Telif haklarına da, ana akım müzik dünyasına da mahallelerden gelerek meydan okuyan Şubadap Çocuk’un 5. albümü “Hayal Et” gökyüzü lisansı ile yayınlandı. Turne rotalarında köy okulları da olan şarkılar, klasik okul şarkılarından bıkan öğretmenleri memnun ediyor, başka bir dünyanın kapılarını pratikte aralıyor.

Sınıfsız, sömürüsüz bir albüm mümkün: Şubadap Çocuk’un 5. Albümü ‘Hayal Et’ çıktı

Diren Deniz Sarı

2013 yılında İzmir’de kurulan ve çocuklar için çocuklarla birlikte şekillenen bir müzik grubu olan Şubadap Çocuk’un 5. albümü ‘Hayal Et’ ‘gökyüzü lisansı’ ile yayınlandı. Ekip ‘gökyüzü lisansını’ şöyle açıklıyor; Şarkılarımız aynı gökyüzü gibi, paylaşmak isteyen herkese açık.

Şubadap Çocuk ekibi, şarkılarını internet dehlizinde bulan öğretmenlerden ‘sevinçli’ mesajlar aldıklarını da anlatıyor. Zira topluma sirayet eden çocuk şarkıları masallar gibi, aslında kaskatı ve içinde başka bir dünyanın varlığına pek de yer vermeyen şarkılar. Bu grubun şarkılarının tamamında toplumsal cinsiyet eşitsizliği, hayvan özgürlüğü, barış, dostluk, ekoloji, çocuk hakları, gibi pek çok konu, üstelik sıkıcı olmamayı başararak dinleyiciyle buluşuyor. Ekibin çocuklara mesajı ise kendi sorunlarını anlatacakları gruplar kurmaları yönünde. “Ne güzel, biz de sizin konserinize geliriz” diyorlar.

Şubadap Çocuk’la grubun çıkış noktasını ve albüm sürecini konuştuk.

• Şubadap Çocuk ekibi nasıl oluştu?

Şubadap Çocuk: Özellikle yaz aylarında, mahallelerde çocuklar için yapılan yaz çalışmalarında görevler alan, çocuklarla müzik temelli çalışmalar yürütüyorduk. Mevcut çocuk şarkılarının, hem çocukların bugünkü yaşamını, hem de toplumsal ihtiyaçlarımızı karşılamaktan çok uzak olduğu tespitini yapıp şarkılar üretmeye başladık. Zamanla şarkılar çocukların süzgecinden geçti, albümler yayınladık. Konserler yapmaya başladık. Çocuklardan oluşan orkestralar kurduk, şarkıların hikaye kitaplarını oluşturduk, şarkıları Kürtçe, Arapça, İngilizce, İspanyolca ve Almanca’ya çevirmeye başladık. Epey iş yapmışız :) Nasıl oluştu ekip? Oluşmaya devam ediyor, şu an buralardayız.

‘ŞARKILARI ALBÜMDEN ÖNCE KONSERLERDE ÇALIYORUZ’

• Albüm hazırlık süreciniz nasıl geçiyor?

Besteleyeceğimiz şarkıların temasını ve söylemini belirliyoruz. Sonra beste hazırlanıyor, çocuklarla birlikte değişiklikler yapılıyor, taslak kayıtlar öğretmen, psikolog, pedagog ve şarkının ilgili olduğu alanla ilişkili işler yapan kişilere gönderiliyor, onlardan eleştiriler ve öneriler alınıyor. Şarkılar önce konserlerde çalınıyor, eleştirilere göre şekil veriliyor, en sonunda albüme giriyor. (Örneğin, son albümde yer alan Çocuk Hakları şarkısı, 1 yıldan fazla bir süredir konserlerde söyleniyor. ) En sonunda da çocuklarla birlikte kayıt masası kuruluyor.

‘HERKESİN’ YAZDIĞI ŞARKILAR

• Bu şarkılar nasıl yazılıyor? Şarkıların neredeyse hepsi çocuklar tarafından yazılmış gibi duruyor çünkü…

Aslında biraz değinmiş olduk ama açalım. Şarkı sözlerinin yazımı oldukça kolektif bir süreç. Birisi fikir getiriyor, biri ona satır eklemesi yapıyor, öteki değiştiriyor... Ve bütün bunlar yalnızca Şubadap ekibi içindekiler tarafından değil, bu çalışmayı geliştirmek isteyen geniş bir çevre tarafından yapılıyor. Örneğin, Dino’nun Şarkıları albümü çalışmaları esnasında biyolog arkadaşlar bizi kampa aldı, tabir-“ caizse kafamıza vura vura evrimi öğrettiler. Bugüne kadar üretilen şarkılara baktığımızda, öğretmenlerin, tiyatrocuların, annelerin, çocukların... İlk yazımını yaptığı şarkılar var. Çocukların yazdığı şarkıya en güzel örnek, son albümde yer alan ‘Gökyüzünü İten Kuş’

• Albüm sonrası süreç sizin için nasıl geçiyor?

Ana akım medya olanakları konusunda çok becerikli ve istekli olmadığımızdan en büyük zorluğu bilinirliği arttırmak ile ilgili yaşıyoruz. Onun için insanları albümlerden haberdar edebilmek için epey çaba harcıyoruz. Bir yandan da şarkıların içeriklerini besleyebilecek video-klipler hazırlıyoruz ve gerek turneler şeklinde, gerekse tek tek konserler yapıyoruz.

TURNELER KÖY OKULLARINA

• Müzik dünyasında bağımsız müzisyen olmak bir yana, siz çocuk şarkıları albümü yapıyorsunuz. Bu özel alanın nasıl bir zorluğu var?

Olanaklar anlamında zorlukları oluyor daha çok. Ama daha çok bunu nasıl aşacağımızı konuşmalıyız. Şimdiye kadarki tüm üretimlerimiz için (şarkı, kitap, klip vs.) ‘gökyüzü lisansı’ tabirini kullandık. Telif konusundaki teknik terminolojiye hakim kişiler için tanıdık bir kavram olan #copyleft’i çocukların diline tercüme ettik. Yani şöyle anlatıyoruz bunu: “Şarkılarımız aynı gökyüzü gibi. Paylaşmak isteyen herkesin”. Yeni bir anonim mantığının peşindeyiz. Bütün bu kolektif üretim ve gökyüzü lisansı ile birlikte yıllardır bir ekonomik kaynağa vurgu yapıyoruz: #halksponsorluğu. Sponsor ve fonlarla hareket etmiyoruz. Çalışmalarımızı desteklemek isteyen kişilerin katkılarıyla albümlerimizi çıkarıyor, köy okullarına turneler yapıyoruz.

• Bütün şarkıları çocuklar söylüyor. Beraber çalışırken neler oluyor? Çocuklar, şarkıların sözleriyle ilgili fikirlerini size nasıl aktarıyor?

Şu soruları beraber tartışıyoruz: Kelimeler anlaşılıyor mu? Anlatılmak istenen anlaşılıyor mu? Keyifli mi? Değişiklik yapmak istesek neyi değiştiririz?

ŞARKILAR EĞİTİM MATERYALİ OLDU

• Şarkı sözlerinizle Çocuk Hakları, Ekoloji, Bilim, Toplumsal Cinsiyet Rolleri, Hayvan Hakları gibi temaları aktarıyorsunuz. Bunun size geri dönüşümü nasıl oluyor? Şarkılara gelen tepkiler nasıl?

Şubadap’ın tematik şarkıları özellikle okullarda, öğretmenlerin, bu temalardan bahsederken faydalandığı bir eğitim materyaline dönüştü. Bunun dışında çocuklarla buluşan, nitelikli ve keyifli vakit geçirmek isteyen pek çok kişi, “oh be alternatif çocuk şarkıları buldum” diye mesajlar atıyor.

ÇOCUKLAR EKİPTEN AYRILMIYOR

•Her albümde aynı çocuklar mı şarkı söylüyor? Şarkı söylemek dışında enstrümanı tercih eden çocuk var mı?

Farklı çocuklar söylüyor. Biraz hızlı büyüyor çocuklar. Örneğin, ilk albüm ‘Bilmiş Çocuğun Şarkıları’nda şarkı söyleyen çocuk, şu an konserlerde yan flüt çalıyor. Şöyle anlatsak daha iyi olur: Çocuklarla yaptığımız müzik temelli çalışmalarda, önce mutlaka ‘koro çalışması’ yapıyoruz. Bu çalışmalarda Şubadap şarkıları söyleniyor, şarkı içerikleriyle ilgili ve müziği temelleriyle ilgili çeşitli çalışmalar yapılıyor. Buradan hareketle, müzik konusunda emeğini ve isteğini süreklileştirebilen çocuklarla çalgı çalışmaları başlatıyoruz. İzmir’in Çiğli ilçesindeki Harmandalı Mahallesi’nde tam da böyle başarılı bir çalışma gerçekleştirdik. 4 yıldır sürdürdüğümüz çalışmada şu an Harmandalı Çocuk Orkestrası oluşmuş durumda. Çalgılarını kendiler seçtiler. 1 yıllık yoğun bir çalgı çalışması ve yanında da grup çalışması yaptılar. Sonra da birkaç konser... Şimdi kendi provalarını kendileri alıyorlar :)

Ailelerle sürekli görüşme halinde oluyoruz, çünkü aile ya da bakım veren her kimse, çocukların hayatındaki pozisyonu çok belirleyici oluyor. Özellikle de bizim çalıştığımız ilkokul çağındaki çocuklar için...Ve ailelere hep şunu söylüyoruz, biz virtüöz yetiştirmeye çalışmıyoruz. Çocukları çok iyi müzik yarışına sevk etmiyoruz. Burada çocuklara beraber müzik yapmayı öğretmeye çalışıyoruz, bu kadar.

‘ARAPÇA VE KÜRTÇEYE ÇEVİRMEK BİR İHTİYAÇ HALİNE GELDİ’

•Şarkıları Türkçe dışındaki dillere de çevirmeye nasıl karar verdiniz?

Özellikle ülkemizdeki mülteci çocuk sayısının artmasıyla, çocuklarla yaptığımız çalışmalarda Arapça ve Kürtçe adaptasyonları ihtiyaç haline geldi. Bir taraftan da dünyada daha çok sayıda insanın bildiği İngilizce ve İspanyolcaya da şarkıları çeviriyoruz.

•Benim kişisel favorim olan, 'Fasa Fiso'nun yer aldığı 5. albümünüz "Hayal Et" çıktı. Çocuklar nasıl dinleyebilirler albümü?

Web sitemiz subadapcocuk.org’dan ve diğer sosyal medya mecralarındaki hesaplarımızdan dinlenebiliyor.

•'Şubadap' ne tür etkinliklerde sahne alıyor?

Aslında çocukların olduğu her yerde Şubadap konseri oluyor. Çok çeşitli etkinliklere katıldık, çok çeşitli yerlerde konserler verdik. AVM’lerde etkinlik yapmayı tercih etmiyoruz sadece.

•Çocuklara ne söylemek istersiniz peki?

Umarız ki sizler kendi yaşantınızı ve sorunlarınızı anlatacak gruplar kurabilirsiniz. Ne güzel olur, biz de sizin konsere geliriz. ‘Hayal Et’ albümü de, Şubadap Çocuk’un önceki albümleri gibi, tematik şarkılardan oluşuyor:

Fasa Fiso, toplumsal cinsiyet safsatalarını listeliyor

Makine Çocuk, makineleşmek istemeyen çocuklardan yetişkinlere bir sitem şarkısı

Serçe, 9/8’lik bir hayvan özgürlüğü şarkısı

Çocuk Hakları, varlığını duyduğumuz ancak günlük hayatımızda pek de göremediğimiz çocuk haklarının şarkısı

Hayal Et, içinde yaşamak istediğimiz dünyanın şarkısı

Gökyüzünü İten Kuş, birlikteliğin zaferinin öyküsü, Moyo Masal Tiyatrosu’nun Şubadap Çocuk’a armağanı