Halk salgında kırılırken göbek at ata kongreler yaptınız. Ayrıcalıklı zümresiniz ya; her şeyi kendinize hak gördünüz. Yediniz içtiniz, hatta azıtıp ‘pudra şekeri’ çekenleriniz bile oldu. Her endekste sonuncu olan Türkiye konu hastalık olunca dünyada üçüncü, Avrupa’da birinci oldu. Tüm bunlar yetmezmiş gibi vaka sayılarındaki patlamadan yurttaşları sorumlu tuttunuz.

Bu sırada esnaf tekrar kepenk kapattı, müzisyenler canına kıydı, önlenebilir bir hastalık yüzünden yüzlerce insan yaşamını yitirdi. Ekonomiyi batırdığınız için kimseye bir yardımınız da olmadı. Kontrolsüz bir biçimde alınan açılma kararıyla mutasyonlu virüs yayıldıkça yayıldı.

***

SOL Parti bu konuda önceki gün bir açıklama yaptı:

“Cumhuriyetin en önemli kazanımlarından olan kamusal sağlık hizmeti, yıllardır AKP ile aşındırılmasına rağmen, tüm yurttaşları aşılayacak kapasiteydi ancak aşı gelmedi. İki haftada bir yapılan (bir kişiye iki kez) aşı için nüfusun yüzde 70’inin iki kez aşılanacağı miktarda bir aşıya ihtiyaç vardı. Aşılama geciktikçe mutasyonun da hızı arttı.

Tüm bunlar olurken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Bunları gündemde tutmanın kimseye faydası yok” diyerek kongreleri savundu. 5-10 kişilik kafeteryalar kapanırken 40 bin kişinin kapalı yerde bir arada göbek atması sorun görülmedi. Kayırmacılık burada da kendini gösterdi.

***

Önlenebilir bir salgın yüzünden her gün 100’ün üzerinde yurttaşımızı kaybediyoruz. Alınan tedbirler etkisiz. Ramazana ayarlı önlemler, toplu namaz serbestlikleri sanki salgın için değil de dinci rejimin keyfi için alınıyor.

Ekonomiyi batırdıkları için esnafa halka destek yok. Kepenkleri bir açılan bir kapanan esnaf perişan. Ölümle iflas arasında tercihe zorlanan yurttaşlar ağır psikolojik sorunlarla karşı karşıya. Bu esnada AKP’nin büro elemanları dahi yatlarda katlarda…

Bu iktidarın halka vereceği hiçbir şey yoktur. Birleşip bu saray rejiminden ve kalıntılarından bir an evvel kurtulmak dışında seçeneğimiz yoktur.”

Evet, sizler kongrelerde göbek atın diye, lüks arabalarla gezin diye bu ülkenin vatandaşlarının her gün ölmesine izin veremeyiz.

Bu düzeni değiştirmek tek çaremiz.