YKS’ye sayılı günler kala sınava hazırlanan öğrencilerin stres ve kaygısı arttı. Ancak uzmanlara göre ‘ölüm kalım’ meselesi haline dönüştürülen sınavlar nedeniyle yapılan baskı, yaşam boyu sürecek psikolojik sıkıntılara yol açabilir.

Sınav ölüm kalım meselesi değil

Dilara ŞİMŞEK

Bir buçuk senedir hayatımızda olan pandeminin en çok etkilediği kesim öğrenciler oldu. Pandemi yönetimindeki belirsizlik, okulların açılıp kapanması, gençlerin evlere kapanıp eğitimlerini uzaktan almaları yorucu süreci kaçınılmaz kıldı. Bu yorgunluğa bir de sınav stresi eklendi. Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) sayılı günler kaldı. 3 milyonu aşkın kişi 26-27 Haziran tarihleri arasında yapılacak sınavda ter dökecek. Gençlerin yaşamında ‘dönüm noktası’ olarak görülen sınavlar, aşırı stres ve kaygıyı beraberinde getirdi. Ancak sınav kaygısı ve ailelerin baskısı yaşam boyu sürecek psikolojik sıkıntılara neden olabilir.

Uzman Pedagog Belgin Temur, ‘ölüm kalım’ meselesine dönüştürülen sınavların öğrencilerde depresif durumları artırabileceğine dikkat çekti.

SOSYAL AKTİVİTELER ENGELLENMEMELİ

“Çocukların özel durumları, bireysel özellikleri göz ardı edilerek, her durumda bu sınava ‘en iyi’ şekilde hazırlanmaya teşvik edilmeleri birçok çocuk üzerinde belki de yaşam boyu sürecek psikolojik sıkıntılara neden olabilir” diyen Temur, şu uyarılarda bulundu:

“Birçok çocuk ve aile için hedef ‘en yüksek başarı’dır. Özellikle de kendi potansiyelinin üzerinde başarı beklenen çocuk ve gençlerde, her ‘başarısız sınav’ yeni bir sınav konusunda kaygıyı arttırıcı bir etmen olmakta. Gençten başarılı olması konusunda çok fazla beklenti içinde olmak, onun kişilik değerinin sadece başarıyla değerlendirilmesi anlamına geldiği için, değerini anne babasının gözünde başarılı olmaya bağlanması çocukta kaygı yaratmakta. Sınava hazırlık konusundaki baskının başka bir olumsuz sonucu da hayal kırıklığı ve sonrasında benlik algısının bundan zarar görmesi. Ergenlik döneminin getirdiği zorluklar da eklenince benlik algıları bundan olumsuz etkilenmekte, ‘yeterince iyi değilim’ düşüncesi depresif özelliklerin belirginleşmesi sonucunu doğurabilir.”

Temur’a göre sınava hazırlık döneminde yapılan yanlışlardan biri de çocukların sosyal aktivitelerinin engellenmesi: “Bu tarz sınavlarda anne babalar genellikle çocuklarının ders çalışmaktan başka sorumluluğu yokmuş gibi davranırlar ve çocuklarının psikolojik ve sosyal gelişimi için gerekli olan arkadaşlarıyla zaman geçirme, spor aktivitelerine katılma, müzik dinleme gibi hobi ve etkinlikleri gereksiz görerek izin vermezler. Sınava hazırlık dönemi oldukça uzun bir dönem ve çocukların özellikle böylesine sıkıntılı bir dönemde keyifli molalara, fiziksel ve sosyal aktivitelere ihtiyaçları var. Bu ve buna benzer tutumlar çocukların huzursuzluğunu, başarısız olma kaygılarını arttırmakta ve dikkatlerinin yeteneklerinin olumsuz etkilenmesine neden olabilmekte.”

sinav-olum-kalim-meselesi-degil-890474-1.
Belgin Temur

AİLENİN TAVRI BAŞARIYI ETKİLER

Öğrencilerin başarısının en önemli belirleyicilerinden birinin de ebeveynlerinin tutumu olduğunu söyleyen Temur, şöyle devam etti:

“Bu sınavın olmazsa olmaz bir özellik taşıdığına dair mesajlar, başkalarıyla karşılaştırma, başaramazsa emekleri boşa çıkaracağı düşüncesinin vurgulanması gibi tutumlar her zaman sınav başarısını olumsuz etkileyecek. Anne-babaya ve çevreye karşı mahcup olmama düşüncesi, beklentileri karşılayamayacak olma kaygısı, sınav kaygısını da çok artırır. Anne babaların çocukların kaygılarını arttırmak yerine, var olan kaygıyı azaltmak yönünde önlemler almaları gerekiyor. Çocuklarıyla daha yakın duygusal ilişkiye girmeye çalışmak ve çabasını takdir ettiklerini vurgulamak yararlı olacak. Çocuklarını iyi tanımak, onun kapasitesini bilmek ve buna göre hedef belirlemek son derece önemlidir. Büyük sınavlarda olası başarısızlıkların hayatın sonu gibi algılanması ve çocuğa da böyle yansıtılması daha sonraki yoğun çaba ve motivasyon gerektiren durumlarda yetersizlik duygularının yaşanmasına neden olur. Bu da sürekli başarısızlık riskini beraberinde getirir.”

***

Sınav öncesi 6 öneri

Belli bir stres seviyesinin başarı için gerekli olduğuna dikkat çeken Temur, sınav öncesi psikolojik hazırlığın nasıl yapılması gerektiğini sıraladı:

1 Stresin kaygı boyutuna ulaşmaması için sınav öncesi planlama iyi yapılmalı.

2 Çalışma planının içinde mutlaka fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçlar düzenli karşılanmalı.

3 Sınav tarihi yaklaştıkça yeni konular öğrenilmeye çalışılmamalı.

4 Zamanı iyi kullanmak için süreli çalışmalar yapılmalı.

5 Uygun nefes almanın öğrenilmesi gerginlik hissedildiğinde kolayca gevşemeye yardımcı olur.

6 Sorular zor görünebilir. Buna önceden hazırlık yapmak ve her soruya gereken dikkati vermek, o anda hayal kırıklığı yaşamayı önler.