Çiftçinin kullandığı mazotun litresi 20 lirayı aştı, verilen destekler ise devede kulak kaldı. Ekim için tarlaya inecek olan çiftçi kara kara düşünüyor. Hammaddede dışa bağımlılık nedeniyle savaşın sirenleri ülkede çalıyor.

Sirenler çalıyor

EKONOMİ SERVİSİ

Yıllar içinde tarım ürünlerinde kendi kendine yeten bir ülke olmaktan çıkıp ithal eden bir ülke hali alan Türkiye bugün kuzeyde yaşanan savaştan en çok etkilenen ülke konumunda. Savaştan çok yönlü etkilenen ülke bugün hem ithalat yapamaz hem de artan maliyetlerden dolayı üretim yapamaz hale geldi.
Sektör temsilcileri acil önlem paketi beklerken üreticilerin kullandığı mazot 20 lirayı aştı. Savaş öncesi patlak veren gıda enflasyonunda savaş sirenleri çalıyor.


Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısının ardından her iki ülkeden de ham madde ithal eden yağ sektöründe, ürünleri taşıyan gemiler Türkiye’ye gelemedi. Özellikle buğday, ayçiçeği ve arpada tehlike çanları çalıyor.

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, "Yağlı tohumun yüzde 55’ini Rusya’dan, yüzde 15’ini de Ukrayna’dan ithal ediyorduk. Savaş nedeniyle bu aksadı" dedi.

“Buna bir çözüm üretmek lazım” diyen Büyükhelvacıgil, sözlerini şöyle devam ettirdi: “Hem pandemi süreci hem de savaş bize gösterdi ki tarımda kendimize yetebilecek hale gelmemiz lazım. Bu süreçte ister istemez savaş etkiledi. Çünkü yıllarca bizim rekoltemiz, ürettiğimiz hasadımız, yağlı tohumlarda nisan ayı sonuna kadar yetebilecek halde tedarikimizi kullanabiliyorduk. Ondan sonrasını da hep ithal ediyorduk. İhtiyaç 3 milyon ton iken, bunun 1,7 milyon tonunu karşılayabiliyor, 1,3 milyon tonunu da ithal etmek zorunda kalıyoruz. Bunun da yüzde 55’ini Rusya’dan, yüzde 15’ini de Ukrayna’dan ithal ediyorduk. Savaş nedeniyle bu aksadı. Halen limanlarda bekleyen sektörümüzün gemileri var.’’

HAM YAĞ TONU 2 BİN DOLARA YÜKSELDİ

Sektördeki sorunu Ticaret Bakanlığı’na bağlı İthalat Genel Müdürlüğü’ne bildirdiklerini ifade eden Büyükhelvacıgil, “İthalat Genel Müdürlüğü’ne ricada bulunduk. Çok hızlı aksiyon aldılar. Bu gemiler gelirse rahatlayacağız demektir” dedi.

Rusya ve Ukrayna’da yaşanan savaş öncesi ham yağ ton fiyatının 1400 dolar civarındayken ve şu an 2 bin dolara yükseldi. Sezon başında bu fiyatın 1330 dolar civarında olduğunu hatırlatan Büyükhelvacıgil, ürünün ödemesinden gelişine kadar birçok problem olduğunu belirtti: “Bir yandan da bu fiyatı duyduğumuzda bile satış gerçekleşmiyor. Satış gerçekleşse ‘Swift’ ile ilgili Rusya’nın bankalarla olan problemi var. Arkasından tahmil- tahliye problemleri, ürünün nasıl geleceği problem var. Tek dileğimiz umarız bu savaş biter, insanlar müzakere masasında buna çözüm bulabilirler. Umarım çabuk çözülür diye düşünüyorum.’’

Savaş nedeniyle Ukrayna’da bu yıl ekim olmazsa önümüzdeki yıl da sorun yaşanacağını belirten Büyükhelvacıgil, devletin önlem alması gerektiğini, ayçiçeği ve türevleri aspir, kanola ve soya üretiminin desteklenmesi gerektiğini söyledi.

***

Savaş tuz biber oldu

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez ise Türkiye’de halihazırda tarımsal girdi maliyetlerinin yüksekliği sebebiyle gıda enflasyonun giderek arttığını ve savaşın bunu daha ‘yıkıcı’ hale getirdiğini belirtiyor.

sirenler-caliyor-988187-1.
Baki Remzi Suiçmez - TMMOB Ziraat Mühendisleri
Odası Yönetim Kurulu Başkanı


Suiçmez ayrıca arpa, mısır gibi ürünlerin ithalatında sorun yaşanması durumunda yem sektörü dolayısıyla hayvancılık sektörünün olumsuz etkileneceğine dikkat çekiyor. Et ve süt üretiminin de darbe alacağını söyledi.

Doğalgaz fiyatındaki artışın gübre üretimini de etkilediğini belirten Suiçmez, “Doğalgazın amonyak ve gübre üretiminde kullanılıyor bu ikisi. Şimdi gübre fiyatlarında indirimler gündeme geldi fakat yeniden gübre fiyatlarında artış elektrik fiyatlarından dolayı artış öngörülüyor” yorumunda bulundu.
Son birkaç günde petrol mazot fiyatlarındaki artışa dikkat çeken Suiçmez, çiftçinin artan üretim maliyetinin sadece hububat ürünlerine değil, tüm gıda ürünlerini etkileyeceğini söylüyor. Çözüm için önerilerini sıralayan Suiçmez, şunları söyledi:

“Mazotta ÖTV ve KDV indirimi yapılmalı ve yeni üretim sezonu için çiftçiye özel ek destek ya da indirimli fiyat uygulanmalı. Aynı şekilde gübrede, yemde, ilaçta ve tohumda da somut indirimler yapılmalı. Maliyetler aşağı çekilemezse artan üretim maliyetleri raflara zam olarak yansıyacak. Halen daha marketlerdeki etiketler üzerinden tarım politikalarında çözüme gidilmeye çalışılıyor. Çözüm, üretimi artırmak ve artacak üretimin sürekliliğini sağlamaktan geçiyor.”