Türkçe hiphop hiç olmadığı kadar zengin ve üretken. Dünyada ne oluyor ne bitiyor herkesin haberi var. Etkileşim hızlı. Albümler jilet gibi. Söylemler hiç olmadığı kadar derin ve bir o kadar sert. Sokağın hikâyesini anlatan son iş ise Evren Besta’nın Babafingo albümü

Sokakta ayık ol, bu bebe Rock & Roll

Hiphop’un memlekette doğuşunu hatırlar pek çoğumuz. Cartel ilk çıktığında sözlerini ezbere söylerdik. Hikâye belliydi, gurbette sıkıntı yaşayan gençlerin sorunu sıkıntısı ortadaydı. Rap ile canı sıkan ne varsa dökerdi ortaya ekip. Ardından gelen nesil sokağın şiirini okumaya devam etti.

Kullanılan dil sürekli evrildi, değişti ve gelişti. Sözler hâlâ keskindi fakat derdi tasayı hiç olmadığı kadar edebi bir hale getirmeye başlamıştı genç nesil. Da Poet’İn Poetika’sı, Sansar Salvo’nun 24. Şarjör’ü gerçekten lirikleri özünde bakıldığında mükemmel albümlerdi. 90 BPM’in Kötülük Bizim İşimiz albümünün ne derece yetkin bir hiphop albümü olduğunu dikkatli dinlerseniz anında algılayabiliyordunuz. Uzun zamandır beklenen yeni 90 BPM albümünün bittiğini biliyoruz. Farazi, Kayra, Da Poet, Sorgu, Savai’nin yeni 90 BPM albümünde anlatacaklarını merakla bekliyorum. Bu arada gelişmiş sound, yüksel müzikalite, kliplerinin kalitesi, sözlerinin yumruk gibi oluşuyla meşhur Ankaralı Mode XL’e olan ilgim bilinir. Konuyu Mode XL’e getirmemin sebebi grubun pes sesli üyesi Evren Besta’nın solo albümü Babafingo’yu yayımlamış olması.
sokakta-ayik-ol-bu-bebe-rock-roll-447711-1.
Üniversitede keşfetmiştim onları. Ankara ortamlarında esseler de daha o kadar İstanbul’a yayılmamışlardı. Rap’le yakın ilişkisi olanlarsa grubu elbet biliyordu. Bilgisayardan bilgisayara paylaşım programlarından birinde Ankaralı bir kullanıcıdan indirmiştim demolarını ve o döneme kadar yayımlanan tüm şarkılarını. Serseri Serbest Stili ve Militanz albümlerine ilk duyduğumda bayılmıştım. Özellikle Militanz’daki melodilere ve bununla birlikte yumruk gibi punchline ve nefessiz akıp giden flow’larla pek karşılaşmamıştım. Elbette örnekleri vardır da o yaşta ben karşılaşmamıştım en azından. Evren Besta ve suç ortağı VeYasin’in hikâyeleri hâlâ devam ediyor. Evren yeni albümü Babafingo’yla en az o günkü kadar ateş edebiliyor. Evren Besta tehlikeli hikâyeleri anlatan bir adam. Bu hikâyeleri dinlerken “Hadi oradan” demiyorsak bu onun samimiyetini gösterir. Evren, Babafingo’da sanki bir şehrin arka mahallelerinde altta egzozu patlayarak gazlayan bir otomobille illegal iş kovalıyormuş havası veriyor. Albüm inanılmaz melodik. Normalde eski usul kütür kütür beat seven beni bile heyecanlandıran melodilerden bahsediyorum. Zengin altyapıların üstüne kısık ve tonu değişmeyen sesiyle hikâyeler anlatıyor Evren. Kendine kendine konuşurcasına anlatıyor. Sound’un zenginliği, Mode XL’in son albümü Mevzu Makamı’nı hafiften andırmıyor değil. En çok andırdığı örnek ise Mode XL’deki ortağı Yasin’in son yıllarda sahnelere damga vuran Hey Douglas! projesi. Kim dinlerse bunu söyleyecektir. Ve işin ilginci bu albümde Yasin’in hiç parmağı yok.

Evren Besta, yüksek perdeden martaval okuyup boş yapan hiphop’çılardan değil. Babafingo’yu, birinci parçadan açıp sonuna kadar hiç geçmeden dinliyorum. Madrabaz, Manifesto ve Cadı Kazanı ilk dinlemede beni tutan şarkılar oldu. Türbülans elbette içinde Ezhel olduğundan bir adım daha öne çıkacaktır. Çok iyi parça. Sözlerdeyse bahsettiğim gibi Evren dümdüz anlatıyor sanılabilir fakat kelime dağarcığını inanılmaz kıvrak kullanıyor. Basemode ve Sony Türkiye’den yayınlanan albümün ilk klibi Evren Besta’nın ablası Evrim ile feat yaptığı Tavşan Çukuru adlı şarkıya çekildi. Konsept bir hikâyenin anlatılacağı çok belli olsa da klip Manifesto veya Türbülans’a çekilse çok daha bomba gibi bir çıkış yapılırdı. Yazımın başlığı da zaten Türbülans’ın en sevdiğim sözünden geliyor: “Sokakta ayık ol, bu bebe Rock & Roll!” Sokakların hikâyesini anlatan her kim varsa yolu açık olsun.