İstanbul’da aile hekimliği başladığında bakmıştım internetten…

İstanbul’da aile hekimliği başladığında bakmıştım internetten… Perpa Ticaret Merkezi’nde mukim bir aile hekimine bağlı gözüküyordum.

Geçenlerde Perpa’daki Aile Sağlığı Merkezi’nin  kapandığını BirGün’de okuyunca… Yoksa aile hekimsiz mi kaldım telaşıyla kalkıp gittim.

Evet, benim aile hekimi dükkanı kapatıp gitmişti… Esnaf imza topluyordu, geri gelsin diye.

***

Aile hekimi ailemizin bir parçası olduğuna göre bizi terk etmiş olamazdı… Olsa olsa adresini değiştirmiş olabilirdi.

Yeni adresi de Sağlık Bakanlığı’nın web sitesinde kayıtlı olmalıydı.

Siteye girdim… Evet, henüz tanışamasak da benim aile hekimim yerinde duruyordu.

Şimdi sıra iletişim bilgilerine ulaşmaya gelmişti.

Sekiz yılda sağlıkta büyük devrim gerçekleştiren Sağlık Bakanlığı hiçbir fedakârlıktan kaçınmamış… Sitenin altına “Harita için tıklayınız” diye bir link daha koymuştu.

Ve fakat…

Bütün tıklamalarım boş çıktı.

***

Hükümetimiz o kadar uğraşmış, sağlık ocaklarının ocağına incir ağacı dikip hepimize birer aile hekimi tahsis etmiş…

Tabii ki yılmadım.

Sağlık Bakanlığı’nın her derde derman Alo 184 hattını aradım… Şişli Sağlık Grup Başkanlığı’nın telefonlarını verdiler.

Numaralardan biri fax çıkıp diğeri de sürekli meşgul çalınca tekrar döndüm… Bu kez, doğrudan aile hekimimin telefonunu öğrenmek istediğimi söyledim.

Aile hekimleri telefonlarını kendileri bağlattığı için numaraları Sağlık Bakanlığı’nda yokmuş… İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nü aramalıymışım.

Müdürlük’tdeki görevli “Bir de bizim web sitesinden bakalım” diyerek T. C. Kimlik numaramı istedi.

Sonra, gene Perpa’da mukim iki doktorun ismini verdi.

Verdiği isimlerin Bakanlığın web sitesindeki isimden farklı olduğunu söyleyip üstelik her vatandaşın bir aile hekimi varken benim iki aile hekimim mi var diye sorunca…

Doğru olanın kendilerindeki kayıtlar olduğunu, verdiği doktorların soyadlarının aynı olduğuna göre muhtemelen beraber çalışan karı-koca doktor olduklarını belirtti ve telefon numarasını söyledi.

Ve fakat gene heyhat!

Verdiği numaralardan dıt dııt, dıt dııt da dıt dııt’tan başka bir ses gelmedi!

 ***

Bu arada bir de muhtarlığa uğrayım dedim.

Masada, içinde Şişli’deki aile hekimlerinin isimlerinin bulunduğu küçük bir broşür buldum ama benim aile hekim(ler)im gene yok.

Yalnız Allah için broşür çok güzel olmuş.

Kapakta üstte Sağlık Bakanlığı’nın, altta Şişli Belediyesi’nin logoları var.

Ortadaki fotoğrafta…  Bazıları ellerini dertli dertli çenelerine dayamış, biri her nedense kafasını kaşıyan, birinin de kafası bandanalı… Hepsi manken gibi on adet aile hekimi duruyor.

Fotoğrafın altında da aynen şöyle yazıyor…

“Aile Hekimini Sen Bul/Yoksa Sahtesi Seni Bulur!/Aile Hekimini Tanı Kendini Koru!”

***

Yazıya oturduğumda bir kez daha kontrol ettim.

Sağlık Bakanlığı’nın web sitesinde eski aile hekimim kaldırılmış… Yerine de şu yazı konulmuş…

“Size ait bir aile hekimi tanımlaması henüz yapılmamıştır. Size en yakın Aile Sağlığı Merkezi’ne başvurmanız gerekmektedir.”

Sonuç itibariyle İstanbul’un göbeğinde hâlâ aile hekimimi bulabilmiş değilim.

***

Bugünlerde televizyonlarda bir reklam var.

Komedyen Beyaz soruyor… “Sizin ailede doktor var mı?”

Sonra devam ediyor…

“Bizde var… Artık herkesin bir aile hekimi var.”

Şimdi kendisine ben soruyorum…

Sizin gerçekten bir aile hekiminiz var mı? (Dahası, hastalandığınızda gidiyor musunuz?)

Yoksa o reklam, yaklaşan seçimlerin alameti mi?

Makarna, kömür, buzdolabının yanında aile hekimi de mi dağıtılacak, bu sefer?

Ya da bütün bunlar…

Komiklik olsun diye mi?