Haftanın açılış maçında evinde Göztepe’yi 2-0 mağlup eden Fenerbahçe bu sezon ilk kez iki maç üst üste kazandı orta sıralara doğru yükselişine devam etti. Moses, son 24 şutundan skor üretemeyen Slimani’ye nispet yaparcasına çubuklu formayla kaleye çektiği ilk şutunda golü buldu. Ligin ikinci yarısında henüz mağlubiyet görmeyen Fenerbahçe topladığı 7 puanla yukarıya doğru ivmelenirken, yeni […]

Haftanın açılış maçında evinde Göztepe’yi 2-0 mağlup eden Fenerbahçe bu sezon ilk kez iki maç üst üste kazandı orta sıralara doğru yükselişine devam etti. Moses, son 24 şutundan skor üretemeyen Slimani’ye nispet yaparcasına çubuklu formayla kaleye çektiği ilk şutunda golü buldu. Ligin ikinci yarısında henüz mağlubiyet görmeyen Fenerbahçe topladığı 7 puanla yukarıya doğru ivmelenirken, yeni yılda puan almayı başaramayan Göztepe aksi istikamette yol alıyor. İzmir temsilcisinin deplasman fobisi başına iş açabilecek seviyelere geldi.

Yeni Malatyaspor evinde Kayserispor’a puan kaptırınca beşinci sıraya geriledi. Aleksic ve Guilherme performanslarıyla göz doldursa da takımdan ayrılan oyuncuların yeri henüz doldurulamadı. Kayserispor puanları birer birer toplamaya devam ediyor. Ligin ikinci yarısında oynadığı üç maçta da berabere kaldılar. Hikmet Karaman’ın elinde zaten dar bir rotasyon var. Eksik oyuncular da düşünüldüğünde alınan her puan kıymetli.

Kasımpaşa’nın düşüşü devam ediyor. İlk yarıyı Başakşehir’in 6 puan gerisinde şampiyonluk hesapları yaparak tamamlayan Kasımpaşa, ikinci yarının ilk üç haftasında sıfır çekince liderle arasındaki makas kapanamayacak kadar açıldı. Sivasspor’da Kone, Robinho’nun ayrılmasının ardından daha fazla sorumluluk almaya başladı. Fildişi Sahilli yıldız attığı iki golle rakibin fişini çekti.

Trabzonspor güncellenmiş kadrolu Ankaragücü karşısında zor anlar yaşamasına rağmen Rodallega’nın golüyle ligin ikinci yarısının ilk galibiyetini almayı başardı. İsmail Kartal döneminde kazandığı kredisini tüketen Ankaragücü ateş hattına geriledi. Mevcut oyuncu grubunun ekonomik sıkıntılarını çözmek yerine transferin son gününde bir çuval para harcayarak yeni bir takım kuracak kadar oyuncu transfer etmek bu coğrafyaya özgü bir davranış şekli olsa gerek. Kuyunun dibini görüp binbir zorlukla oradan çıkmış bir camianın aynı hataları tekrar etmesini aklım almıyor.

Artık gerilim filmine dönüşen forvet transferi hikayesini mutlu sonla bitirmeyi başaran Galatasaray, 31 Ocak gecesi yakaladığı havayı sahaya yansıtamayınca Alanya’da iki puan bıraktı. Özellikle ilk devrede hiç bir varlık gösteremeyen Galatasaray ikinci yarıda 3 puan almaya yetecek bir kıpırdanma gösteremedi. Alanyaspor her hafta üstüne koyarak ilerliyor. İlk 12 haftada 8 kez mağlup olan Alanya, Sergen Yalçın göreve geldikten sonra oynadığı 8 maçta sadece 1 kez mağlup oldu. Sergen’in teknik direktörlüğü de oyunculuğu gibi, imkansız gözüken şeyleri zorlanmadan yapıyor ancak bir türlü istikrar yakalayamıyor.

Alt sıraları yakından ilgilendiren karşılaşmada Rizespor, B.B. Erzurumspor’u deplasmanda 1-0 mağlup ederek galibiyet serisini üç maça çıkarttı. Lig’in ikinci yarısına müthiş başlayan Rize, Boldrin’in golüyle altın değerinde üç puanı hanesine yazarken, kesin düştü diye düşünenlere inat kendini ateş hattının üzerine atmayı başardı. Soğuk havaya rağmen tribünleri dolduran taraftarları önünde mağlup olan Erzurumspor, ikili averaj üstünlüğünü de rakibine kaptırdı.

Lider Başakşehir, Akhisar deplasmanından 3 puanı net bir skorla alarak Galatasaray ile puan farkını 8’e çıkardı ve şampiyonluk yolunda önemli bir avantaj elde etti. Robinho ve Demba Ba Başakşehir formasıyla ilk gollerini attılar. İstikrar ve doğru planlama sayesinde sistematik gelişim gösteren ve nihayetinde şampiyonluğun en büyük adayı haline gelen Başakşehir’i yönetenlerin bu takımın gittiği her statta alkışlanması, spor basınının methiyeler düzmesi gerekirken neden böylesi bir sempatiden mahrum kaldığını iyi analiz etmesi gerekiyor. Maçın skoru Akhisar’ın oynadığı oyunu yansıtmıyor ancak puanın oynanan oyundan daha önemli olduğu haftalara geldik. Geçtiğimiz yıl tarihinin en iyi sezonunu yaşayan Akhisar, SüperLig’e çıktığından beri ilk kez son 14 haftaya ateş hattında giriyor.

Haftanın en gollü karşılaşması Antalya’da oynandı. Beşiktaş’ın yeni transferi Kagawa oyuna girişine müteakip attığı gollerle haftaya damgasını vurdu. Şenol Güneş’in sükseli galibiyetin kronik sorunlarının üstünü örtmesine izin vermemesi gerekiyor. Antalyaspor için tehlike çanları çalmaya başladı. İvmeli düşüşe geçen Akdeniz temsilcisinin acilen bir galibiyetle kara bulutları dağıtması gerekiyor.
Konyaspor ile Bursaspor arasındaki kaleci performanslarının öne çıktığı haftanın kapanış karşılaşması golsüz sona erdi. 12. beraberliğini alan Bursaspor SüperLig tarihinin bir sezonda en fazla berabere kalan takım rekorunu kırma yolunda ilerliyor. Aytaç’ın direkten dönen topu ya da Umut’un kaçan penaltısı gol olsa, veyahut Saivet’in golü VAR marifetiyle iptal edilmese Bursa tribünleri yönetimi yine de istifaya davet eder miydi? Konyasporlular kazanıp ilk üçe girmeyi hayal ediyor olsalar da Bursa deplasmanından puan almak her SüperLig takımı için iyi sonuç…

***

Haftanın takımı: Sivasspor

En önemli oyuncusunu kaybetmesine rağmen Kasımpaşa’yı deplasmanda zorlanmadan geçen Sivasspor.

Haftanın teknik direktörü: Abdullah Avcı

Beğensek de beğenmesek de bu ülkede bir Abdullah Avcı gerçeği var.

Haftanın oyuncusu: Dorukhan Toköz

Alt ligden gelen, aylarca yedek bekleyen, yakaladığı ilk fırsatı değerlendirip üzerine koyarak ilerleyen Dorukhan Toköz.

Haftanın golü: Djalma Campos

Alanyasporlu Djalma Campos’un Muslera’yı çaresiz bırakan vuruşu…