CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Hanefi Avcı ile Sabri Uzun’un ülkedeki adaletsizlikleri eleştirdikleri için rütbelerinin sökülmesine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Az kaldı. Sökülen rütbeleri aynen dikeceğiz” dedi.

Sökülen rütbeleri aynen dikeriz
Fotoğraf: Depo Photos

Haber Merkezi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, Canan Kaftancıoğlu'na verilen cezaya tepki gösteren eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun ve Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılmasını söyleyen eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın rütbelerinin sökülmesine de tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, "Sabri Uzun da Hanefi Avcı da bilsin, az kaldı, geliyor sandık. Onların sökülen rütbelerini aynen dikeceğiz" dedi.

"Adalet önemli bir kavram” diyen Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “İstanbul'daki toplantıda adaletin ne olduğunu da ifade etim. Devlette görev yapan ve zamanı geldiğinde de emekli olan insanların toplumda bir adaletsizlik görürse buna itiraz etme hakkı vardır. Kamu görevlisi belki konuşamaz ama ayrıldıktan sonra konuşabilir. Sabri Uzun İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun haksız yere görevden alınması üzerine 'Yanlış yapıyorsunuz' dedi. Sen misin bunu söyleyen. Arkasından Hanefi Avcı Selahattin Demirtaş'la ilgili AİHM'nin kararının uygulanması gerektiğini söyledi. Vay sen misin bunu diyen. İkisinin de rütbeleri sökülecek. Adaletsizliğin ulaştığı boyutu görebiliyor musunuz. Ama Sabri Uzun da Hanefi Avcı da unutmasınlar az kaldı, zaten gelecek sandık."

Hükümetin ekonomi politikalarını da eleştiren Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Şekerde hiçbir sıkıntımız yoktu, durduk yere IMF'nin talimatına uydular, kota getireceğiz diye. Kotayı uyguladılar, şeker üretimimiz düştü. Şeker fabrikalarını sattılar. 10 fabrikayı 680 milyon dolara sattılar, bugünün parasıyla 11 milyar lira. Tefecilere bir ayda ödenen para 19 milyar lira. 24 yıl sonra Türkiye şeker ithal etmek zorunda. Yönetemiyorlar. Devlet böyle yönetilmez. Şeker fabrikalarını neden özelleştirdiniz? Bu yükü özel sektör kaldıramaz, fatura millete çıkıyor.

Çayda da benzer bir olaya doğru gidiyoruz. Çayda da öyle yapacaklar. Çay stratejik üründür. Neymiş Ulusal Çay Konseyi kuracaklarmış, yükü sırtlarından atacaklar düşük fiyat belirleyecekler; 'Valla biz belirlemedik Ulusal Çay Konseyi belirledi' diyecekler. AK Parti iktidarı döneminde her yıl 20 bin ton ithal ediyor Türkiye. Bugüne kadar 183 bin ton çay ithal edildi, 434 milyon dolar ödendi. 434 milyon doları Rize, Trabzon, Artvin'e versen ne olurdu? Bu iktidar size değil yabancı çay üreticilerine çalışıyor. Sözüm söz bize oy versinler vermesinler, biz adaletten yanayız. Kim çalışıyorsa alın teri döküyorsan ondan yanayız. iktidar olacağız Rizeli kardeşim sen de duy bunu. İktidar olacağız kaçak çayla nasıl mücadele edilir göreceksin. Sözüm var, Rize'nin meydanında kaçak çayların tamamını yakacağım."

İKTİDAR AÇIK ARA KAYBEDECEK

Partisinin grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, İktidar için "kaybetseler de gitmezler" tarzında karamsar söylemleri "kara propaganda" olarak değerlendirdi. Sancar, "Bu toplumun önüne gerçek çözüm, gerçek alternatif koyarsak bu iktidar açık ara kaybedecektir seçimi" diye konuştu.

Mithat Sancar, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, HDP Eş Genel Başkanı

3 Temmuz'da yapılacak HDP 5. Olağan Kongresine çağrı yapan Sancar, "HDP ülkenin üzerinde dolaşan tüm kara bulutların dağıtıldığı gün olacak. Kobani kumpas davasına, kapatma davasına, yoldaşlarımıza, tüm muhaliflere karşı düzenlenen operasyonlara tüm coşkumuzla vereceğiz. Bizi yok etmeye çalışanlara bizsiz bir ülke tasarlayanlara kongremiz en güçlü cevabı verecek. Biz büyük bir yeryüzü sofrası kuruyoruz, bu sofraya, bu topraklarda yaşayan tüm insanları davet ediyoruz. Hep birlikte bu sofrada buluşalım" dedi. Sancar HDP'ye bugüne kadar HDP'ye ön yargı besleyenleri de şu sözlerle kongreye çağırdı: "Partimizi yalnız bırakmamış tüm yoldaşlarımız zaten orada olacaklar ama esasen partimizin kapısını çalmamış, çeşitli nedenlerle partimize karşı önyargılar beslemiş, demokrasiye inancı olan herkesi bu kongrede bir araya gelmeye çağırıyoruz. Gelin, bize yakından bakın, gördüğünüz şey dostluk ve dayanışma olacaktır."