Google Play Store
App Store

Proje aşamasındaki Sinop Nükleer Güç Santrali’ne Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen “ÇED Olumlu” kararının iptali talepli davada hazırlanan ikinci bilirkişi raporuna davacılarca itirazda bulunuldu. Çok sayıda çevre örgütünün arasında yer aldığı davacıların Samsun 3. İdare Mahkemesi verdiği beyan dilekçesinde, raporda, ÇED raporunda sunulan taahhütler sorgulanmadan kabul edildiği belirtilerek, "Oysa bilirkişiliğin görevi, bu taahhütlerin gerçekliği, geçerliliği ve yeterliliğini denetlemek, çevresel etkileri bilimsel olarak değerlendirmektir. Raporda birçok bölüm yalnızca 'yapılacaktır, uyulacaktır' şeklindeki şirket beyanlarının tekrarından ibarettir" itirazına yer verildi.

Kaynak: ANKA
Sinop Nükleer Santrali projesinin ikinci bilirkişi raporuna itiraz: “Rapor şirket beyanlarının tekrarından ibaret”

Proje aşamasındaki Sinop Nükleer Güç Santrali’ne Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen “ÇED Olumlu” kararının iptali talebiyle açılan davada hazırlanan ikinci bilirkişi raporuna davacılar itiraz etti. Davacıların Samsun 3. İdare Mahkemesi verdiği beyan dilekçesinde, raporda, ÇED raporunda sunulan taahhütler sorgulanmadan kabul edildiği belirtildi.

Çok sayıda çevre örgütü ile bölge halkından oluşan davacılar adına avukatlar Mehmet Horuş, Leyla Verda Ersoy, Koray Cengiz, Sanem Küçükarzuman, Hayati Küçük ve Irmak Bakır, Sinop’taki Nükleer Güç Santrali (NGS) projesi için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen “ÇED Olumlu” kararının iptali talepli davada alınan ikinci bilirkişi raporuna ilişkin beyan dilekçesini Samsun 3. İdare Mahkemesi'ne verdi.

Dilekçede, bilirkişi raporuna ilişkin itirazlarda bulunuldu.

“BİLİRKİŞİLER GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANMIŞTIR”

Dilekçede, raporun bilirkişilerce ortak yazılan "bir bilirkişi raporu olmadığı" bilirkişilerin, mahkemenin verdiği sorulara usule ve yerleşik Danıştay içtihatlarına aykırı şekilde cevap verdiği belirtilerek, “Bilirkişilerin ‘rapor’ girişinde uzunca bilirkişi raporunun hukuki boyutuna dair ayrıntılı bilgilere yer verdiği dikkate alındığında, bilirkişiler açıkça görevlerini kötüye kullanmışlardır” ifadesi kullanıldı.

Dilekçede şunlar kaydedildi:

"Bilirkişilerin raporu, ÇED raporundan alıntılarla oluşturulmuştur. O kadar ki, raporda 'şu taahhüt edilmiştir', 'bu yapılacaktır', 'şöyle yapılacaktır', 'şu rapor vardır' gibi ibarelerle dolu olup özgün ve somut bir teknik değerlendirme içermemektedir. ÇED raporunda sunulan taahhütler sorgulanmadan kabul edilmiştir. Oysa bilirkişiliğin görevi, bu taahhütlerin gerçekliği, geçerliliği ve yeterliliğini denetlemek, çevresel etkileri bilimsel olarak değerlendirmektir. Raporda birçok bölüm yalnızca 'yapılacaktır, uyulacaktır' şeklindeki şirket beyanlarının tekrarından ibarettir; bu ise bilimsel inceleme olarak kabul edilemeyecektir.

Netice itibariyle söz konusu bilirkişi raporu hukuken ve bilimsel olarak bir değerlendirme raporu niteliği taşımaktan uzak olup, denetlemesi ve analiz etmesi gereken ÇED Raporu'nun bir tekrarı olmaktan öteye gidememektedir. Bu nedenle içeriğe ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmayan, sadece ÇED raporunun hangi sayfasında hangi hususların yer aldığını tespit eden, bu haliyle bir bilirkişi incelemesi vasfını taşımayan bu raporunhükme esas alınmamasını talep etmekteyiz."

“HAZIRLANAN RAPORA İTİBAR EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL”

Dilekçede, "raporda daha evvel dosyaya sunulan ve projenin yer seçiminin korunması gerekli alanlar bakımından en başından uygun olmadığını, sismik risk analizlerinin kabul edilebilir olmadığını, ÇED sürecindeki etki alanı belirleme gibi temel yaklaşımların ise bilimsel verilerden ve gerçeklerden yoksun olduğunu somut delillerle ortaya koyan 2021 tarihli bilirkişi raporundaki tespitlerin tamamının görmezden gelindiği" ifade edilerek, bunların aksine görüşlerin bilimsel dayanağının ne olduğunun da raporda ortaya konulamadığı vurgulandı.

Dilekçede, "Şu haliyle raporun denetime elverişli bir rapor olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Sonuç olarak, hem ele aldığı projenin geçersizliği hem de dayandığı ÇED raporunun ispatlı eksikliklerini ve bilimsel aykırılıklarını yok sayarak hazırlanan bu rapora itibar edilmesi mümkün olmayıp mahkemenizce hükme esas alınmamasını talep etmekteyiz" talebinde bulunuldu.