Son iki aydır rekor üstüne rekor kıran borsada satış dalgası başladı. Kayıplar yüzde 10’u bulunca bankalar devre kesici çalıştırdı. Finansal Piyasalar Uzmanı Cibre, son dönemdeki hareketlerde Ankara destekli gruplara işaret etti.

Şişen borsa söndü: Satış dalgası başladı
Fotoğraf: İHA

Ekonomi Servisi

Borsa İstanbul’da iki aydır süren yükseliş tersine döndü. BIST 100 endeksi dün ilk işlem saatlerine yüzde 1,01 düşüşle 3 bin 392 puandan başladı. Açılışı takiben satış dalgası hızlandı. Endekste kayıp yüzde 2'yi aşarken, bankacılık endeksinde günün ilk yarısındaki düşüş yüzde 10'u buldu. Garanti, Akbank, Yapı Kredi ve Vakıfbank'ta devre kesici devreye girdi.

Endeks salı gününü de yüzde 6'yı aşan düşüşle kapanmıştı. Bankacılık endeksi yüzde 7,48, holding endeksi yüzde 5,44 değer kaybetti.

Finansal Piyasalar Uzmanı İris Cibre bankacılık hisselerindeki son iki aya dikkat çekiyor. Ülke tarihinde bankaların bu kadar hızlı bir yükselişin görülmediğine vurgu yapıyor.

Cibre, “Bankacılık hisselerinin teknik, makro, mikro temel bir nedeni olduğunu düşünmüyorum. Yabancı girişiyle gerçekleştiğini de düşünmüyorum. Çünkü bir yabancı girişi olsa sinsi sinsi alım alımlar yapılırdı. Yabancılar fiyatı öyle birden yukarı çekerek alamazlar, ortalama fiyat üzerinden alım yapamazlar. Bu daha çok belli bir grubun hareketi olduğunu düşünüyorum. Bunun arkasında da bir Ankara desteği seziyorum” değerlendirmesinde bulunuyor.

Ankara desteğinin nedenini açıklayan Cibre, seçim dönemine işaret ediyor: “Seçime giderken ekonomimiz çok iyi, her şey çok yolunda bakın borsadan bu belli oluyor algısı yaratılmak isteniyor. Ankara destekli bu grubun canı ne istiyorsa o olacak.”

KÜÇÜK YATIRIMCI DİKKAT ETSİN

Küçük yatırımcılara uyarılarda bulunan Cibre, “Zararı kes emri vardır. Zararı durduracakları noktayı belirleyip o noktadan caymamaları gerekiyor. Bu süreçte çok dikkatli olunması gerekiyor. ‘Biraz daha bekleyeyim’ dedikleri anda çok daha büyük bir kayba uğrayabilirler. Zararı durdur hayat kurtarır” ifadelerini kullanıyor.

BAKAN BORSAYA YÖNLENDİRMİŞTİ

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, göreve başladığı Aralık 2021’den bu yana ilk kez 24 Ağustos’ta borsa ile ilgili konuştu.

Nebati’nin “Döviz kuru ve diğer emtialarda dengeli bir seyir var. Getirisi enflasyonun altında. Vatandaşlara şu an en çok getiriyi getiren Borsa İstanbul. Vatandaşlarımızın nereye kanalize olacağı çok açık” açıklamasından iki gün sonra bankacılık endeksi yükselmeye başlamıştı.

Nebati, borsa ile ilgili ikinci açıklamayı ise aradan bir ay geçmeden 11 Eylül’de yaptı: “BIST 100 endeksi 2 aydır rekor üstüne rekor tazeliyor. Bu yükseliş, Temmuz 2005’ten bu yana en güçlü ralliye işaret ediyor. Borsa İstanbul, halka açık şirketlerimiz ve yatırımcılarımız açısından her geçen gün daha da cazip hale geliyor. BIST 100 endeksi, 1 yıllık süreçte yüzde 142 yükseliş kaydetti. Bu yükseliş, Borsamıza ve şirketlerimize duyulan güvenin en açık göstergesidir. Türkiye’nin üretimi ve ihracatı arttıkça reel sektör güçleniyor. Güçlenen reel sektör sermaye piyasalarına güven veriyor. Borsamızdaki yükselişin temelinde ekonomimizin artan üretimi ve istihdam kapasitesi yatıyor.”

Bakan Nebati, borsadaki yükselişi artan üretime bağlasa da temmuz ayında sanayi üretimi yüzde 6,2 azalırken yıllık bazda yüzde 8 artış beklenen sanayi üretim endeksi yüzde 2,4 arttı. Sanayide çarklardaki yavaşlama sinyali ise devam ediyor.

***

10 MADDEDE BORSADAKİ HAREKETİN NEDENLERİ

Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu Borsa İstanbul’daki inişlerin ve çıkışların nedenini 10 maddede şöyle açıkladı:

1- Yüksek enflasyon ortamında genelde şirketlerin piyasa değerlerinin enflasyona paralel artması beklenir. Nominal endeks yükselişi de aldatıcı bir “Ne güzel kazanıyorum!” yanılsaması yaratır.

2- Türkiye’de diğer yatırım araçlarının getirisinin düşüklüğü, örneğin DİBS faizlerinin yüzde 11 civarında seyretmesi, mevduat faizlerinin eksi reel faizi, dövizin göreceli istikrar kazanması borsayı cazip kıldı. Bir kez yükseliş başlayınca ivme hızlandı.

3- Bankacılık sektörünün, özellikle de bu enflasyon ortamında TCMB’nin yüzde 13 faizle ucuza fonlamasının etkisiyle kârları çok kabardı. Bu da sektöre yönelişi hızlandırdı.

4- Hükümet yetkilileri, başta Erdoğan ve Nebati borsanın yükselişiyle övünmeye başladılar. Temmuzda net hata noksan kalemindeki kaynağı belirsiz 5,5 milyar doların bir kısmının planlı şekilde borsaya girdiği tahmin edilebilir. Varlık Fonu’nun devrede olması da muhtemel.

5- Sıcak paranın ülkeden hızla çıkışı, gerek borsada gerekse DİBS’te yabancı payının iyice düşmesinin ardından bir miktar giriş oldu. Son 1 aydır 800 milyon dolar bir yabancı alımından söz ediliyor. 2 Eylül haftasında ise net alımlar 97 milyon dolardı.

6- Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) açığa satanları sıkıştırma harekâtı gerçekleşti. Bu yatırımcıların pozisyon kapamak için zorunlu alıma geçmeleri de endekste bir moment yarattı.

7- Kaldıraçlı işlemlerde borsa yükseldikçe teminatların artışı nedeniyle yeni alım olanakları doğar. Bir kez düşüş başlayınca da zembereğin boşalması gibi teminat çağrısı nedeniyle panik satışları tetiklenir.

8- Amatör yatırımcılar genellikle fiyatlar şiştikten sonra, ”geri kalmayayım” dürtüsüyle vagona geç atlar. Bu noktada kaşarlanmış yatırımcılar treni usulce terk ederler.

9- Bugün ABD enflasyonunun beklenenden yüksek gelmesi hızlı faiz artışlarının süreceği beklentisini güçlendirdi. Bu da doların değerlenmesini, bu haberi sevmeyen Wall Street’in düşüşünü getirdi. Küresel bir satış dalgası yayıldı.

10- Kısa sürede çok hızlı yükselen, satış için bir bahane arayan Borsa İstanbul da sert çakıldı. Burada kesinlikle al-sat şeklinde bir yatırım tavsiyesi de yok. Geleceğe yönelik iner-çıkar tahmini de yapılmıyor.