Şirin, Narin, Leyla, Sıla hesaplarını soracağız
Feriköy’de öldürülen 6 yaşındaki Şirin için kadın örgütleri eylem yaptı. Kadınlar iktidara seslendi: Ya kadınları ve çocukları koruyun ya da koltuklarınızdan kalkın.

Haber Merkezi
İstanbul Feriköy’de ailesi tarafından dilendirilen 6 yaşındaki Şirin Elmas Hanilçi’yi öldürerek mezarlığa gömen cani Mustafa Örün tutuklandı. Şirin’in öldürüldüğü Feriköy Mezarlığı’nın önünde bir araya gelen kadın örgütleri iktidara seslenerek ‘çocuk ölümlerini durdurun’ dedi. AKP iktidarının çocukları ve kadınları korumadığına dikkat çeken kadın örgütleri yaşananların hesabını soracaklarını kaydetti.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu temsilcisi Esin İzel Uysal, “Gündüz vakti İstanbul’un orta yerinde bir kız çocuğu mezarlıkta öldürülüyor. Bu mezarlığın 3 tane giriş kapısı var. Her kapıda güvenlik görevlileri var. Hiç kimse fark etmemiş. Mahallelinin de daha önce şikayetleri olduğunu öğrendik” dedi.
KANUN ‘ÇOCUKLARI KORUYACAKSIN’ DİYOR
Uysal şu ifadeleri kullandı: “Lanzarote Sözleşmesi’nin altında Türkiye’nin imzası var. Uygulayacaksınız. Çocukların Cinsel Suistimal ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, Çocuk Hakları Sözleşmesi var. Tek tek anlatmışlar devletin çocukları nasıl koruması gerektiğini. 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nu uygulayacaksınız. Kanun, ‘çocukları koruyacaksın, haklarını güvence altına alacaksın’ diyor. İşte bu kanun uygulanmadığı için Şirin güpegündüz öldürüldü. Risk tarama formu var. Bütün okullarda uygulanması gerekiyor. Yıllardır anlatıyoruz bu formu uygulamıyorlar. Çözüm yolları bunlar. Şirinler öldürülmesin diye herkes görevini yapacak. Görevini yapmayıp kutsal aile hikayeleri anlatmayın. Sorumluluktan kaçmaya çalışmayın. Öldürülen küçücük çocukların arkasından yalandan başsağlığı dilemek için kameraların karşısında geçmeyin. Ya kadınları, çocukları yaşatacak politikalar geliştireceksiniz ya da o koltukları daha fazla işgal etmeyeceksiniz.”
NEREDESİNİZ AKP’NİN BAKANLARI?
Genç Feministler Federasyonu temsilcisi Güneş Fadime Akşahin, “AKP, çocukların rahatlıkla öldürüldüğü, fail erkeklerin pişkin ifadeler verdikleri bir ülke mi yapmak istiyorsun Türkiye’yi?” diye sordu. Akşahin şöyle devam etti: “Bu ülkedeki çocukların yaşamından, korunmasından Aile, Sosyal ve Hizmetler Bakanlığı sorumludur. Mahinur Hanım Şirin’den sorumluydun. Şirin’in dilencilik yapmak zorunda bırakıldığı konuşuluyor. Yoksul bir emekçi çocuğu. Ey AKP, siz sadece bankada parası olanın, milyon dolarları olanın mı devletisiniz? Şirin’in bu yıl okula başlamış olması gerekiyor. Çocukların okula başlayıp başlamadığı, eğitim olanakları bunların hepsi Milli Eğitim Bakanlığı’nın sorumluluğunda. Neredesin sen MEB? Çocukları bile korumayan bir hükümetten hiçbir şey olmaz. Bize bundan sonra daha fazla sorumluluk düşüyor. Biz çocukları da koruyacağız elbette.”
∗∗∗
DAVANIN TAKİPÇİSİYİZ
İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi de Şirin Elmas Hanilçi için açıklama yaptı. Açıklamada, “Şirin, Narin, Leyla, Sıla, yeni doğan servislerinde öldürülen bebekler, sadece son birkaç ayda zihnimize kazınanlar. Gerçek şu, çocukların en temel insan hakkı olan yaşam hakkı korunmuyor. Oysa mutlu ve sağlıklı bir çocukluk yaşamak, huzur ve güven içinde büyümek bütün çocukların en doğal hakkıdır” denildi.
Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Türkiye’nin taraf olduğu Çocukların Cinsel Suistimal ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi (Lanzarote Sözleşmesi) başta olmak üzere taraf olunan uluslararası çocuk hakları sözleşmeleri ve ulusal mevzuatımıza göre çocuklar için güvenli yaşam koşulu sağlamak devletin görevidir. Evde, okulda, sokakta çocukların tehlike altında olmadan, korkusuzca yaşayabildiği bir ülke, devletin varlık sebebi, bütün toplumun sorumluluğudur. Şirin kayboldu, bir mezarlıkta ölü bulundu, onu koruyamamanın utancı hepimizin. Herkes bilsin ki İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak biz bu davanın takipçisiyiz, etkin bir soruşturma ve kovuşturma yürütülmesi için üzerimize düşeni yapacağız, sadece faillerden değil tüm sorumlulardan hesap soracağız."