2017Anayasa Referandumu’nda mühürsüz oyların geçerli sayılması ile 31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından İBB seçimlerinin iptali yönünde oy kullanan eski YSK üyesi Yiğit, Danıştay’ın yeni başkanı seçildi. Duruma tepki gösteren hukukçular, “Yargı, yürütmenin tahakkümünde” dedi

Skandal kararlara imza atan isim Danıştay başkanı oldu: ‘Yargı, yürütmenin tahakkümünde’

MEHMET EMİN KURNAZ

Görev süresi dolan Zerrin Güngör'ün ardından Danıştay Başkanlığı’na Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyesi olduğu süreçte skandal kararlara imza atan 8. Daire Üyesi Zeki Yiğit seçildi. 2017 Anayasa Referandumu’nda ‘mühürsüz oyların geçerli sayılması’ yönünde, 31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) seçimlerinin iptali yönünde oy kullanan Yiğit’in seçilmesine hukukçu ve siyasilerden tepki geldi. CHP Hukuk Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek ve Hukukçu Turgut Kazan, yüksek yargının da yürütmenin tahakkümü altında olduğunu belirterek, “Siyasallaşan yargının geldiği boyut gözler önüne serilmiştir” dedi.

İMZA ATTIĞI SKANDAL KARARLAR

Yiğit, başkanlık sisteminin oylandığı 2017 yılındaki Anayasa Referandumu’nda alınan ‘mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılması’ kararında lehte oy kullanan YSK üyeleri arasındaydı. Yiğit ayrıca geçen yıl yapılan yerel seçimlerin ardından da İstanbul seçimlerinin iptali yönünde oy kullanmıştı.

YSK Başkanı Sadi Güven ile üyeler Kürşat Hamurcu, Yunus Aykın ve Cengiz Topaktaş’ın muhalif kaldığı iptal kararı, Başkanvekili Erhan Çiftçi, üyeler Muharrem Akkaya, İlhan Hanağası, Faruk Kaymak, Refik Eğri, Nakiddin Buğday ve Zeki Yiğit’in kabul oylarıyla alınmıştı. 2011'de Danıştay'a, 2013'te YSK'ye seçilen Zeki Yiğit’in görev süresi, YSK Başkanı Sadi Güven’le birlikte, geçen ocak ayında dolmuştu.

SORUNLARIN KAYNAĞI ‘ŞAHSİ EGEMENLİK’skandal-kararlara-imza-atan-isim-danistay-baskani-oldu-yargi-yurutmenin-tahakkumunde-728494-1.

Bugün Türkiye’nin yaşadığı ağır sorunların temelinde egemenliğin şahsileştirilmesinin yattığını ifade eden CHP’li Erkek: “Yüksek yargı da yürütmenin tahakkümü altında. Bu yüzden ülkede pek çok kriz var ama adalet yok. Danıştay, idari yargının temyiz organıdır. Buranın başına İBB seçimlerinin iptali yönünde oy kullanmış birinin getirilmesi üzüntü vericidir. Tam bir yıl önce bildiğiniz üzere İBB seçimleri iptal edilmek suretiyle halkın iradesine darbe yapıldı. Bugün yargının me kadar siyasallaştığını görüyoruz. Türkiye’deki en önemli mücadelelerden biri adalet ve demokrasi mücadelesi. Bugün ortaya çıkan bu yanlışları hep birlikte düzeltmek zorundayız. Adalet olmazsa hiçbir şeyi başaramayız. Bugün AYM’ye ve diğer mahkemelere yönelik atamaları görüyoruz. Maalesef hukuktan, adaletten tamamen kopmuş bir sistemle karşı karşıyayız” diye konuştu.

BAĞIMSIZ YARGI ÖNCELİĞİMİZ OLMALIskandal-kararlara-imza-atan-isim-danistay-baskani-oldu-yargi-yurutmenin-tahakkumunde-728495-1.

“Bu durum yargının geldiği konumun en net göstergesi. Ben böyle bir sonuç bekliyordum” diyen Hukukçu Kazan: “Benim için sürpriz olmadı. Buradan çıkan sonuç, yargının siyasal iktidarın baskılarına format olarak kullanılıyorsa yarın hiçbir seçim de yargı güvencesi altında olmayacaktır. Bu durumda siyasal iktidara karşı seçime katılan hiçbir yapı, çok büyük bir fark açamazsa iktidara gelme şansına sahip olmayacaktır. Bugün Danıştay’ın, Yargıtay’ın AYM’nin YSK’nin yargıç yapısı siyasal iktidara teslim olması korkunç sonuçlar ortaya çıkarmıştır, çıkaracaktır. 2017 Anayasa Referandumu’nda ‘mühürsüz oyların geçerli sayılması’ ve 31 Mart Yerel Seçimleri ardından ise İBB seçimlerinin iptali seçimlerle ilgili ciddi soru işaretleri doğurmuştur. Bu kararlar seçimlerde yargı güvencesinin olmadığını göstermiştir. Bu yaşananlar, demokrasi mücadelesinde bir yargı sorunu olduğunu ispat ediyor. Bugün bağımsız ve kaliteli bir yargı sistemi önceliğimiz olmalıdır” ifadelerini kullandı.