Dr. Baiyev hayatının en korkunç gününü 2000 yılının Şubat ayında yaşadı. O gün, kapısız penceresiz, dondurucu soğuğun iliklere işlediği, bomba ve roket sesleri, tank ve helikopter gürültüleriyle sarsılan, neredeyse hiçbir malzemenin bulunmadığı küçük hastaneye 300 Çeçen savaşçı getirmişlerdi. Bir mayın tarlasına giren 300 Çeçen savaşçı! 48 saat içinde 76 kişiyi ampute etti, 7 beyin ameliyatı yaptı.

Ampute ettiklerinden biri de efsanevi Çeçen komutan Şamil Basayev’di. Çeçenlerin efsane komutanı, Rusların başına milyon dolar ödül koyarak en çok aradıkları adam!

Dr. Baiyev, Basayev’in sağ bacağının bir kısmını keserek, o olağanüstü imkânsızlıklar içinde hayatını kurtardı. Basayev’in hayatını kurtararak Çeçenler için “kahraman” olurken, Ruslar’ın hedefi oldu. Kendi hayatı tehlikedeydi artık.

1963’te, Çeçenistan’ın başkenti Grozni yakınındaki Alkhan-Kala’da doğmuştu. 1985’de Tıp Fakültesi’ni bitirmiş, başarılı bir plastik cerrah olmuş, 1988’de Çeçenistan’a dönmüştü.

Çeçenistan’da savaşlar patlayınca, travma cerrahisine yoğunlaşmak zorunda kaldı.

Ülkesi iki yıkıcı savaş yaşadı. Her ikisi de cehennem olan savaşlar! O cehennemden “hainler” de çıktı, “kahramanlar” da.

1994’te ilk savaş patladığında, Dr. Baiyev’in hastanesi bombalanmış, yıkılmıştı. Alkhan-Kala’daki evinin 12 m2’lik bodrumunu ameliyathaneye çevirdi. Aynı anda tıkış tıkış 30 hastayı sığdırabildiği; ortada küçük bir ameliyat masası olan; elektriğin, suyun, ısıtmanın olmadığı; asistanlığını her gün annesinin yaptığı ve iki yıl boyunca tam 4 bin 600 ameliyat gerçekleştirdiği bir ameliyathane…

Yaralıların çoğu, bütün savaşlarda olduğu gibi, sivillerdi; kadınlar, çocuklar, yaşlı ve genç erkekler… Çeçen savaşçılar da gelip yatıyordu o küçük ameliyat masasına, Rus askerler de…

Kimi tedavi ettiğine bağlı olarak kâh “kahraman” oluyordu Dr. Baiyev, kâh “hain”.

Ameliyathane-bodrumunun köşesindeki küçük plastik torbada, yaralı vücutlardan çıkardığı şarapnel parçaları birikiyordu sürekli, kurtardığı hayatların kanıtı olarak…

İki kez roketlerle vuruldu o ev. Terk etmedi, terk etmeyi hep reddetti. “Çeçenistan’da kaldım, çünkü ben bir Çeçenim” dedi. “Babam her zaman, ‘Sen bir Müslümansın, bir doktorsun, burada kalıp halkına yardım etmen gerekir’ derdi. Yaşananlar Çeçen halkı ve ülkem için korkunç bir trajediydi. O yüzden kaldım.

Böyle hisseden, böyle yaşayan, böyle konuşan bir vatanseverdi!

1999’da ikinci savaş patladığında bodrumdan çıkmış, küçük bir hastanede çalışmaya başlamıştı. Bombalar, roketler altında, gerekli malzemeler olmadan, anestezisiz ameliyatlar yapıyordu yine.

Savaşın iki tarafından da yaralılara bakıyordu. Bir gün, aynı anda hem Çeçen savaşçılar hem de Rus askerler getirildi hastaneye. Ortam olağanüstü gerginleşti. Savaşçılara, “Burası barış mekânı. Burası hastane ve yardıma ihtiyaç duyan herkese açık, sadece Çeçenlere değil” dedi.

Neden Rusları tedavi ediyorsun, onlar düşman” itirazlarıyla karşılaştı. “Benim için Çeçen, Rus fark etmez. Durumu en kritik olanı önce ameliyata alırım. Ben doktorum, Hipokrat yemini ettim. Herkesi tedavi ederim” dedi.

Hekimdi, cesurdu… Cesaretse o; mesleğine olan bağlılığından ve yemininden geliyordu!

Şamil Basayev’i ameliyat ettiğinde, asistanı bir Rus doktordu. Çeçen savaşçılar Rus meslektaşını esir alıp ölümle tehdit ettiler. O kaçmasına yardım etti.

Basayev’i kanamadan ölüme terk etse milyon dolar ödüllü bir zengin olabilirdi. Onu tedavi ettiği için “Çeçenlerin kahramanı”, Rus askerlerini tedavi ettiği için “Çeçenlerin haini” oldu. Rus askerleri tedavi ederken iyiydi, Basayev’i tedavi ettiği için Rus gizli polisin peşine düştüğü bir “hain” oldu.

Öldürülmesine ramak kala uluslararası hekim örgütlerinin yardımıyla kaçtı.

Savaş bittiğinde kaçmak zorunda kaldığı memleketine geri döndü Dr. Baiyev. Yılın 6 ayı Grozni’de çocukları ameliyat etmeye başladı. Grozni onun estetik cerrahideki ünü nedeniyle güzellik peşindeki Rus sinema ve TV yıldızlarının da gözdesi oldu.

Şimdi TTB’ye yüklenenlere soruyorum; siz Dr. Baiyev’i anlayabilir misiniz?