Türkiye çapında yapılan araştırma, şizofreniye karşı toplumun önyargılarını gözler önüne seriyor. Hastalar ve aileleri hastalıktan çok damgalamadan ve ayrımcılıktan zarar görüyor.

Şizofreni hastaları ayrımcılığa uğruyor

10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü nedeniyle yapılan “Türkiye’de şizıofreni algısı araştırması” düşündürücü sonuçlar ortaya koydu. Şizofreni Dernekleri Federasyonu ve Abdi İbrahim Otuska iş birliğiyle gerçekleştirilen araştırma bin 30 kişiyle yüz yüze görüşülerek yapıldı. Buna göre en büyük problem şizofreni hastalarının toplum tarafından damgalanması.

100 KİŞİDEN 20’SİNE GÖRE NEDEN CİN VE BÜYÜ

Türkiye’de yaklaşık 800 bin şizofreni hastası olduğu tahmin ediliyor. Ankete katılanların büyük bölümü hastalık hakkında yeterli bilgiye sahip değil ve hastalara karşı önyargılılar.

Şizofreni Dernekleri Federasyonu Kurucu Üyesi Prof. Dr. Köksal Alptekin, araştırmaya katılanların yüzde 20’si hastalığın cinler ve büyülerden kaynaklandığına inandığını belirterek şunları söyledi: “Önemli bir kısmı hastaların toplum içinde yaşamaması gerektiğini savunuyor, şizofreninin bulaşıcı olduğuna inanıyor. Ne yazık ki yeterli farkındalık ve bilgi yok. İyileştirmeyi artırmak ve hastaları topluma kazandırmak için iş bulmaları çok önemli. Ancak işverenler bu hastaları çalıştırmak istemiyor. Toplumdaki ayrımcı tutum buna sebep oluyor.”

Araştırmanın dikkat çeken sonuçları şunlar:

Ankete katılanların;

  • Yüzde 68’i şizofreni hastası bir insanın öğretmenlik yapmasını istemiyor.
  • Yüzde 38’i ‘işveren olsam bu hastalığa sahip bir insanın çalışanım olmasını istemem’ diyor.
  • Yüzde 37.1’, sınıfta ya da yolculukta yanında şizofreni hastasının oturmasını istemiyor.
  • Yüzde 67.8’i şizofreni hastasının çocuklarına bakıcılık yapmasına izin vermeyeceğini söylüyor.
  • Yüzde 29.1’i ise hastalığa sahip birisiyle komşu olmak istemediğini ve olsa da rahatsız olacağını belirtiyor.