Google Play Store
App Store

Ataması yapılmayan öğretmenler İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde adalet talep etti. Yapılan açıklamada, ‘‘Sesimiz duyulana kadar susmayacağız. Sınıfımız yoksa, sokaklar bizim kürsümüzdür’’ denildi.

Sınıfımız yoksa sokaklar kürsümüz
Fotoğraf: BirGün

HABER MERKEZİ 

Ataması yapılmayan öğretmenler İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekliştirdi. Seslerini duyuruna kadar vazgeçmeyeceklerini belirten öğretmenler, "Bu ülkenin geleceğini eğitecek biz öğretmenlerin sesini kısmak mümkün değil!" dedi.

Yapılan açıklamada, 2024 yılında yapılan öğretmen atamalarının bir kıyım haline geldiği vurgulanarak, "Yıllarını KPSS hazırlığıyla geçiren, gece gündüz emek veren binlerce öğretmen adayı, bu yıl adaletsiz bir branş dağılımıyla hayallerinin, emeklerinin ve insan onurunun yok sayıldığını gördü.

10 bin Milli Eğitim Akademesi’nden toplamda 25 bin kişilik atama sayısı, Türkiye gibi dev bir eğitim sistemine sahip bir ülkede, milyonlarca öğrencinin ve yüz binlerce öğretmen adayının geleceğini karşılamaktan çok uzak. Bir yanda binlerce öğretmen açığı, öte yanda mesleğine adım atamayan yüz binlerce idealist genç… Bu nasıl bir çelişkidir? Bu nasıl bir vurdumduymazlıktır?" denildi.

ONUR MÜCADELESİ

25 bin kişilik kontenjan içinde branş dağılımının da adil yapılmadığını belirten öğretmenler, "Bazı bölümlere binlerce kontenjan ayrılırken, bazı branşlar yok sayılmıştır.  Biz bilimden, emekten, eğitim hakkından yanayız.  Ama yapılan bu dağılım, ne bilimsel, ne vicdani, ne insani! Her branş değerli, hepsi eşit hak ister!" denildi.

Öğretmenler tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Bizi rakamlarla, oranlarla susturamazsınız. Hayatımızı bir sınav sistemine hapsettiniz, yetmedi yıllarca beklettiniz, yetmedi bir de adaletsiz kontenjanlarla umutlarımızı kırdınız. Artık sadece talep etmiyoruz, hesap da soruyoruz.   Bu ülkenin geleceğini eğitecek biz öğretmenlerin sesini kısmak mümkün değil! Sınıfımız yoksa, sokaklar bizim kürsümüzdür! Tahtamız yoksa, megafon bizim sesimizdir! Yalnızca bir meslek değil, bir yaşam hakkı, bir onur mücadelesi bu."