Sinop NGS’nin imar planlarına itiraz edildi
Sinop’un sonunu hazırlayacak nükleer santral imar planlarına itiraz edildi. Dilekçede, "Bu bilimsel ve hukuksal tespitlere rağmen nazım ve uygulama imar planlarının onaylanması kabul edilemez" denildi.
HABER MERKEZİ
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından askıya çıkartılan Sinop Nükleer Güç Santralı projesinin imar planlarına Sinoplular itiraz etti. Sinop Çevre Şehircilik ve İl Müdürlüğü önünde toplanan Sinoplular yaptıkları basın açıklamasının ardından itiraz dilekçesini sundu.
Akkuyu’daki santralın sahibi Rosatom ve iktidar kanadından yapılan açıklamalar, tüm itirazlara rağmen Sinop Nükleer Güç Santralı projesini yeniden gündeme getirdi. 1 buçuk ay önce ise Sinop Nükleer Santral Alanı’nın kara tarafına ilişkin 1/5000 ölçekli Nazım ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı teklifi askıya çıkartıldı.
Yayımlanan ‘radyolojik açıdan önemli bölgeler’ haritasında, Sinop ile Erfelek'in merkezi ve köylerinin, Gerze ve Ayancık’ın ise köylerinin en ufak bir kazada büyük risk altında olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Fukuşima ve Çernobil’de yaşanan felaketlerde yaklaşık 30 kilometrelik çaplık alanda oturulması, yerleşim kurulması yasaklanmıştı. Dün de Sinop Nükleer Karşı Platform (NKP) öncülüğünde toplanana itiraz dilekçelerini sundu.
Plan notlarının bilimsel, teknik ve hukuksal olarak kabul edilemez nitelikte olduğu belirtilen dilekçede, "Türkiye`nin bu günkü koşullarında gerek elektrik üretimi, gerekse arz güvenliği açısından yeni bir nükleer santrala ihtiyacı olmadığı herkes tarafından bilinmektedir. Türkiye’nin kurulu gücü tepe talep gücünden bile iki kat fazladır. Elektrik tüketimi son üç yıldır artmamaktadır. Bu gerçekler ortadayken daha önce Danıştay tarafından geri gönderilen ÇED raporunda yer alan değerlendirmeler yok sayılarak plan yapılmaktadır. Deniz ekosistemi ve ekolojik açıdan korunan alanlar başta olmak üzere bir kaza yaşanmasa bile nükleer santralin büyük bir ekolojik yıkım yaratacağı artık herkes tarafından bilinmektedir. Ayrıca Dünya da nükleer atıklar sorununa da halen bir çözüm bulunamamıştır" denildi.
Üst ölçekli imar planlarına ve ÇED kararlarına karşı açılan davaların sürdüğüne dikkat çekilen dilekçede şu ifadeler yer aldı:
"ÇED davasında resen seçilen bilirkişiler tarafından tespit edilen üçyüze yakın iptal gerekçesi vardır. Aynı şekilde üst ölçekli planlarla ilgili açılan davaya sunulan bilirkişi raporunda santral sahası için yer seçiminin yanlış olduğu net bir biçimde ortaya konulmuştur. Bu bilimsel ve hukuksal tespitlere rağmen nazım ve uygulama imar planlarının onaylanması kabul edilemez."