Türkiyeliler Polonya sınırında mahsur kaldı. Metecan Çarklı, “Türk yetkililer bize ‘İlgileniyoruz, merak etmeyin’ bile demiyor” açıklamasını yaptı.

Sınırda yardım bekliyorlar

Sercan MERİÇ

Ukrayna’da mahsur kalan Türkiye vatandaşları, Dışişleri Bakanlığı’na yardım çağrısında bulunmaya devam ediyor. Savaşın başlamasından önce tahliyesi gerçekleştirilmeyen Türkiye vatandaşı kendi imkânları ile Ukrayna’yı terk etmeye çalışıyor.

Çok sayıda öğrenci, sosyal medya hesaplarından zor durumda olduklarını ve acilen ülkeden tahliye edilmeleri gerektiğini söylerken, Polonya sınırında mahsur kalan Türkiye vatandaşları da bölgede mahsur kaldı. O isimlerden birisi de 6 ay önce çalışmak için ülkeye gelen Metecan Çarklı. Lviv’de yaşayan Çarklı, kendi imkânları ile Polonya sınırına ulaştı. Ancak sınırı geçmesine izin verilmiyor. Yaklaşık 70 Türk vatandaşı ile birlikte sınırda beklediklerini anlatan Çarklı, “Cuma günü öğlen 14.00 itibarıyla Lviv’den yola çıktık. Kiev’e 80 kilometre mesafedeki sınır kapısına vardık. 48 saattir dışarıdayız. Hiçbir şekilde Polonya sınırına geçmemize izin verilmiyor. Şu an sadece çocuklu ailelerin kimliklerine bakılmadan geçilmesine izin veriliyor. Onun dışında hiçbir milletten yaya olarak geçişe müsaade yok” dedi.

Sınır kapısının bitişiğinde bir binaya sığındıklarını ifade eden Çarklı, “Geceyi burada geçirdik. Isıtma ve su yok. Ayrı bir binada tuvalet var ama ondan bile para alıyorlar. Yemek imkânımız çok kısıtlı. Para karşılığı hizmet veren bir aile var. Sabah yumurta, ekmek yedik. Akşam yemeği var mı bilmiyoruz. Çevrede yemek alabileceğimiz yerler sınırlı. Büfelerde raflar boş” diye konuştu.

YETKİLİLERDEN CEVAP YOK

Büyükelçiliğin acil durum Whatsapp hattından kendilerine hiçbir yetkilinin cevap vermediğini aktaran Çarklı, “Biz bireysel tahliye talebi oluşturduğumuz andan itibaren hiçbir şekilde cevap vermediler. Az önce arkadaşım Kiev Büyükelçiliği’nden bir yetkiliyle görüşürken, bize telefonda şu söylendi: ‘Biz sadece Lviv’de olanlara yardım etmek için çalışıyoruz. Siz sınırdaysanız, size kolay gelsin.’ Hiçbir şekilde ne zaman sınırı geçeceğimize dair bir bilgi yok. İşin en kötü tarafı, Türk yetkililer bize ‘İlgileniyoruz, merak etmeyin’ bile demiyor. Kendi imkânlarımızla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Burada 70 kadar Türk var.

Uyandığımızdan beri tek yapmaya çalıştığımız şey sesimizi duyurmaya çalışmak. Kişisel çevremizden başka durumumuzu bilen kimse yok. Ben yaklaşık 6 aydır buradayım. Çalışmaya geldim. Çalışma ve oturma iznim var. Savaşın başlamasından kısa bir süre önce konsolosluktan, büyükelçilikten vatandaşların arandığına dair bilgiler aldık ancak beni kimse aramadı. Bir büyükelçilik, vatandaşını savaş bölgesinden uzaklaştırmak istiyorsa, sadece telefon yoluyla mı bunu yapabilir? Benim bütün bilgilerim konsoloslukta var. Bir şekilde ulaşabilirlerdi” açıklamasını yaptı.

A HABER’DE TEPKİ ÇEKEN YAYIN

Öte yandan önceki akşam Ukrayna’nın doğusundaki Harkov şehrinden A Haber canlı yayınına bağlanan öğrenci Duygu Birgül, "Bugün sadece 1 otobüs kalktı, 50 kişi tahliye edildi, yaklaşık 800 öğrenci var" deyip gözyaşlarını tutamadı. Çok zor durumda olduklarını belirten Birgül’e programın konuğu Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, “Gerekirse gelir ben alırım seni, merak etme. Türk kızı ağlamaz" dedi. Ardından Duygu Birgül yayından alındı. Söz konusu anlar büyük tepki çekti.

Odessa kentinde mahsur kalan Türk kafilesi de İstanbul’a ulaştı. Çoğunluğu öğrenci olan yaklaşık 250 kişi, Bayrampaşa 15 Temmuz Demokrasi Otogarı’na geldi.