Yeni yıla sayılı günler kaldı. Geride bırakacağımız 2019’un sinema için verimli bir yıl olduğu söylenebilir. Yerli ve yabancı pek çok yapım izleyiciyle buluşurken pek çok tartışma da sinema dünyasının gündemindeydi. Altı sinema yazarı, Sevin Okyay, Tuğçe Madayanti Dizici, Vecdi Sayar, Alper Turgut, Murat Tırpan ve Emrah Kolukısa 2019’da en beğendikleri filmleri listeledi

Sinemaya damga vurdular

Murat Tırpan
2019 yerli sinemada kara-komik bir yıl oldu. Kız Kardeşler gittiği her festivalde övgüler alan, üzerinde fikir birliğine varılan herhalde tek filmdi. Buna elbette Kıvanç Sezer’in Küçük Şeyler’i de eklenebilir, ama sanki tek sorunu biraz “küçük” kalmasıydı. Aynı şey Görülmüştür için de söylenebilir; çok iyi filmdi, herkes beğendi, ama yeterince “görülmedi”.

Gürcan Keltek’in müthiş işi Gulyabani filminin sıra dışı bir deneme olarak çok görülmediğineyse şaşırmadık, yurtdışında zaten filmi gören iyi gördü! Aidiyet gibi, ödüller alan ve Film Comment tarafından 2019’un dağıtıma girmemiş en iyi filmler listesine dahil edilen bir film ise izleyicileri -ve eleştirmenleri- şok etti, filmi çözemeyen herkes suçu yönetmene attı. Sibel kendini sinemamızın en iyi kadın filmleri listesine eklerken, Emre Yeksan’ın Yuva’sı klişe tabirle Körfez’den daha iyi bulundu. Pelin Esmer’in Kraliçe Lear’ine ise politik olarak dosdoğru olduğu için -sinemasal anlamda pek bir şey vadetmese de- laf edebilen olmadı.

Herkesin gülmeye hazır gittiği Cinayet Süsü ise “güldüremedi”, ancak ikinci sınıf bir Ölümlü Dünya taklidi olarak kaldı. Yılmaz Erdoğan’ın yeni Organize İşler’i vizyondan hemen sonra Netflix’e “düştüğü” için salona giden izleyiciye kendisini sazan gibi hissettirdi. Şahan gişesine şüpheyle bakanlara inat İvedik’in hala iş yapacağını kanıtlarken, Ayla ve Müslüm’ün yapımcısının Naim planı ise pek tutmadı. CGV ise şapkadan tavşan çıkardı, Koreli gişe filmlerinin bizde de tutabileceğini gösteren 7. Koğuştaki Mucize herkesi ağlattı.

2019 mısır savaşlarıyla başlamıştı gereğinden az tartışılan yeni bir sinema yasası ile devam etti. If İstanbul’un da bu yıl -ne hikmet bilinmez- ağustosta yapılmasıyla eleştirmenler dört ay boyunca helak oldu. Göz bebeğimiz festivallerimizden Adana aşırı olaysız geçerken, Antalya’da uzun zamandır sesi çıkmayan Demirkubuz ve jürisi Bozkır adlı filmi “her şeyin en iyisi” seçerek bambaşka bir tartışma başlattı. Altın Portakal’da bütün ödülleri süpüren, hala göremediğimiz Bozkır’ı izleme şansımız olsaydı listelerimize girer miydi, hayatın aşkın anlamını bulur muyduk, emin değiliz. Malatya düşük profille yapılıp, Boğaziçi Film Festivali ise klasik çizgisini sürdürürken Kayseri’de birden kendimizi filmler sinemada mı izlenmeli, jüri neden otel salonunda projeksiyondan film izledi, DCP nedir, yönetmen mi haklıdır yoksa festival mi gibi tuhaf bir tartışmanın içinde bulduk. Bir de tam da o aralarda, devletin “aşkın bulduğu” filmin Bozkır falan değil Kaplanoğlu’nun Bağlılık-Aslı’sı olduğunu apar topar Oscar aday adayımız seçilmesiyle anlamış olduk!

Tüm üçüncü nesil kahveci masalarında konuşulan tek yabancı film başlarda Parasite iken, daha sonra buna Netflix’in iki ağır topu The Irıshman ve Marriage Story eklendi. Birden Korelilerin tuhaf dünyasını bırakıp kendimizi De Niro ve Pacino’nun başarıyla yaşlandırılıp yaşlandırılmadığını ve her evliliğin bitmek zorunda olup olmadığını tartışırken bulduk. Elbette bir de Joker hadisesi yaşandı, Nolan’ın yapamadığını Todd Phillips ve Joaquin Phoenix başardı ve birçok sinemada filme yer kalmadı.

Sevin Okyay
Yerli

  • Aşk, Büyü, vs.
  • Kız Kardeşler
  • Kronoloji
  • Küçük Şeyler
  • Nebula
  • Sibel
  • Soluk
  • Görülmüştür

Yabancı

  • A Hidden Life
  • Atlantics
  • Bacurau
  • The Irish Man
  • Marriage Story
  • Monos
  • Once Upon a Time… in Hollywood
  • Pain & Glory
  • Portrait of a Lady On Fire
  • The Truth

Emrah Kolukısa

Yerli

  • Kız Kardeşler
  • Küçük Şeyler
  • Kraliçe Lear
  • Sibel
  • Oray
  • Görülmüştür
  • Anadolu Turnesi
  • Yuva
  • Kardeşler
  • Nebula

Yabancı

  • Şüphe
  • Parazit
  • The Irishman
  • Yüzleşme
  • Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi
  • Eş Anlamlılar
  • Çifte Hayatlar
  • Us
  • Sarayın Gözdesi
  • Amerikan Soygunu

YILIN MUCİZESİ GÜNEY KORELİ

VECDİ SAYAR

2019 yılı dünya sineması açısından verimli, bizim sinemamız açısından ise niceliğin niteliğe baskın çıktığı, dağıtım sorunlarının zirve yaptığı bir yıl oldu. Her zaman olduğu gibi yılın en önemli filmleri hasılat listelerinin alt sıralarında yer alırken, aksiyon, gerilim, korku filmleriyle komediler ve çocuk filmleri en fazla seyirciye ulaşan filmler oldu.

2019 Cannes Festivali’nde Altın Palmiye’yi kazanan Güney Kore yapımı “Parazit” hiç kuşkusuz yılın filmiydi. Venedik’in galibi “Joker” ise, sanat filmi-ticari film ikilemini aşarak, iki seyirci kesimine birden hitap eden bir film oldu (iki milyona yaklaşan seyirci sayısıyla).

Berlin’de Altın Ayı’yı kazanan İsrail yapımı “Eş Anlamlılar”ın beş bin civarında, Berlin’de En İyi İlk Film seçilen Mehmet Akif Büyükatalay’ın “Oray”ının bin civarında bir seyirciye ulaşabilmesi, ülkemizdeki dağıtım tekelinin sinema kültürümüzü nasıl gerilettiğini gösteriyordu. Hasılat listesinde ‘ilk yüz’e girebilen tek önemli film olan “Parazit” bile ancak doksan bin civarında seyirciye ulaşabildi.

Sinemamız da, bu durumdan ciddi biçimde etkileniyor. Yılın en iyileri, sınırlı bir vizyon şansına kavuşurken, etkin bir dağıtımla gösterime giren büyük bütçeli ticari yapımlar ön sıralardaydı. Güney Kore şirketi CJ Entertainment’in dağıttığı üç film listenin ilk üç sırasını paylaştı.

Yılın en çok iş yapan filmi, beş milyon üç yüz bine ulaşan seyirci sayısıyla, Mehmet Ada Öztekin’in “7.Koğuştaki Mucize”si oldu. Bu mucizenin nedenlerinden biri dağıtım gücü ise, hiç kuşkusuz bir diğeri filmin oyuncusu, televizyon starı Aras Bulut İynemli olmalı. “Recep İvedik 6” ikinci sırayı alırken, Yılmaz Erdoğan’ın “Organize İşler Sazan Sarmalı” üçüncü sıraya yerleşti. Cem Yılmaz’ın “Karakomik Filmler”i ile Dijital Yapım Evi’nin gerçekleştirdiği ve CGV Mars Dağıtım’ın dağıttığı üç film, “Cep Herkülü Naim Süleymanoğlu”, “Çiçero” ve “Türk İşi Dondurma” ilk yirmi beş film arasında yer aldı.

Yılın en olumlu sinema haberi, Antalya Uluslararası Film Festivali’nin Ulusal Yarışma bölümlerinin geri dönmesi, en olumsuzu ise Uluslararası filmler dalında Akademi Ödülleri’ne henüz gösterime girmemiş bir filmin (Semih Kaplanoğlu’nun “Bağlılık Aslı”) Bakanlık ve sektör işbirliği ile seçilmesi oldu. Kanımca, Oscar’larda ülkemizi temsil etmesi gereken film, yılın en başarılı yapımı, Emin Alper’in “Kız Kardeşler”i idi.
Yerli

  • Kız Kardeşler
  • Küçük Şeyler
  • Görülmüştür
  • Nuh Tepesi
  • Sibel
  • Kraliçe Lear
  • Yuva
  • Organize İşler Sazan Sarmalı
  • (“Karakomik Filmler”i ve “Cep Herkülü”nü henüz izlemedim)

Yabancı

  • Parazit
  • Şüphe
  • Sarayın Gözdesi
  • Alev Almış Bir genç Kızın Portresi
  • Üzgünüz Size Ulaşamadık
  • Sınır
  • Uzun Kız
  • Dogman
  • Kafernaum
  • Asla Gözlerini Kaçırma
  • Ve Sonra Dans Ettik

Tuğçe MADAYANTİ DİZİCİ

Yerli:

  • Bilmemek
  • Küçük Şeyler
  • Oray
  • Kız Kardeşler
  • Bağlılık Aslı
  • Karakomik
  • Filmler: 2 Arada


Yabancı

  • Climax
  • Joker
  • Uncut Gems
  • Parasite
  • Pain and
  • Glory
  • The Lighthouse
  • Marriage Story
  • Us
  • Midsommar
  • Atlantics

Alper Turgut

Yerli

  • Kız Kardeşler
  • Görülmüştür
  • Aden
  • Küçük Şeyler
  • Sibel

Yabancı

  • Parazit
  • Joker
  • Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi
  • The Irish Man
  • Marriage Story