Büyük oğlum 8’inci sınıf öğrencisi. Adı ve uygulama yöntemi yıllar içinde defalarca değişime uğramış olan liseye giriş sınavına (LGS) hazırlanıyor. Geçirdiği günler; rakamlar, sözcükler, ihtimaller, hayaller, kaygılar, planlar ve hedefler karışımından oluşan bir kokteyl. Karışımın her çocuğa aynı tadı vermediği aşikâr. Sınav, okunup yorumlanması gereken sorular ve hatırlanması gereken çözümler eşliğinde mücadele edilmesi gereken dalgalı bir deniz. Sınav günü başka denizlerin dalgalarına hazırlanmaya karar verip kıyıda kalma tercihini kullanan çocuklar olabilir. Engine açılanların bir kısmını deniz tutabilir. Bazı çocuklar dalgaları aşıp varmayı hedefledikleri kıyılara ulaşırlar. Şansın bu mücadelede çocuklara can simidi uzattığı da olur, tehlikeli girdaplar yarattığı da. Yazgının matematiği bir şekilde işler. İstisnaları olmak ile birlikte genelde ön yargı ile yaklaşılan ve ezber yoluyla aşılmaya çalışılan dalgalardan biridir matematik. Heybetlidir. Katsayısı yüksektir. Bugün bahsedeceğim kitaplar matematiğe ilgi duymayan hatta matematikten korkan çocuklara uzlaşı eli uzatabilecek olan kitaplar. Bunun yanı sıra analitik düşünce yapısına sahip çocuklara matematiğin edebi dokunuşlarla da anlatılabileceğini gösteren örnekler.

Okurken çocuğunuza eşlik etmenizin faydalı olacaktır. Ayrıca yanınızda kelem, kâğıt, farklı geometrik şekillerde nesneler ve hesap makinesi bulundurarak okuma deneyimini daha da eğlenceli hale getirebilirsiniz.

SAYI ŞEYTANI kitabının yazarı aynı zamanda bir felsefe doktoru. Bizleri Robert adlı küçük bir çocuğun on iki gece boyunca gördüğü rüyalara davet ediyor. Ev ödevleriyle arası pek iyi olmayan çocuğun sayı şeytanı ile tanıştığı ilk gece keyfi kaçıyor. Bu tuhaf varlık “İki kere ikinin kimseye zararı olmaz, sayıların şeytansı yanı çok basit olmalarıdır” diyerek matematiğe giriş yapıyor. Hesap makinesi olmadan matematiği anlamaya başlamak için ihtiyaç duyulan şey nedir? Matematikte her şey kesin midir? Sıfırın güzelliği, zıplayan rakamlar, normal sayılar ilerleyen gecelerde çocuğun kimi zaman eğlendiği kimi zaman kan ter içinde kaldığı akıl yürütme sürecine dönüşüyor. Robert her gece sayı şeytanıyla farklı bir ortamda karşılaşıyor. “Soylu Sayılar”ı tespit edebileceği çizelgeleri oluşturmayı, hesaplamalardaki pratik yöntemleri ve değişmez kuralları öğreniyor. Zaman içinde ezberden kurtulup anlayarak öğrenmenin verdiği mutlulukla sayı şeytanı ile yaptığı egzersizlerden keyif almaya başlıyor. Yazarın öyküde mantıksız sayılar, geriye zıplatılan sayılar, soylu sayılar, vınlar, tokalaşmalar, sıradan sayılar gibi edebi düşselliğin gereği olarak görüp adlandırdığı terimler var. Bu terimlerin matematikteki karşılıklarını öykü sonundaki arama-tarama listesinde bulabiliyoruz. Matematik yalnızca matematikçilerin mi işine yarar? Doğa, sayılar olmadan yapabilir mi? Bütün şekillerin arasında en kusursuz olanı hangisi? Öyküyü okuyan çocuğunuz ileride bir ağacın dallarına tutunurken “Bonatschi”nin tavşanlarını gördüğünü söylerse şaşırmayın. Kitapta hindistan cevizleri, sınıf oturma düzenleri, sihri içinde saklı olan sayı üçgeni bambaşka yöntemlerin kapısını aralıyor. Düşlere güvenilemeyebilir, ya sayılara? Sayı şeytanı matematik cennetinde mi matematik cehenneminde mi yaşıyor? Beşgenin içinde saklı duran ve değişmeyen 1’in formülü, küpler, piramitler, elmaslar, düğümler, çizgiler, alanlar hepsi Robert’ın rüyalarının içinde…Her bir konu çocuk kalbinin ve aklının hararetli çıkışlarını yatıştıran bir ustalıkla paylaşılmış. Son gece küçük çocuk özel bir davetiye alıyor. Katıldığı davette kimler yok ki!!! Çocuğun rüyasından gerçek hayata taşıdığı Pitagor sayı nişanı neyi temsil ediyor? “Düşlerde görülenler okulda ya da bilimde olandan farklıdır” diyen yazar anladıkça sevilen matematiği öcü olmaktan çıkarıp edebi bir oyuna dönüştürüyor.

sinav-gunu-degilse-de-bir-gun-856909-1.
SAYI ŞEYTANI
Can Çocuk
Yazan: H. M. Enzensberger
Resimleyen: Rotraut Susanne Berner
Çeviren: İlknur Özdemir

MATEMATİK LANETİ kitabı içindeki muzipliğin sinyalini henüz öykü başlamadan veriyor. Yazar ve çizerin ithaflarının birer matematik problemi biçiminde yazıldığını görüyorsunuz. Matematik öğretmeninin “Neredeyse her şeyi bir matematik problemi olarak düşünebilirsiniz” demesiyle ertesi güne problemler eşliğinde uyanan çocuğun hikâyesi. Çocuk, uyanış saatinden, dolabındaki giysilerin sayısına içtiği sütün miktarından, sınıf arkadaşlarının doğum günü çizelgesine kadar her yerde sayılar ve sorularla boğuşuyor. Öğle yemeğindeki turtaların ve sosyal bilgiler konularının içindeki matematik de neyin nesi? Her bilgi kendi problemini içinde taşıyor. Türkçe dersinde dört işlemle ve resim dersinde maya sayıları ile karşılaşan çocuk beden eğitiminde ne gibi hesaplamalar yapıyor dersiniz? Tetra ve Binary gezegeni ile de tanışacağınız kitapta dağıtılacak kekler ile sınıftaki çocuk sayısının eşitliği çocukları bir matematik probleminden kurtarıyor. Cahit Arf ve Aydın Sayılı’yı çizimler aracılığı ile çocuklarla tanıştıran kitap bir yandan fonksiyonlara göz kırpıyor. Matematik lanetine yakalandığını düşünen çocuğun aynı gece rüyasında kapısız ve penceresiz, içi problemlerle dolu odadan nasıl çıkabildiğini öğrenmek ister misiniz? Yeni güne uyanan çocuk için “matematik laneti”nin “problem yok” düşüncesine dönüşümünün okura aktarımı zekice. Tam bir ters köşe.

sinav-gunu-degilse-de-bir-gun-856910-1.
MATEMATİK LANETİ
Nesin Yayınevi­
Yazan: Jon Scieszka
Resimleyen: Lane Smith
Çeviren: Ali Düzenli

SAYILARIN EN BÜYÜĞÜ kitabı minik Lina’nın bir insan, iki tekerlekli bisikleti olan abisinin de üçüncü sınıf öğrencisi olduğunu belirterek başlıyor. Sayılar sırasıyla masum bir şekilde metin içinde yerini alıyor. Aile fertlerinin sayısı, Lina’nın yaşı derken rakamlar çoğalıyor. Dağ evine doğru seyahat çıktıklarında Lina’nın gördüklerinin birer rakam karşılığı var peki ya görmediklerinin? Lina sayıları çeşitli sorular eşliğinde karşılaştırırken aklına en büyük sayı takılıyor. Sonsuz olanın hesabı yapılabilir mi? İşi sayılarla uğraşmak olan babası Lina’ya düzgün bir adı olan en büyük sayılardan birini örnek veriyor. Sayının çok tuhaf bir adı var ve yazılış biçimi oldukça ilginç. Evrene bile sığamayacak olan bu sayının hikâyesi de hikâyenin içinde. Sizce bu acayip sayı Lina’nın işin yarayacak mı? Bir çocuğun sorgulama gücü ve ‘hiçbir şey’in rengi kitapta okuru bekliyor.

Matematiğin psikolojisi, istatistiğin sezgisi olur mu? Elbette olur. Yapboza dönmüş sınav sistemi varsın çocuklarımızı istedikleri yere yerleştiremesin. Evrene sığamayan şeyleri düşlerine mucizevi bir şekilde sığdırabilen kararlı çocuklar sınav günü değilse de elbet bir gün hedeflerine ulaşacaklar.

sinav-gunu-degilse-de-bir-gun-856911-1.
SAYILARIN
EN BÜYÜĞÜ
Uçanbalık Yayınları
Yazan:Magnus Holm
Resimleyen: Rune Markhus
Çeviren: N.B. Langeland