Hemen her gün Resmi Gazete’de yayımlanan ilanlarla ormanlardaki ‘dikili ağaçlar’ satılıyor. Son dört yılda toplam odun satışı içindeki dikili ağaçların oranı yüzde 227 arttı. Ülkenin ormanları gelişmiş ülkelere ‘hammadde’ oluyor.

Sıra dikili ağaçta!
Fotoğraf: AA

Nurcan GÖKDEMİR

Ülkenin sahip olduğu varlıkları tek tek elden çıkartan iktidar, ormanlardaki ağaçları yok ediyor. Ağaçları keserek oduna dönüştürmek ve buradan da yeni bir rant kapısı yaratmak peşinde olan iktidarın uygulamaları sonucu, toplam odun satışı içindeki dikili ağaçların oranı dört yılda yüzde 227 arttı. Odun üretimi için kesilen ağaç miktarı ise 15 yılda 2,5 katı arttı. Geçen yıl ağaçlardan 32 milyon metreküp odun üreten iktidar, bir yılda 50 milyon metreküp odun üretimi hedefliyor.


Orman İşletme Müdürlükleri, hemen her gün Resmi Gazete’de yayımladıkları ilanlarla ormanlardaki ‘dikili ağaçları’ ihale yöntemiyle satışa çıkartıyor. İktidar hem miktar hem oran olarak satışta yaşanan artışı “Orman varlığımız artıyor” diye açıklamaya çalışıyor. Ancak ormancılık uzmanlarının yaptıkları araştırmalar hem orman varlığının ileri sürüldüğü ölçüde artmadığını hem de orantısız ağaç kıyımını verilerle ortaya koyuyor.

SATIŞTA BÜYÜK ARTIŞ

Akademisyenler Erdoğan Atmış, Murat Alan ve Sedat Ondaral ile Orman Yüksek Mühendisi Mustafa Kömürlü’nün “Türkiye’de Ormansızlaşma ve Orman Bozulması" kitabı için yaptıkları çalışmaya göre, 2017’de toplam odun satışı içindeki dikili satışların oranı yüzde 21 iken bu oran geçen yıl yüzde 40,3’e yükseldi. Satılan dikili gövde miktarı ise 2017’de 4 milyon 87 bin metreküpten 2021’de 13 milyon 361 bin metreküpe ulaştı. Dikili satış oranındaki artış dört yılda yüzde 227 oldu. Çalışmada, daha çok orman içi ve kenarında işgücü yetersiz ve orman kooperatiflerinin güçlü olmadığı yörelerde uygulanan dikili satış uygulamalarının ormanlar üzerinde olumsuz etkiye sahip olduğu vurgulandı.

DENETİM ÇOK ZAYIF

Genellikle bozuk nitelikte ve hastalıklı dikili ağaçların satılması gerektiğine dikkat çekilen çalışmada, bu ağaçların tespitinin doğru yapılmasının önemi vurgulandı. Ticari bir faaliyet olan dikili satış uygulamalarının çok iyi denetlenmesi gerekirken çeşitli nedenlerle bu denetimin mümkün olmadığı belirtildi. “Orman alanları artıyor, bu nedenle üretim de artıyor” yaklaşımının yanlışlığı vurgulanarak özetle şunlar kaydedildi:

“Odun üretiminin cari artım oranının her geçen yıl daha da artması ormanlarda göğüs yüzeyinin giderek azalmasına ve üretim ormanlarının üretme gücünün düşmesine yol açmaktadır. Son yıllarda yıllık olarak gerçekleşen odun üretiminin planlanan odun üretimini oldukça aşması ve odun üretiminin yıllık artış oranının orman alanlarındaki artışın 20 katından fazlasına ulaşması, yıllık cari artımın giderek oransal olarak azalmasına neden olmaktadır. Bu gidişle yıllık cari artımdaki değişim kısa bir süre sonra negatif bir seyir izleyecek, odun serveti azalacaktır. Özellikle son dört yıl içinde, odun üretim miktarının, orman alanı miktarındaki artış oranının çok üzerinde bir artış gösterdiği bilinmektedir.”

sira-dikili-agacta-1061768-1.

***

Ormanlar gelişmiş ülkelere hammadde

Tomruk ve kereste odununun 2015’te 40 bin ton olan ihracat miktarının 2021’e gelindiğinde artarak 354 bin tona çıkmasının, 1,4 milyon ton olan ithalat miktarının da 316 bin tona düşmesinin odun üretim ve tüketimi ile ilgili uluslararası odun ticareti konularında uygulanan yanlış politikaları kanıtladığı belirtildi. Gelişmiş ülkelerdeki uygulamaların aksine ülkenin son yıllarda Güney Amerika ve Afrika kıtasındaki ülkeler gibi kendi ormanlarına odun üretimi amacıyla kalıcı zararlar verecek şekilde yüklendiğine dikkat çekildi. Araştırmada şunlar ifade edildi: “Son yıllarda meydana gelen aşırı odun üretiminin nedeni; 2018’den sonra TL’nin döviz türleri karşısında değerini hızla yitirmeye başlaması ve bu ekonomik kriz öncesinde odun hammaddesi ithalatına bağlı olarak plansız şekilde üretim kapasitesini artırmış olan orman endüstrisi sanayisine ucuz hammadde sağlama isteğidir. Ayrıca biyokütle enerji üretim tesisleri de ülke ormanlarından yoğun miktarda yakacak odun talep ediyor olması da bir başka nedendir. Bu sektörlere ucuza hammadde veya yakacak odun temini ve kazançlarını artırmalarının sağlanması için ülke ormanlarının kurban edilmesine fırsat verilmemelidir. Sınırlı bir orman kaynağına sahip olan Türkiye’de, bu sektörlerin odun talebinin sadece ülke ormanlarından sağlanması mümkün değildir. Çünkü diğer ülkeler daha fazla ormana sahip oldukları ve ciddi miktarda odun ithal ettikleri halde ormanlarını korumak için orman endüstri sektörlerinin kapasitesini arz talep ilişkilerine göre belirlemekte ve kendi ormanlarını yok edecek yöntemlerden uzak durmaktadır.”