Kerem Kınık’ın yönetimindeki Kızılay her geçen gün yeni bir skandala imza atıyor. Çadır ve konserve satılması ise kurumunun ilk vukuatı değil. Kurumun eski yöneticileri, Kınık’ın hem üyelik hem de başkanlık sürecinin şaibelerle dolu olduğunu anlattı.

Skandalların ve rantın merkez üssü
Kızılay Başkanı Kınık, önceki gün Adıyaman’da Erdoğan ve Bahçeli ile poz verdi. (Fotoğraf: Twitter\\ @drkerem)

İsmail ARI

Depremzedeler yardım beklerken Ahbap’a çadır ve konserve satan Kızılay’a tepkiler çığ gibi büyümeye devam ediyor. Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın skandal niteliğindeki açıklamaları da yok artık dedirtiyor. 155 yıl önce kurulan Kızılay’ın köklü yapısı AKP döneminde yerle bir edildi. Kızılay yöneticilerinin neredeyse tamamı aynı zamanda eski AKP yöneticisi.


Kızılay’ın resmi internet sitesinde yer alan mali tablolara göre deprem anında yurttaşları yalnız bırakan kurumun milyarlarca liralık bütçesi var. 2017 yılında 3 milyar 150 milyon TL gelir elde ettiğini açıklayan Kızılay’ın geliri 2021 yılında neredeyse iki katına çıktı. Kurumun 2021 gelirinin 7 milyar 935 milyon TL olduğu ifade edildi.

BAKANLIK PARA AKTARIYOR

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Kerem Kınık, kamudan Kızılay’a bir para aktarılmadığını iddia etti. Ancak Sağlık Bakanlığı’nın raporlarına göre, bakanlık Kızılay’a her yıl milyonlarca lira aktarıyor. Sadece 2022 yılında Sağlık Bakanlığı’nın kasasından Kızılay’a 62 milyon TL aktarıldığı açıklandı.

Ayrıca Kızılay, 2019’da tüm itirazlara rağmen holdingleşti. Yatırım Holding bünyesinde kurulan şirketlerin sayısı 13’e ulaştı. Çadır fabrikaları, maden suyu fabrikaları, hastaneler ve 6 binin üzerinde gayrimenkul bu şirketlere devredildi. Şirketleşmenin gerekçesi “Gelişim açısından kısır döngü içerisinde bulunulması ve katma değer imkânı bulunmaması” olarak gösterildi.

ŞAİBELİ BAŞKAN: KINIK

Kızılay Başkanı Kerem Kınık, istifa etmeyi düşünmediğini söyledi. Kınık, "Seçilmiş bir isim olarak görev yapıyorum. Ortaya böyle bir başarı konulmuşken goygoycuların lafı ile hareket etmem” diye açıklama yaptı. Ancak Kınık, oturduğu koltuğa seçilerek geldiğini söylese de Kızılay’ın kapısından adım attığı her an ve seçildiği kongreler şaibelerle dolu. Kızılay’ın eski yöneticileri BirGün’e yaptığı açıklamalarda hem Kınık’ın şaibelerle dolu Kızılay sürecini anlattı hem kurumun içinin boşaltılmasına isyan etti.

Kızılay’ın 2007 ve 2015 yılları arasında Hukuk Müşavirliği’ni yapan Halil Çolak, Kınık’ın seçilme sürecini “Kerem Kınık’ın aday olduğu 2016’daki kongrede Kızılay’ın 700 civarındaki şubesinden 570’i kapatıldı. O dönem Kızılay’ın 1.500 delegesi vardı, bu sayı 150-200’e düşürüldü. Bunu seçilmek için yaptı. Kızılay’a o süreçte 10 bin civarında kişi üye yapıldı. Mahkeme kararı olmadan insanlar delegelikten ve üyelikten çıkarıldı” diye anlattı.

‘‘1 AY ÖNCE ÜYE OLDU’’

Çolak, Kınık’ın Kızılay’a girişinin ve üyeliğinin de şaibeli olduğu ifade ederek, “Kınık 2014’lerde Kızılay’a usulsüz girdi. Aslında üyeliği bile yoktu. Seçime 1 ay kala üye oldu Kızılay’a. Fakat tüzükte yer alan koşulara göre 1 ay önce üye olduğu için adaya olamıyordu. Daha uzun bir süre üyeliğinin olması gerekiyordu. Bunun için suç duyurusunda bulunduk ama sonuç alamadık. Birçok yere bildirdik bu durumu. Kınık’ın hem seçilmesi hem üyeliği şaibelidir. Kızılay partilerin arka bahçesi olmamalı. Demokratik usullerle insanlar üye olmamalı. Kızılay ticaret yapıyor şimdi. Kızılay Başkanı bir şirket sahibi değildir. Kınık ve ekibi adanmışlık duygusuyla yıllarca çalışan düzgün ve dürüst insanların iş akitleri hukuka aykırı bir şekilde feshetti ve onların yerine yüksek maaşlarla liyakatsiz kişileri Kızılay’a aldı. Kızılay’ın personel sayısını 5 binlerden 13 binlere kadar çıkardılar” dedi.

‘‘SEÇİME MÜDAHALE EDİLDİ’’

2002 ile 2015 yılları arasında Kızılay’ın Genel Başkan Vekilli olan Nihat Adıgüzel ise 2016’da, kongrede Kınık karşısında aday olduğunu ve iktidarın çok açık bir şekilde Kınık’ı desteklediğini söyledi. Adıgüzel, “Seçime doğrudan müdahale edildi. İktidar açıktan Kınık’ı destekledi ve 52 oyla seçimi kaybettik. ‘Bunların Kızılay ile bir alakası yok, kuruma yazık olur’ dedik ve zaman bizi yanıltmadı. Kızılay’da büyük bir kıyım ve tahribat yaptılar. Kızılay’ın deneyimli çalışanlarını görevden aldılar” ifadelerini kullandı.

Kurumun Genel Müdürü İbrahim Altan da tartışmaların merkezinde yer alıyor. Altan, Deniz Feneri Derneği davasında “güveni kötüye kullanma” suçlamasıyla 2013’te 2 yıl 6 ay hapis cezası ile 25 bin TL para cezası almıştı.

***

Eski yönetim direnmiş

2014 yılında Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) hazırlandı. Bu plan doğrultusunda afetlerde Kızılay’a sadece beslenme ihtiyacını karşılaması görevi verildi. Kızılay’ın çadır fabrikası olmasına ve AFAD’ın çadır fabrikası olmamasına rağmen barınma ihtiyacının karşılanması görevi ise AFAD’a verildi.

BirGün’ün edindiği bilgilere göre, TAMP’ın hazırlık süreci 2011 yılında başladı. 2011 ile 2014 yılları arasında çok sayıda toplantı düzenlendi. Dönemin Kızılay yöneticileri, bu toplantılarda barınma görevinin AFAD’a bırakılmasına karşı çıktı. Bu itirazları yazılı olarak kayıt altına da alan dönemin Kızılay yöneticileri, toplantılarda “Kızılay’ın afet alanında daha tecrübeli olduğunu, çadır fabrikası olduğunu ve bu plan ile Kızılay’ın işlevsizleştirildiğini” ifade etti. Bu plan ile Kızılay’ın saf dışı bırakıldığını da vurgulayan dönemin yöneticileri, AFAD ve AKP’li Beşir Atalay’ın başkanlığında organize edilen bu toplantılarda, toplantıya katılan askerlerin de kendilerini desteklediğini belirtiyor. Hatta iddialara göre bu toplantılarda çadır üretimine tamamen son verilmesi ve sadece konteyner benzeri yapıların stoklanması da önerildi. Bu öneriye de Kızılay yöneticileri sert bir biçimde karşı çıktı ve Kızılay’ın afet anlarında hem pratik bir barınma amacı olduğunu hem de kurulumun kolay olduğunu vurguladı.

***

Skandalların listesi:

Kızılay sadece son üç, dört yılda çok sayıda skandala imza attı. Bu skandalların büyük bir kısmını ise BirGün duyurdu. İşte Kızılay yönetiminin imza attığı bazı skandallar:

• Kerem Kınık, 2015’e kadar Yeryüzü Doktorları Derneği’nin başkanlığını yaptı. Kınık, Kızılay Başkanı olduktan sonra, Kızılay’ın eski derneğine hayvan kesme ve dağıtma karşılığı 1 milyon 295 bin lira ödeme yaptı.

• Başkent Gaz’ın, Kızılay üzerinden çocuklara cinsel istismar skandalıyla ülke gündemine oturan gerici Ensar Vakfı’na 7 milyon 925 bin dolarlık bağış yapması gündem oldu.

• K��zılay’ın Yemen’e insani yardım göndermek için bir havacılık şirketinden 245 bin dolara kiraladığı uçak, uçuş izni alınamayınca havalanamadı. Ödediği parayı geri almak için dava açan Kızılay 72 bin TL daha kaybetti.

• Eski AKP Milletvekili Muhammed Murtaza Yetiş’in, 2021 yılında Kızılay’ın Sağlık A.Ş. isimli şirketine yaklaşık 30 bin TL maaşla genel müdür yapıldığı açığa çıktı.

• Kızılay, “Hasarlı ve zeminin riskli” olduğunu yönünde raporu olmasına rağmen MÜSİAD’ın binasını kiraladı ve 4 yıldır bu binayı kullanıyor.

• Kızılay Başkanı Kınık, çalışanların sosyal medya hesaplarını inceletti. Kurumun zam politikasını ve kendisini eleştiren çalışanlar fişlendi. Çalışanlar, savunmalar sonucu tazminatsız işten çıkarıldı.

• Kızılay’ın yoksullara ücretsiz dağıtmak üzere hazırladığı konserve etler, AKP Milletvekili Cemal Taşer ve kardeşi Kızılay Şube Başkanı Battal Taşer’in ortağı olduğu otelden çıktı.

• Kızılay’ın Güneydoğu Anadolu Bölgesi Afet Yönetim Merkezi’ne müdür yaptığı Çetin Aktaş’ın ilahiyat mezunu olduğu ve daha önce bir gıda şirketinde pazarlama müdürlüğü yaptığı öğrenildi.

• Hayata geçirilemeyen ve üretim dahi yapılmayan Kızılay Su projesi için uzun süredir üst düzey yöneticilere 40 bin TL civarında maaşlar ödeniyor.

• Kızılay’ın Malatya’daki konteyner fabrikasına, daha önce kebapçılık yapan Recep Toy müdür yapıldı.

• Daha önce Kızılay’ı denetleyen Devlet Denetleme Kurulu (DDK) ekibinde yer alan Seydi Güler, Kızılay'da yüksek maaşla işe alındı.