Sınırda göçmen krizi Polonya ve Belarus muhalefetinin tepkisini çekti, göçmen karşıtlığının körüklendiği uyarısı yapıldı. Her iki ülkenin partileri, göçmenlerin güvenliğinin sağlanması için sınırların açılmasını istedi.

Sınırlar açılsın

DIŞ HABERLER

Polonya-Belarus sınırında mahsur kalan göçmenler dünyanın gözü önünde trajedi yaşamaya devam ediyor. Avrupa Birliği (AB) göçmen krizinden sorumlu tuttuğu Belarus yönetimine yeni yaptırımlar uygulamaya hazırlanırken her iki ülkenin muhalefet ve sol partileri ise göçmenlerin hayati tehlikesi bulunduğuna dikkat çekerek sınır kapılarının açılması için çağrıda bulundu. Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko ise Polonya’dan yana tavır alan Avrupa Birliği’ne (AB) dikkat çeken bir tehditte bulundu. Lukaşenko, "Polonya bizi sınırı kapatmakla korkutmaya çalışıyor. O halde biz de Belarus’tan doğalgaz akışını kapatırsak ne olur? Ukrayna üstünden de gaz alamazsınız, orada da Rusya sınırı kapalı. Baltıklar üstünden gaz almanızın yolu yok. Egemenliğimizi ve bağımsızlığımızı korurken bizi hiçbir şeyden geri durmamalıyız" açıklaması yaptı.

MUHALEFETTEN ÇAĞRI: GÖÇMENLER KORUNMALI

Belarus hükümeti Polonya'yı sınırdaki göçmenlere şiddet uyguladığı için eleştirirken Polonya ise Belarus yönetimini göçmenleri siyasi araç olarak kullanmakla suçluyor. Polonya'da muhalefet ve sol partiler ise ciddi bir insani trajedi yaşanırken hükümetin kendini aklama hamlelerine tepkili. Muhalefetteki Sivil Koalisyon Partisi milletvekilleri, sınırdaki göçmenlerin göçmen merkezlerinde koruma altına alınması için çağrı yaptı. Sivil Koalisyon milletvekili Franciszek Sterczewski, "Sınır muhafızlar göçmenleri ormana, bataklığa itmeye devam ederse daha fazla insan hayatını ve sağlığını kaybedecek" diyerek göçmenlerin güvenli merkezlere alınması gerektiğini söyledi. Aynı koalisyondan milletvekili Robert Kropiwnicki de "Göçmenlerin sınırda namlular altında değil ihtiyaçlarını karşılayabileceği kamplarda bulunmalı diye konuştu.

Polonya'nın sol ittifak grubu Lewica ise hükümetin göçmenleri ülkeye almamasının feci sonuçları olacağını belirterek "İlk etapta kadın ve çocuklar bir an önce ülkeye kabul edilmeli. Geri kalanı için sınırda uygun koşulları sağlanmalı" dedi. Lewica'nın açıklamasında "Dikenli teller ve sınır duvarları yaşanan trajediyi çözmüyor. Hükümet göçmenleri ülkenin şartlarına uygun bir şekilde kabul etmek için bir plan geliştirmeli" denildi. Öte yandan, Polonya'nın başkenti Varşova'da dün yapılan 11 Kasım Bağımsızlık Günü eylemlerinde aşırı sağcıların göçmen karşıtı sloganlar atması sol partilerin tepkisini çekti.

HÜKÜMETLER SINIRDA ÇÖZÜMSÜZLÜK YARATTI

Sınırın öteki yakasından da sınır muhafızlarının şiddetinin durdurulması ve göçmenlerin güvenliğinin sağlanması için çağrı yapıldı. Belarus Komünist Partisi (KPB) Polonya ve AB ülkelerini sınırdaki göçmen krizini "kışkırtmak" ile suçladı. KBP Merkez Komitesi'nden dün yapılan açıklamada, "Göçmen krizinin tırmanmasının nedeni her iki ülkenin hükümetlerinin sınırda yarattığı çözümsüzlüktür. Yalnızca Belarus yönetimini AB sınırında bir göçmen krizi yaratmakla suçlamak temelsizdir. Polonya hükümetinin düşmanca eylemleri ABD ve AB tarafından destekleniyor. NATO müttefikleri insan haklarından bahsediyor ancak Irak, Afganistan, Libya, Suriye'de kanlı savaşları başlatan Belaruslular olmadı. Yasadışı göç, bu ülkelerin jeopolitik çıkarlarının en barbar yöntemlerden biri olan şiddetle çözümlenemez. Göçmenlerin güvenliği bir an önce sağlanmalıdır" ifadeleri yer aldı.

LİTVANYA SINIRINDA ASKERİ HAREKETLİLİK

Sınırda sıkışan ve dondurucu soğuk hava şartları altında az miktarda yiyecekle kısıtlı barınma olanaklarıyla hayatta kalmaya çalışan göçmenler aynı zamanda Polonya güvenlik güçlerince şiddetli saldırılara uğruyor.

Şu ana kadar bölgede çatışmalar ve çetin koşullar nedeniyle en az yedi göçmen hayatını kaybederken sınırda bulunan yaklaşık 2 bin göçmen, güvenlik güçlerinin müdahaleleriyle de hayati risk altında. Polonya hükümetinden dün yapılan açıklamada, sınırdan en az 468 kaçak geçiş girişiminin engellendiğini belirtirken göçmenlerin Litvanya sınırından da giriş yapmaya çalıştığı aktarıldı. Litvanya, Letonya ve Estonya savunma bakanları tarafından yapılan ortak açıklamada, sınırlarda durumun kritik olduğu buna uygun askeri önlemlerin alındığı ifade edildi.

AB BELARUS'A UÇUŞLARI ENGELLEME ARAYIŞINDA

Avrupa Birliği (AB) göçmen krizi nedeniyle Belarus'a yaptırım uygulamaya hazırlanıyor. ABD merkezli yayın Politico'nun haberine göre, AB'nin 27 ülkesinin dışişleri bakanları 15 Kasım'da yapacağı toplantıda Belaruslu yetkililer ve havayolu şirketlerine yönelik yeni yaptırımları değerlendirecek. Buna göre, Belarus'un resmi havayolu şirketi Belavia ile Minsk'e sefer düzenleyen Rus Aerofolot, UTair, Nordwind Airlines, FlyDubai yaptırım uygulanması hedeflenen şirketler arasında yer alıyor. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, sınırda göçmen krizinin patlak vermesinin ardından AB üyesi ülkelerden Belaruslu yetkililere yönelik genişletilmiş yaptırımları onaylaması çağrısında bulunmuştu.

AB'nin Belarus'a dönük tutumu Rusya'yla da karşı karşıya gelmesine neden oldu. Kremlin, Rusya'nın sınır krizine müdahil olmayacağı mesajı verse de önceki gün Belarus üzerinde nükleer silah taşıma kapasitesine sahip Rus bombardıman uçakları gövde gösterisi yaptı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da AB'nin yaptırım tehditlerine tepki göstererek "Bize göre ekonomik yaptırımlar yalnızca BMGK kararıyla ancak son çare olarak kullanılabilir. Bu bağlamda, uluslararası hukukla çelişen tek taraflı zorlayıcı önlemlerin, Batı'ya karşı olan hükümetler üzerinde baskı oluşturmak için kullanılması kabul edilemez" açıklaması yaptı.