TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi tarafından yayımlanan raporda, "Tuzla fay hattı aynasının tam üzerinde depremden önce bulunmayan bir sıcak su çıkışı özellikle göze çarpmaktadır" denildi.

Sisam Adası’ndaki deprem Tuzla fayını hareketlendirdi

BİRGÜN EGE

30 Ekim Cuma günü 6.9 büyüklüğünde meydana gelen Sisam Adası depreminin ardından, İzmir’in güneybatısında yer alan Seferihisar’ın Ürkmez-Doğanbey Beldesi, Doğanbey Mahallesi sınırları içinde bulunan Tuzla fay hattı üstünde sıcak su çıkışı büyük artış gösterdi.

Bu hareket sonrası, TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Doç. Dr. Emre Timur, İzmir Şube Sürekli Bilimsel Teknik Kurul Üyeleri ve önceki dönem Şube Başkanları Prof. Dr. Coşkun Sarı ve Jeofizik Yüksek Mühendisi Erhan İçöz bölgede incelemede bulundu. İnceleme sonrası TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi tarafından bir rapor yayımlandı.

Raporda, Tuzla Fay hattında uzun yıllardır gözlemlenmeyen sıcak su, soğuk su çıkışının başladığı belirtilerek, “Yaşanan depremin ardından gaz içerikli sıcak su miktarında, su sıcaklığında ve su çıkış yerlerinin sayısında ciddi artış olduğu belirlenmiştir. İnceleme alanda yer alan KD-GB doğrultulu Tuzla fay hattı aynasının tam üzerinde depremden önce bulunmayan bir sıcak su çıkışı özellikle göze çarpmaktadır” denildi. Karakoç Kaplıcaları bölgesinde ise “Kaplıcaların 150 m kuzeyinde bulunan bir kaynaktan yüksek sıcaklıklı ve yüksek debili su çıkışının başladığı belirlenmiştir. Bu bölgede daha önce de bir su çıkışı bulunmakla birlikte suyun miktarı ve sıcaklığında yaşanan depremden sonra büyük artış gözlenmiştir” ifade edildi.

sisam-adasi-ndaki-deprem-tuzla-fayini-hareketlendirdi-802929-1.

BÖLGEYE BİR DEPREM ÖLÇÜM İSTASYONU KURULMALI

Konu hakkında BirGün’e açıklama yapan Jeofizik Yüksek Mühendisi Erhan İçöz, bölgede yapılan gözlemler sonucunda jeotermal aktivitede ciddi bir artış olduğunu vurguladı. İçöz, “Deprem sonucunda oluşan yüzey çatlaklarından dışarı çıkan sıcak suyun çok daha büyük miktarının yeraltında yüksek basınçlı ve sıcak bir rezervuar ortamında bulunduğu bilinmektedir. Aynı zamanda bu akışkan, yeraltı katmanlarının içindeki gözenekleri doldurarak boşluk suyu basıncı olarak tanımlanan fiziksel etkiyi değiştirebilir. Buna ek olarak bölgeden alınan bilgilere göre depremden sonra bir kaplıcayı kullanan vatandaşlarımız arasında yoğun gaz çıkışlarından etkilenerek bilinç kaybı yaşayanların olduğu öğrenilmiştir. Bu olgunun yetkili makamlarca değerlendirilmesi, gerekli fiziksel ve kimyasal ölçümlerin yapılması ve gerekiyorsa önlem alınması gerekmektedir. Depremlerden sonra jeotermal akışkanın ve akışkanla birlikte yüzeye ulaşan gazların sıcaklığında ve miktarında değişim gözlenebilmektedir. Bölgeye bir deprem ölçüm istasyonu kurulması, fay aktivitesinin izlenmesi açısından yararlı olacaktır” diye konuştu.