Siyasi parti çalışması ‘örgüt faaliyeti’ sayıldı: Ülkede söz söylemek suç
BirGün HDK’ye yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan Gazeteci Yazar Ercüment Akdeniz’in dosyasına ulaştı. Akdeniz’in EMEP yöneticisiyken yürüttüğü siyasi faaliyetler PKK ile ilişkilendirildi, Gezi Direnişi’ne katılmak bir kez daha suç sayıldı.

Bilge Su YILDIRIM
Gazeteci Yazar Ercüment Akdeniz, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) soruşturması kapsamında 21 Şubat’tan beri tutuklu. Operasyon kapsamında 18 Şubat’ta gözaltına alınan ve sevk edildiği nöbetçi sulh ceza hakimliğince 29 kişiyle beraber tutuklanan Akdeniz, 22 gündür İstanbul Silivri’de bulunan Marmara Kapalı Cezaevi’nde tutuluyor. Akdeniz, çoğunluğu gazeteci, yazar ve siyasi parti yöneticisi 29 kişiyle beraber “örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılanıyor.
BirGün, Akdeniz’in dosyasına ulaştı. Savunması istenirken Akdeniz’e HDK’nin düzenlediği etkinliklere katılmanın yanı sıra yönetilen sorular ise dikkati çekti. 2020-2023 yılları arasında Emek Partisi (EMEP) genel başkanlığı görevini yürüten Akdeniz’in, başkanlığı ve parti üyesi olduğu önceki yıllarda diğer parti üyeleriyle telefon üzerinden yaptığı konuşmalar PKK adına faaliyet yürütmek ile ilişkilendirildi.
SİYASİ PARTİ ÇALIŞMASI ‘TERÖR SUÇU’ SAYILDI
Partinin kendi içinde gerçekleştirdiği kongre hakkında konuşmak, parti içi teorik eğitimler düzenlemek ve parti adına aidat toplamak; PKK’nin ideolojik eğitimini vermek ve PKK’ye maddi finansman sağlamak gibi suçlamalarla Akdeniz’e yöneltildi. Aynı şekilde İstanbul’da düzenlenen mitinglere kitlesel katılım göstermek için parti çalışması yürütmek ve eylemlerde gözaltına alınan parti üyelerinin akıbetini takip etmek de ‘PKK faaliyeti’ olarak nitelendirildi. Bunlara ek olarak Akdeniz’in yaptığı telefon konuşmalarında EMEP’i niteleyerek kullandığı örgüt kelimesi de PKK adına faaliyet yürütme suçlamasıyla birleştirildi.
Akdeniz’e parti üyeleriyle yaptığı telefon konuşmalarından hareketle yöneltilen soruların bazıları şunlar oldu:
*’Bahse konu sözde KCK yurttaşlığı kapsamında değerlendirilen Kürt kökenli vatandaşlarımızdan vergilendirme adı altında para toplayarak fon oluşturdukları, bağış adı altında yürüttükleri, bu amaçla yemek organizasyonları düzenleyerek kumbara-kutu-bilet satma çalışması yaptıkları mali çalışmaları organize ettiği bu faaliyetleri bir siyasi parti kisvesi altında değerlendirilmeyeceği örgüte mali kaynak temin etme amacınız nedir?’
*’1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü adı altında mülki amirliklerince izin verilmeyen kolluk kuvvetlerine taşlı sopalı saldırılarda bulunulan birçok işyeri kamu kurum araç ve gereçlerinin zarar gördüğü korsan eyleme dönüşen bu 1 Mayıs kutlamalarına katıldığı ve müzahir kitleleri organize ettiği kitleyi yönlendirdiğiniz değerlendirilmiştir. Konu hakkında ifade veriniz.’
DEVLET NEZDİNDE MARKSİZM YİNE YASAKLI
Bunlara ek olarak Akdeniz’in, Emek Partisi’nin gençlik örgütü Emek Gençliği’nde örgütlü gençlerin 'Sosyalizm ve Savaş', 'Faşizme Karşı Birleşik Cephe', ve 'SBKP(B) 18. Kongresinde Tüzük Değişiklikleri' kitapları ‘Sosyalizmde Savaş’, ‘MLKP 18. Kongresi’, 'Faşizme Karşı Beleştepe' olarak tutanaklar geçirilmiş ve literatürden bu kitapları okumalarını önermesinin de suç teşkil ettiği öne sürüldü. Konuyla ilgili Akdeniz’e şu soru soruldu:
’Tarafınıza okunan iletişimlerinizde PKK/KCK terör örgütü güdümünde yayın yapan basın yayın organlarının yayınlarıyla ilgilendiği örgüte müzahir genç kitlelere örgüt ideolojisi doğrultusunda bu kaynakları kullandıkları eğitimlerin verildiği genç kitlelerin bu örgütsel ideoloji çerçevesinde eğitim aldıkları değerlendirilmiştir. Konu ile ilgili ifade veriniz.’
GEZİ KORKUSU BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR
Akdeniz’den, HDK ve EMEP’in yasal olan siyasi faaliyetlerine ek olarak Gezi Direnişi eylemlerine katılmasıyla ilgili de savunma istendi. Akdeniz’in Gezi Direnişi’ne katıldığı fotoğrafların eklendiği dosyada Gezi ile ilgili şunlar soruldu:
• Gezi Parkı eylemlerine katılma amacınız nedir?
• Eyleme katılma talimatını kim/kimlerden aldınız?
• Gezi Parkı eylemlerine sizinle birlikte katılan şahıslar kimlerdir?
∗∗∗
NE OLMUŞTU?
HDK’ye dönük İstanbul merkezli 10 şehirde 18 Şubat’ta operasyon düzenlendi. Operasyonda 53 kişi gözaltına alındı. Gözaltındakiler dört gün sonra, 21 Şubat’ta, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne getirildi. Savcılık 53 kişiden 35’i hakkında tutuklama talep etti. 13 kişi hakkında “konutu terk etmeme”, iki kişi hakkında ise karakolda imza atma ve yurtdışına çıkma yasağı şeklinde adli kontrol tedbirleri uygulanması istendi. Gözaltındakiler daha sonra nöbetçi sulh ceza hâkimliğine sevk edildi.
Hâkimliğe sevk edilen 53 kişiden 30’u tutuklandı.