Google Play Store
App Store

Mersin'de, engelli raporunu yeniletmek için gittiği Silifke Devlet Hastanesi'nde vücudunda kan eksikliği tespit edilen Ayşe Muslu'ya iddiaya göre 'yanlış kan grubu' takviyesi yapıldı. Ailenin uyarısına rağmen yapılan işlem sırasında Muslu'nun vücudu reaksiyon gösterdi ve böbreklerinde yetmezlik, vücudunun çeşitli organlarında da hasar meydana geldi. Konuyu yargıya taşıyan aile sorumluların cezalandırılmasını istiyor.

Skandal iddia: Mersin'de yanlış kan takviye edilen engelli hastanın organlarında hasar meydana geldi
Fotoğraf: imecegazetesi.com

Mersin'de, işitme ve konuşma engelli Ayşe Muslu'ya, iddiaya göre engelli raporunu güncellemek için gittiği Silifke Devlet Hastanesi'nde yanlış kan takviyesi yapıldı.

İddiaya göre, takviye edilen yanlış kan sonrası değişik reaksiyonlar gösterdiği ifade edilen Ayşe Muslu'nun böbreklerinde yetmezlik, vücudunun çeşitli organlarında ise hasar meydana geldi. Olay sonrası Mersin Şehir Hastanesi'ne sevk edilen kadının durumunun kritik olduğu belirtilirken aile konuyu yargıya taşıdı.

Yaşadıkları olayı yerel imecegazetesi.com'a anlatan Ayşe Muslu'nun ağabeyi Yurttabir Özel, şu ifadeleri kullandı:

"Olay kız kardeşim Ayşe Muslu'nun engelli raporunu güncellemek amacıyla Silifke Devlet Hastanesi'ne gitmesiyle başlıyor. O esnada kardeşime kızı Şerife Muslu ve babası Hasan Muslu dönüşümlü olarak refakat ediyorlar. Kendisinden tahliller isteniyor. Kan talihleri sonucunda kız kardeşimde kan eksikliği tespit ediliyor. İki ünite kan verileceğini ifade ediyorlar. Şubat ayının 19'unda Silifke Devlet Hastanesi Dahiliye Servisi'nde kardeşimin yatışı yapılıyor. Yatışı yapıldıktan sonra kan verilecekken yeğenim Şerife Muslu, tahlil sonuçlarının üzerinde annesinin kan grubunu AB Rh+ olarak görüyor. Fakat Kızı annesinin kan grubunun 0 Rh+ olduğunu bildiği için dahiliye doktoru E.K'yi uyararak, 'Bu kanı kendisine vermeyin' diyor.

Doktor ise 'Senin hatan vardır. Kan merkezinden bize bu şekilde geldi. Hata olması mümkün değildir' diyerek ikazı dikkate almıyor. Yeğenim Şerife Muslu, 'Benim de kan grubum sıfır, annemin kan grubu AB olamaz' diye tekrar doktora uyarıda bulunuyor. Doktor bunun üzerine, 'Senin kan grubun daha önce hatalı çalışılmıştır sen kan ver senin kanına bakalım. Annenin kanında hata olması mümkün değil' diyor. Sonrasında Şerife Muslu'da kan veriyor. Fakat sonuçların saat 15:00'da çıkacağını söylüyor.

Ayşe Muslu'nun ağabeyi Yurttabir Özel

"İŞLEM SIRASINDA REAKSİYON OLUŞUYOR"

Ancak sonuçların daha çıkmasını beklemeden kız kardeşime kan verilmeye başlanıyor. Yeğenim kan verilmeye başlanırken hemşireleri tekrar uyarıyor ancak orada bulunan hemşireler yeğenimi dikkate almamışlar. Yarım saat gibi bir süre içerisinde birinci ünitenin daha yarısına gelindiğinde çok şiddetli reaksiyonlar vermeye başlıyor kardeşim. Vücut yanlış kanı kabul etmiyor. Titreme, bulantı, kusma, yüzde morarma, şişme, çene kitlenmesi, solunum güçlüğü, gibi önemli reaksiyonlar oluşuyor. Yeğenim uyarıyor tekrar. Diyor ki; 'Bu kan yanlış kan. Annemin vücudu kabul etmiyor bu kanı, lütfen kan vermeyi durdurun' diyor. Sonrasında hemşireler tansiyon ölçmeye falan başlıyor.

'Bu tarz reaksiyonlar kandan korkan bazı kişilerde gelişebiliyor. Önemli bir durum değil deyip' kan vermeye devam ediyorlar. Hatta ikinci üniteyi de takıp onu da sonuna kadar veriyorlar. Sonrasında kardeşimin durumu daha da fenalaşıyor.

Daha sonra doktorlar görev değişimi yaptığında E.K'nin yerine gelen başka bir doktor yaptığı tahliller sonucunda kardeşimde böbrek yetmezliğinin geliştiğini görüyor. 'Yanlış kan verildi galiba' denilerek kardeşim yeniden kan grubuna bakıyorlar. En başta yapılması gereken işlem iş işten geçtikten sonra yapılıyor. Kardeşimin kan grubuna bakıldığında AB+ olmadığı ve yeğenim Şerife Muslu'nun dediği 0 Rh+ olduğu ortaya çıkıyor. Bunlar hastanenin eksper raporlarında resmi delil niteliğinde duruyor."

"BÖBREKLERİ ÇALIŞMIYOR"

Olayın ardından Ayşe Muslu'nun Mersin Şehir Hastanesi'ne ambulansla sevkinin yapıldığını anlatan Yurttabir Özel, "Kardeşim Ayşe Muslu burada yoğun bakım ünitesine alınıyor. 6 gün dahiliye yoğun bakım ünitesinde kalan kardeşim daha sonra nefroloji servisine geçiş yapıyor. Şu an hala nefroloji servisine bulunan kardeşimin iki böbreği de işlem görmüyor. İki gün arayla diyaliz uygulanıyor. Böbreklerinin haricinde şu anki tahlil sonuçlarında kalple ilgili kalp yetmezliğini gösteren değerde çok ciddi bir artış söz konusu olduğunu söylediler. Ağır hasara sebebiyet vermiş yanlış kan. Bunun yanında karaciğer enzimlerinin normal olmadığını öğrendik. Diğer organlardaki hasarın boyutunu ise zaman gösterecek. Zamanla anlayacağız dedi çünkü doktorlar. Şu anda bildiğimiz bir gerçek var. Her iki böbrekte çalışmıyor. Yanlış kan verilme durumu genellikle ölümle sonuçlanırmış. Çok şükür öyle bir durumla karşı karşıya kalmadık. Hayati tehlikesi belki risk anlamında azalmıştır ancak halen devam ettiğini düşünüyoruz. Çünkü ağır organ yetmezlikleriyle karşı karşıya olduğu için zaman içerisinde neyle karşılaşacağımız belli değil" ifadelerini kullandı.

Konuyla ilgili olarak suç duyurusunda bulunduklarını söyleyen Özel, "Konuyu emniyet yolu ile yargıya taşıdık. Yine CİMER'e ulaştık ve konuyu anlattık. Onlarda konudan haberdar olduklarını ve soruşturmanın başlatıldığı yönünde bizlere dönüş yaptılar. Ancak şu ana kadar yaşanan onca olayın üzerine kimse görevinden uzaklaştırılmadı. Yaşanan büyük ihmalin sorumlularına bir an önce hak ettikleri cezanın verilmesini beklemekteyiz" şeklinde konuştu.