Erdoğan’ın lebaleb kalabalıklar toplayarak gerçekleştirdiği kongrelerdeki ruhsuzluk, içi boş konuşmalar ve sloganlar aynı zamanda AKP döneminin sonunu tescilliyor.

Haber Analiz: Siyaset yok, umut yok aslında parti de yok

Gözleri aşkla gülen taze söğüt dalısın
Aşkımı bir sır gibi senelerdir sakladım
Sen bana yasak ben sana tutsak
Uzaklarda arama çünkü sen içimdesin
Sevemez kimse seni benim sevdiğim kadar
Sen kalbimin mehtabısın güneşisin
Gitme ve sana muhtacım

ve arkasından haydi hep beraber Receep Tayyiiiiip Erdoğan.

İşte her gün saatlerce maruz kaldığımız onlarca televizyon kanalında yayımlanan AKP kongrelerinin özeti bu kadar. İlk satırlarda bir konserin şarkı repertuvarı gibi başlayan bir parti kongresi olduğunu ancak son sloganda anlayabildiğiniz bir metin. Hatip kürsüde ölen yurttaşlardan bahsederken es verdiğinde yükselen “Aşkımı bir sır gibi senelerdir sakladım” şarkısı. Erdoğan’a duyulan sonsuz aşk, sevgi ve sadakat sözleriyle inletilen salonlar. Hepsi de önceden ezberletilmiş, çalışılmış şarkılar.


İL BAŞKANI KONUŞAMIYOR

İl kongrelerinde her şey Erdoğan’a göre ayarlanmış. Salonda geçirilecek süre bile. O kadar ki Erdoğan’ın onayı ile seçilen il başkanına konuşma şansı bile verilmiyor. İl başkanı sadakatini kelimelere döktüğü anda divan tarafından “Uzatma, in artık” diye uyarılıyor. Bırakın o kente dair hedeflerini, yapmak istediklerini anlatmayı adamcağıza Erdoğan’a sadakatini bile anlatmaya izin vermiyorlar. Söylenecek her şey reis tarafından söylenmiştir çünkü.

SORUNUN KAYNAĞI OLDU

Erdoğan’ın kişisel oyu tüm seçimlerde partisinin dört beş puan önündeydi. Ama son kamuoyu yoklamaları bu makasın giderek daraldığı dahası Erdoğan’ın da düşüşünün engellenemediğini gösteriyor. Partinin aşağıya düşmesini engeller anlayışıyla tüm yetkinin devredildiği Erdoğan soruna çare olamadı. Üstelik örgütlerin yok edilmesi, deneyimli birçok ismin kızağa çekilmesi, sadakatin birinci kıstas hale gelmesi, her şeyin Saray’a bağlanması çözümü de imkansız kıldı. Yani “ikbal peşinde koşan liyakatsiz yönetici” tipi AKP’nin de başına bela oldu.

Ülke sorunlarından habersiz, ihale peşinde koşan AKP yöneticileri Erdoğan’ın gönlünü hoş edebilir. Ama kendi tabanına bile umut veremez. El ilanlarını bile parayla tuttukları gençlere dağıttıran bir parti haline geldiler. Devlet olanaklarıyla ancak buraya kadar, parti kongreleri konser salanlarına örgütler tabelaya dönüştü. Buraya kadarmış.

***

Dikkatten kaçmasın

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Kandil’e ya da Irak’a giden HDP’lilerin fotoğraflarını televizyonlarda yayımladı. Fotoğrafların neredeyse tamamı çözüm süreci dönemine ait olduğunu Soylu’nun bilmemesi mümkün değil. Soru Şu: Erdoğan’ın başlattığı ve himaye ettiği, formüle edilişinde İmralı’dan Öcalan’ın destek verdiği sürecin fotoğraflarını bir suç delili olarak neden şimdi televizyonlarda ifşa ediyor? Süleyman Soylu’nun son aylardaki açıklamaları ve eylemlerinin neredeyse hepsi hesaplanmış, bir sonraki adım planmış durumda. Erdoğan anlık reaksiyonlar verirken Soylu ise daha hesaplı ilerliyor.