Erzincan İliç’te siyanür sızıntısının yaşandığı Çöpler Altın Madeni’nin faaliyeti durduruldu. Anagold Madencilik, Fırat Nehri’ne 20 ton siyanür sızdığı iddialarını yalanlayarak sadece ‘8 kilocuk’ olduğunu açıkladı.

Şirket sekiz kiloluk siyanürü az buldu
Çöpler Altın Madeni’nde atık havuzu 197 futbol sahası büyüklüğünde. (Fotoğraf: Ferit Demir)

Aycan KARADAĞ

Siyanürlü madencilik yönteminin yarattığı tehlike, Erzincan’ın İliç ilçesinde yaşanan çevre felaketinin ardından yeniden ülke gündemine oturdu. Çöpler Altın Madeni’nden Fırat Nehri’ne siyanür sızdığının ortaya çıkmasının ardından şirketin faaliyeti durduruldu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, Anagold Madencilik’e en üst sınırdan 16 milyon TL ceza verilirken faaliyeti durduruldu. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada “Erzincan İliç’te boru hatlarındaki arıza nedeniyle çevre kirliliğine neden olan altın madeninin faaliyetini durduruyoruz. İlave çevresel iyileştirme çalışmalarının tamamlandığı Bakanlığımız Denetim ekiplerince tespit edilene kadar tesisin çalışmasına izin verilmeyecek” denildi.

SIZINTIYI DOĞRULADILAR

Fırat Nehri ve üzerindeki İliç Barajı’na siyanür bulaştığını ise şirket doğruladı. Suçlamaların odağındaki Anagold Madencilik, “20 ton siyanür Fırat Nehri’ne aktı” iddiasının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek, “Sadece 8 kilogram” dedi. Şirket açıklamasında, 12 senedir faaliyet gösteren altın madeninden 21 Haziran gecesi seyreltilmiş siyanür içeren bir döküntünün meydana geldiği ve döküntünün hızlı bir şekilde temizlenerek olayın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bildirildiğini iddia etti. Erzincan Valiliği geçen günlerde sızıntının nehre ulaşmadığını ifade etse de Anagold Madenecilik’in açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“Maden sahasında gerçekleşen solüsyon döküntüsünün içerisindeki toplam siyanür miktarı yaklaşık 8 kg’dır. Sosyal medyada yer alan asılsız iddialara göre tonlarca siyanür döküntüsü olduğu ve Fırat Nehri’ni etkilediği iddiaları tamamen yanlıştır.”

BİR DAMLASI BİLE ÖLDÜRÜR

TMMOB Kimya Mühendisleri Odası eski Başkanı Dr. Ali Uğurlu, siyanürün bir damlasının bile insanı öldürmeye yeteceğini vurguladı. Dr. Uğurlu, şu açıklamalarda bulundu: “Fırat Havzasının kirlenmesi büyük bir çevre felaketine yol açar. Altın madenciliğinde sadece siyanür kullanılmıyor. Bunun yanı sıra başta sülfürik asit, sodyum hidroksit gibi onlarca kimyasal her yıl tonlarca kullanılıyor. 3-5 ton altın çıkarıldıktan sonra çekip giden şirketlerin bu alanların ne olacağı konusundaki tavırları benzer deneyimleri yaşayan ülkelerin pratiklerinden anlaşılacağı üzere geriye kalan tahrip edilmiş ve kirlenmiş alanlardır. Deyim yerindeyse sömürge madenciliği anlayışıyla üretim yapan bu çokuluslu şirketler üretimlerini gerçekleştirmek için suları ve tarım arazilerini kirletmeyi, bölge insanlarını yerinden etmeyi önemsemiyor. Maden yasası ile çokuluslu şirketlere verilen imtiyazlarla ülkemizi adeta bir maden işletmesi sahasına dönüşmüştür. Ton başına 1-2 gram altının elde edilebilmesi için yüz binlerce ton toprağın siyanürle yıkanması vahşi madenciliktir.”

İliç’te Anagold Madencilik’in sülfürik asit taşıyan takeri 2019’da devrilmişti.İliç’te Anagold Madencilik’in sülfürik asit taşıyan takeri 2019’da devrilmişti.

SOL Parti Kent ve Ekoloji Çalışma grubu tarafından yapılan açıklamada ise, “Harran’dan Mezopotamya’ya coğrafyaya hayat veren Fırat, binlerce medeniyetin kurulduğu bu havza Kanada ve Çalık Holding ortaklığındaki altın madeninde siyanür borusunun patlaması sebebi ile felaketi yaşıyor! Maden kapatılmalı, siyanürlü altın aramalar son bulmalıdır” denildi.

TMMOB Maden Mühendisleri Odası da bir açıklamaya yayımlayarak bu felaketin son olmayacağını kaydetti: “Kamu çıkarlarından uzak, kaynakları, doğayı, halkı ve insanı esas almak yerine, yandaşı koruyan mevcut yanlış ekonomik politikalar devam ettiği sürece bu tür kazalarla karşılaşmaya devam edilecek. Bu denli tehlikeli kimyasalların sadece muhafaza edildikleri alanların değil, taşındıkları hatlarda da çevreye verebilecekleri zarar göz önünde bulundurulmalı, olası sızıntı ve deşarjlara karşın gerekli tedbirler önceden alınmalı.”

FELAKET İLK DEĞİL: TOPRAKTAN ZEHİR FIŞKIRACAK

İliç’te Anagold Madencilik’in yaşattığı felaket ilk değil.

•2018 ve 2019 yıllarında sülfürik asit tankeri İliç ilçe merkezinden geçerken devrildi. Çevreye tonlarca asit yayıldı.

•Diğer illerde de benzer çevre felaketleri meydana geldi. Manisa Muradiye Orta Ölçekli Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren 3 fabrika Karaali Köyü’nün tarımsal sulamada kullandıkları sulama kanalına siyanür ve sülfür atıklarını bıraktığı ortaya çıktı. Kanalın yakınında faaliyet gösteren bir fabrikada 8 işçi zehirlenerek hastaneye kaldırıldı.

•Geçen yıl Giresun’a bağlı Şebinkarahisar ilçesinde Nesko Madencilik AŞ’ye ait maden ocaklarında kullanılan siyanür atıklarının depolandığı flotasyon tesislerindeki havuzlar patladı. Patlamayla birlikte tesisin çevresinde bulunan dereye karışan atıklar, derenin devamında bulunan Kılıçkaya Barajı’na ulaşt. Aynı yerde 2018’de de benzeri bir felaket yaşandı, 8 milyon balık öldü.

37 TESİSTE SİYANÜR VE SÜLFÜRİK KULLANILIYOR

AKP hükümeti, 19 yıldır ülkeyi rant ve talan politikalarıyla maden şirketlerine peşkeş çekiyor. Kazdağları’ndan Munzur’a, İznik’ten Murat Dağı’na kadar birçok bölge maden şirketlerinin tehdidi altında. CHP Doğa Hakları’nın araştırmasına göre ülkede 19’u işletme halinde olan 37 tane tesiste siyanür veya sülfürik asit kullanılarak altın, bakır ve gümüş üretimi yapılıyor. Bunun yanı sıra, 27 tane proje kapsamında siyanür veya sülfürik asit kullanılarak bakır ve gümüş madenleri üretiliyor. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün (MAPEG) verilerine göre, Türkiye’de 700 ton altın, 1 milyon 786 bin ton bakır, 6 bin 62 ton gümüş rezervi bulunuyor.