Daha önce de birkaç kez söylemiş olmalıyım. Biz sosyalistler, önemli memleket meselelerinde CHP’ye uzak bir noktadayız. Fakat yeminli CHP düşmanı da değiliz. Üstelik AKP’ye muhalefet etmeye gücü yetmeyenlerin solculuk adına CHP’ye muhalefet etmesinden veya bu sayede AKP yandaşlığı yapılmasından mustaribiz.

Ama görünen o ki CHP liderliği artık kendi seçmeninin laiklik talebinden çok dindar dedikleri kesimlerin muhafazakâr taleplerine kulak veriyor ve bunları seslendiriyor. CHP liderliğinin kabullendiği ve kendi seçmenine de dayattığı böyle bir kurguda, “demokrasi” ise ancak müessesenin, pardon müesses nizamın bir ikramı olarak var olabiliyor.


CHP liderliği, ana muhalefet partisi olarak laiklik, özgürlük, eşitlik gibi hedefleri es geçse bile sıradan ve sahici CHP’liler bunlar için mücadeleden vazgeçmiyor, vazgeçmemelidir. SOL Parti’nin geçenlerde yaptığı “mücadele bloku” çağrısı tüm örgütlü muhalif dinamiklerle ve doğal olarak CHP’li ve HDP’li yurttaşlarla da faşizme karşı hayatın her alanında birlik ve dayanışmayı kapsıyor.

***

Bu yazıda özellikle sıradan ve sahici CHP’li yurttaşlara yönelik birkaç hatırlatmada bulunacağım. “Birleşik güç olalım, birlikte mücadele edelim” gibi anlamlı çağrılar çok tekrarlandı, artık kanıksandı; öyleyse –bu çağrıların hâlâ anlamlı olduğunu da bilerek– hiç olmazsa her muhalif kesim kendi durduğu noktadaki etkisini artırmaktan, birleşmeden önce de yapabileceklerini yapmaktan geri durmasın. Beklemesin. Ve sizler, CHP’li yurttaşlar, sizler de beklemeyin.
Mesela bu ülkenin kadınları ve çocukları çok ciddi tehdit altındadır. Bunun en önemli sebebi laiklik kurumunun siyasi İslamcılar tarafından gasp edilmiş olmasıdır. Bunu en derinden hisseden CHP seçmenleri, laiklik ihtiyacını her düzlemde sizler de dile getirin. Farklı muhalif odakların kitlesel eylemlerine katılım sağlamaktan geri durmayın. Ayrıca CHP yöneticilerinin NATO ve neoliberalizm sevdalarına ortak olmayın.

Hadi hakkını verelim, Kılıçdaroğlu yerel oligarklar dediği beşli çetenin yakasını bırakmıyor. CHP milletvekilleri sıklıkla yoksullaşmayı, mutfaktaki yangını dile getiriyor, çarşı pazar geziyor, ama bunun temelinde yatan vahşi kapitalizmi sorgulamıyor, her alanda özgürlükler kazanılmadıkça eşitsizliğin ve sömürünün devam edeceğini seçmenine anlatmıyor. Tersine ekonomik sorunlar için sağ politikalara bel bağlıyor.

***

Saraylılar kendi iktidarları karşısında özgürlük ve eşitlik isteyenleri topyekûn yasadışı alana itme peşindeler. Bundan CHP’li yurttaşlar olarak sizler de payınızı almaktasınız. Farkındasınızdır, bir yandan faşizmi kurumsallaştırıyor, hukuku boş verip faşizmi “yasal” hale getiriyorlar; buna itiraz edenleri, yani siz CHP’li yurttaşlar da dâhil direnen herkesi bir çırpıda kriminalize ediyorlar. Mesela Kürtleri köşeye sıkıştırdıkça laikleri, siz CHP’lileri ve Alevileri daha fazla dövebilmek için de güç topluyorlar. Bunu hiç unutmayın.

Öyleyse sizler de diğer sol muhalif unsurlarla birlikte yatay örgütlenmeleri adım adım yaygınlaştırmak, evden eve, sokaktan sokağa, mahalleden mahalleye, fabrikadan fabrikaya dayanışma ağları kurmak sürecinde eksik olmayın. Sorunlarımıza bireysel çözümlerin olmadığını toplumsal muhalefete katılımın tek çare olduğunu hayat bize öğretiyor.

Saraylılar tabii ki er ya da geç gidecekler. Şimdi er ile geç arasındaki zaman dilimindeyiz. Birleşelim, mücadele edelim çağrısından öte… Böyle vahşi bir faşizme karşı yapılması gereken ilk iş mağdurluk sessizliğine filan bürünmeden aktif muhatap olarak mevzilenmektir. CHP’li yurttaşlar olarak o tarzın nasıl olduğunu bilenleriniz bilmeyenlerinize anlatsın. Yapabilenleriniz yapamayanlarınızı ikna etsin. Tüm muhalefet odakları olarak öyle bir blok kurulsun ki yenilmekle kalmasınlar, yerel seçimlerdeki gibi bir kez daha madara olsunlar!

Çünkü ne derlerse desinler siz CHP’li yurttaşlarda da en azından “kendiliğinden solculuk” var ki bu da şaşırtıcı değil, çünkü sosyalist olmasanız dahi, sizler de siyasi İslamcıların emellerini ve vahşi kapitalizmin sömürüsünü görüyorsunuz. Bakın işte bu yüzden CHP yönetiminin dili-söylemi bile bazen biraz sola çalıyor veya soldan çalıyor, ama olsun, asıl sizler yöneticilerinizi sola taşıyabilirsiniz.

***

Şunu hep söylemişimdir. Sağ siyasetler toplumda çok yaygın ama “sol adına” her farklı siyasi iddianın (birbirini yemeden, çelmelemeden) toplumun her kesiminde kendisini ifade edebileceği yeterinden fazla muhatap da zaten var. Yani ister CHP’li yurttaş ister HDP’li yurttaş, sol iddiaya sahip çıkanlar kendi bulundukları yerde aktif muhalifliğin gereğini yerine getirsinler, birliktelik için ilk adım budur. Çünkü bizler çoğaldıkça, örgütlendikçe Saraylılar daha da çaresizleşirler.