İsveç’te hayat savunma bakanlarına çok zor. Geçtiğimiz mart ayında istifa etmek zorunda kalan eski bakan Sten Tolgfors’un koltuğuna oturan, Milli Savunma Bakanı Karin Enström de makamındaki ilk taklasını önceki hafta attı. Pazartesi sabahı saat beşte, İsveç Devlet Radyosu’nca yayınlanan Ekot adlı bir haber programına katılan kadın bakana, İsveç-Suudi Arabistan ilişkileri soruldu. Suudi’ler, İsveç devletinin resmi rakamlara göre en fazla silah satışı yaptığı ülke olarak biliniyor. İsveç, Suudi Arabistan ve silah kelimeleri yan yana geldiğinde konu bir parça karışıyor. Zaten eski bakan Tolgfors’u da bu karışıklık koltuğundan etmişti.

İsveç’le Suudi Arabistan arasındaki silah ticaretindeki rakamlar ya da bu konu başlığı altında iki ülke arasındaki yakınlık, Sten Tolgfors döneminde kaydı kuydu tutulamayan “Devletten gizli devlet işi” halini almıştı. Savunma Bakanlığı’nın denetiminde olması gereken kurumlar, paravan şirketler kurarak Suudi Arabistan’a İsveç tarafından açılacak bir silah fabrikası kompleksi için ödemeler almış; bu şirketler, devletin mühendislerini görevlendirip onları, bölgeye alan araştırmaları yapmaya göndermişti. Paralar devletin kasasına girmiş ama İsveç Meclis’i devre dışı bırakılmıştı.

Çevrilen bu işler gün yüzüne çıkınca üç hafta içinde Tolgfors istifasını sunmak zorunda kalmıştı. Başbakan Fredrik Reinfeldt’i de yanına alarak istifa kararını açıklayan eski bakanın, “Bu süreçte basın ailemi çok yordu. İki yaşındaki oğlum, beni televizyonda gördüğünde bir problem olduğunu anlayıp gidip televizyonu kapatıyordu” demesi, istifasının önüne geçmişti. İsveç basını, “Kendisinden daha zeki olan oğlunu anlattı ama ne işler karıştırdığından bahsetmedi” diye Tolgfors’u eleştirmişti.

Tolgfors’un yerine oturan kabinenin yeni yüzü Karin Enström’e tanınan acemilik süresi doldu. Göreve gelince silah fabrikası işini askıya alan ve konuyla ilgili olarak soruşturma başlatan kadın bakana “Altı ayda neler buldun?” dendi. Sabahın erken saatlerinde canlı yayın heyecanından olacak Karin Enström, programın daha başında, en kolay soruyu cevaplayamadı. “Suudi Arabistan diktatör bir ülke midir?” diyen programın yapımcıları, kadın Bakan Enström’den net bir yanıt gelmeyince dönüp dönüp aynı şeyi sordular. Genel kültür bilgisiyle İsveç’in parlak dış ticaret rakamları arasında kalan bakan, “Ülkeleri listelemiyoruz” diyebildi.

İşte bu cevap yetti. Sabah beşte yayınlanan röportaj, her yerdeydi. Diğer haber programları, gazetelerin internet siteleri, sosyal medya ve tabi ki muhalefet, Karin Enstörm’ü konuşup yazdı, çizdi. Savunmasız kalan Milli Savunma Bakanı, aynı gün saat 13.15’te devletin haber ajansı TT’ye fikrini değiştirdiğini açıkladı: “Suudi Arabistan’ı bir demokrasi veya diktatörlük olarak tanımlamamız gerekiyorsa Suudi Arabistan bir diktatörlüktür.”

Bakan Karin Enström, yarım gün içerisinde, hızlıca fikir değiştirmekle bu işten sıyrılamadı.  Ertesi gün, yaşananlar gazetelerdeydi. Karin Enström için “Bakan kanişledi” başlığı uygun görülmüştü. Buradaki kaniş, Fransızların milli köpeği olarak kabul görülen aslen Alman kökenli olduğu düşünülen bir köpek ırkıdır. İsveççede böyle bir deyim var, ‘kaniş yapmak’, ‘kanişlemek’. Bu deyim, Türkçede, en hafifinden, tükürdüğünü yalamaya denk düşüyor. Medya bakanı köpeğe çevirdi. Kadın bakanın gıkı çıkmadı ne bir açıklama, ne bir “Dava ederim sizi” çıkışı.

İlk kapışmasını yaşayan Savunma Bakanı Karin Enström ve gururlu İsveç medyası, asıl sınavlarını olur da Julian Assange, İsveç’e teslim edilirse verecekler. Kalem oynatıp Assange konusunda Amerika’nın maşası haline geldiklerini itiraf edebilen İsveç basını, bakalım bunu Enström’e söyletebilecek mi?