Üniversite öğrencilerinin barınma sorunlarına dikkat çekmek için geceleri parklarda yatma eylemi çok ses getirdi.

Ses getirmenin çok basit bir ölçüsü var:

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yersiz yurtsuz öğrencilerle ilgilenip konu hakkında açıklamalar yapıyorsa mesele tamamdır. Erdoğan bir topa girince hükümet medyası da anında böyle bir sorun olduğunu görüp eylemci öğrencilerin “ne kadar fena işler yaptıklarını” anlatan haber yorumlarıyla okurlarını bilgilendirmek zorunda kaldılar.

Erdoğan’dan önce Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Recep Ali Er konuşup dünyanın en şahane öğrenci yurtlarına sahip olduklarını söyledi.

Kısacası ülkede yurt sorunu yoktu!

Pek fazla inanan olmadı. İnanmayanlar arasında AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki de vardı:

-Bütün AK Partili belediyeler sonuna kadar öğrencilerimize yardımcı olacaklardır!

Yani öğrencilerin yurt sorunu bulunuyordu.

Öğrenci yurtlarından sorumlu genel müdür ile iktidar partisinin üst düzey yöneticisi düz bir yolda kafa kafaya çarpışmış otomobiller gibi olmuşlardı.

Ülkenin bütün dertlerinden sorumlu bir numaralı kişisi, yine iş başa düştü dercesine, konuyu ele aldı. Kendine özgü adaletli bir şekilde eylemci öğrencilere şefkatle yaklaştı:

-Yalan söylüyorsunuz, hayatınız yalan! Öğrencilikle ilgisi olmayan kişileri bankların üzerinde yatırarak Türkiye’de yurt yokmuş gibi görüntü yaratıyorlar!

Bu konuşmadan sonra sorun çözüldü!

Polis parklara girdi. Ne kadar genç varsa hepsini gözaltına aldı. Böylece gece parkta oturmak da yasadışı eylem haline geldi!

Muhalif çevreler sıklıkla olur olmaz konularda “Bu işler polisiye önlemlerle çözülmez” diye ulu orta Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin (Tek Adam Rejimi) yarattığı sorunları eleştiriyorlar.

Halbuki yurt sorunu görüldüğü gibi “polisiye bir önlemle” şıp diye çözülüverdi!

Çünkü Erdoğan devreye girdi.

Şimdi Özhaseki gibi öğrencilere yardım vaadi takdim eden AKP’liler düşünsün. Başkan onlarda da “metal yorgunluğu” tespit edebilir. Melih Gökçek’e yaptığı yöntemi uygulayabilir. Koltuğundan söküp atabilir. Onu kendisi bilir artık. Zaten her konuyu kendisi bilir.

Öğrencilerle baş etmek kolay değil tabii… Parklardan çıkartılanlar şimdide vapurlarda yatıyorlar. Henüz bir vapur çözümlemesi yapılmadı.

Zaten dış politikada olağanüstü sıkıntılı bir dönemden geçiliyor. ABD ile gidişatın pek hayra alamet olmadığı en üst basamaktan açıklandı. Rusya da dostane mesajlarını ağır bombardımanlar eşliğinde yayınlıyor.

Bu durumda yurtsuz öğrencilere dönüp şöyle bir sitem etse yeridir:

-Sizin yatacak yeriniz yok!