Erzincan'da çevre kirliliğine neden olan altın madeni hakkında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi veren CHP'li Öztunç, "Kimyasal sızıntıya sebep olan firmaya men cezası uygulanacak mı?" diye sordu.

Siyanür sızıntısına neden olan altın madeni Meclis gündeminde: Faaliyetten men edilecek mi?

Erzincan’ın İliç ilçesinde maden faaliyeti yürüten Anagold Madencilik San. ve Tic, AŞ’ye ait sahada boru hattının patlaması sonucu siyanür sızıntısı yaşandı. Sızan atıkların neden olduğu çevre tahribatını Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıyan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, "Kimyasal sızıntıya sebep olan firmaya men cezası uygulanacak mı?" diye sordu.

Erzincan’ın İliç ilçesinde Çöpler Köyü'nde bulunan Anagold Madencilik'te yaşanan kimyasal sızıntı, toprağa ve akarsuya karışmış, çevre kirliliğine neden olan altın madenine 16,4 milyon lira ceza verilmişti.

Konuya ilişkin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi veren Öztunç, siyanür ve diğer kimyasal sızıntılarla ilgili inceleme ve analizlerin sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılıp paylaşılmayacağını ve söz konusu firmaya men cezası verilip verilmeyeceğini sordu.

Söz konusu projenin Karasu ve Fırat havzasında tarım ve gıda güvenliği yönünden riskler barındırdığına, bölgedeki aktif fay hattını harekete geçirme olasılığının bulunduğuna dikkati çeken Öztunç'un Kurum'a yönelttiği sorular şu şekilde:

► Söz konusu firma hakkında faaliyetten men cezası uygulamayı düşünüyor musunuz?

► Siyanür ve diğer kimyasal sızıntılarıyla ilgili inceleme ve analizlerin sonuçlarını da kamuoyu ile paylaşacak mısınız?

► Söz konusu tesisin, son denetimi hangi tarihte gerçekleştirilmiş, denetim raporlarındaki atık maden barajına yönelik tespit ve değerlendirmeler nelerdir?

► Söz konusu kaza sonrasında analiz için ne tür örnekler alınmıştır? Kaç noktadan numuneler alınmış ve kirlilik maden alanından itibaren ne kadar bir alanda analizlerle takip edilmiştir?

► Söz konusu kazanın yeraltı sularına etkilerine ilişkin bir takip yapılmış mıdır?

►Oluşan zararın kamuya maliyeti ne kadardır? Bu konuda bir hesaplama yaptınız mı? Yaptığınız maliyet hesaplamasında hangi parametreleri kullandınız?

► Kaza sonrasında toplanan atıklar nerede depolandı?

► Atıklara insan ve hayvan teması var mıdır? İnsanlar ve hayvanlar üzerinde sağlık taramasından geçirilmesi için Sağlık Bakanlığı nezdinde girişiminiz olacak mı?

► Şirketin ÇED Olumlu kararlarını iptal etme yönünde işlem tesis edecek misiniz?

► İlgili projeye ilişkin ÇED raporunu hazırlayan firmanın yeterlik belgesini iptal edecek misiniz?

► Söz konusu kaza nedeniyle tehdit altında olan Karasu ve Fırat havzasında tarım ve gıda güvenliği yönünden riskler barındırması, bölgedeki aktif fay hattını harekete geçirme olasılığı bulunması nedeniyle bu havzadaki su, toprak, hava değerlerindeki etkiler incelenmekte midir?

► Söz konusu kazanın etki sahasında olan bölgelerdeki köy ve mahallelerin içme ve kullanma sularında facia nedeniyle oluşan kirliliği tespite yönelik numuneler alınmış mıdır?, Analizler yapılmış mıdır?, Bu ilçelerimizdeki kazadan etkilenmeye yönelik hangi tedbirler alınmıştır?

► Söz konusu kaza sonrasında Sağlık Bakanlığı’nın, projenin etki alanındaki köy ve mahallelerde sağlık önlemleri almasına ilişkin tedbirleriniz olmuş mudur?

DENETİMLERİN ARTIRILMASI İSTENMİŞTİ

10 Haziran’da da İliç’e giderek projeyle ilgili incelemelerde bulunan Öztunç, maden sahasından yaptığı açıklamada, alandaki riskleri anlatarak denetimlerin artırılması gerektiğini söylemişti.

Öztunç, "Burada maalesef bu siyanür havuzlarıyla, kimyasal atık havuzlarıyla bölgeye çok büyük zarar veriliyor. Buradan Tunceli’ye, Ovacık’a kadar, batı bölgesinden Erzincan’a kadar; Kemaliye’ye, Divriği’ye kadar bu alan tehlike altındadır. Allah korusun, bu siyanür havuzlarında herhangi bir şey olması durumunda -ki burası deprem bölgesi, bir şey olması durumunda- burada yer altı sularına karışacak olan kimyasal atıklar Fırat’ı, Keban Barajı’nı, Munzur’u kirletir. Ne börtü bırakır ne böcek; taş üstünde taş bırakmaz. Buraları gerçekten sıkıntılı bir hale sokar. Bu yüzden buraya devletin daha fazla eğilmesi gerektiğini düşünüyoruz, denetimlerin daha fazla yapılması gerektiğini düşünüyoruz" uyarısında bulunmuştu.