındı. O emekçinin, fındık üreticisi köylülerin, haksızlığa uğramış herkesin Terzi Fikri’siydi. Nihayetinde rakiplerinin toplam oyundan daha fazla bir oyla belediye başkanı oldu Fikri Sönmez.

Sokaklar çamur içerisinde, işçilerin maaşları ödenmemiş, imkânları kısıtlı, devlet ödeneğinin olmadığı bir belediye teslim aldı. Kısa sürede harekete geçirildi. İlk olarak Çamura Son kampanyası başlatıldı. İki haftada Fatsa’nın altyapısı onarılmış, sokaklar çamurdan arınmıştı. Yeni yollar açıldı, imara aykırı binalar yıkıldı, caddeler genişletildi ve tüm bunlar Fikri abinin toplantılarda dediği gibi halkla beraber gerçekleştirildi. Sonrası Halk Kültür Şenliği hayata geçirildi. Tiyatro gösterileri, şiir dinletileri, çeşitli paneller gerçekleştirildi. Fatsa’da bu coşku sürerken birilerinin uykusu kaçmaya başlamıştı bile...

11 Temmuz’un sabahına doğru tank paletlerinin seslerine uyandı Fatsa halkı. Başka bir ülkeye savaşa gidiyormuş gibi her yerden geldiler. Fikri abi tutuklandı. Yargılama süreci başladığında ise o vakur dik başlı duruşuyla onu yargılamak isteyenleri yargıladı Fikri abi. Yargıca “Siz cuntanın memurlarısınız, yetkinizin olmadığını biliyorum. Bu nedenle tahliye istemiyorum sizden” diyerek egemenlerin adaletsizliğini tarihe yazdırdı.

4 Mayıs günü yılların mücadelesinde yorulan kalbine yenik düşerek Amasya Cezaevi’nden yıldızlara uğurlandı büyük çınar. Yarım kalmış bir Fatsa bıraktı bize. Bugün onu tamamlamak yaşayan yoldaşlarımızın, gençlerin, emekçilerin, işçilerin, kadınların, yüreği özgür ve aydınlık bir gelecek için çarpan herkesin boynunun borcu olsun.

Şimdi yarım kalan Fatsa’yı tamamlama bütün ülkeyi Fatsa yapma zamanı.

Rahat uyu koca yürekli başkan, sözümüz sana halk iktidarı.

CAN YÜCEL'İN TERZİ FİKRİ İÇİN YAZDIĞI ŞİİR

simdi-yarim-kalan-fatsa-yi-tamamlama-butun-ulkeyi-fatsa-yapma-zamani-727472-1.

"Terzi Fikri öyle bir giysi
dikti ki Fatsa’ya
O Gürcü öyle bir gürledi ki
arkadaşlarıyla
Noktalar, noktalı virgüller,
askeri operasyonlar
Kimseler çıkaramaz
Fatsa’nın sırtından
Emek hakkının sımsıcak
çıplaklığını"

Can Yücel