SOL Parti Genel Merkezi üyeleri eş zamanlı olarak 18 Eylül 2021'de ve Amasya Taşova'da üyeler ve halkla bir araya geldiler. Gündeme ilişkin değerlendirmelerin yapıldığı buluşmada, bölgesel sorunlar ve siyasi gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu.

Sol Buluşma Amasya'da: Şimdi örgütlenme zamanı

SOL Parti Genel Merkezi üyeleri, 18 Eylül 2021'de Bursa Kestel ve Amasya Taşova'da halkla bir araya geldi. SOL Parti, "Dalga Dalga Sol'u Birlikte Büyütüyoruz", "Sol Buluşma" ve "Şimdi Örgütlenme Zamanı" ilkeleriyle ilk toplantısını Rize'nin Pazar ilçesinde 16 Eylül tarihinde gerçekleştirmişti. Parti üyeleri, 18 Eylül'de de Amasya Taşova'da, örgütlenme çalışmaları için Genel Merkez'in de destekleriyle halkla buluşmak için bir araya geldi.

Amasya SOL Parti İl Başkanı Suat Sancak, Amasya'nın Taşova ilçesinde Borabay mevkiinde SOL Parti nin Başkanlar Kurulu üyesi olan İlknur Başer'in de katıldığı program açılış konuşmasında şunları söyledi:

"SOL Parti olarak Türkiye'yi tarikatların, mafyanın, çete liderlerinin insafına terk etmemek için herkesi mücadeleye çağırıyoruz. Türkiye'nin birçok noktalarında tek adam rejimine karşı mücadeleyi büyütüyoruz. Yoldaşlarım adalet, demokrasi, laiklik, bağımsızlık için itirazımızı yükseltme ve örgütlenmeyi büyütme zamanı! Sol'da umut var, yürek var. Solda devrimciler var. Solun etkili gücünü birlikte yürütelim. Bu ülkenin uzun yıllar kök salan ilerici, devrimci geleneği var. Yıkılsın haramilerin saltanatı, dağılsın zalimlerin, kötülüğün iktidarı, Faşizme karşı omuz omuza. Programımıza partimize yeni üye olan yoldaşlarımıza rozetlerini takmak üzere SOL Partimizin Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer'i hem konuşmasını yapmak hemde rozetleri takmak üzere çağırıyorum."

'AMASYALILAR SİYANÜR ŞİRKETLERİNE TESLİM EDİLDİ'

SOL Parti Başkanlar Kurulu üyesi İlknur Başer de partilerine yeni katılan 6 kişiye SOL parti rozetlerini taktıktan sonra yaptığı konuşmasında şunlara dikkat çekti:

"Çok güzel bir ilçemiz olan Taşova'nın Borabay gölümüz var. Ancak maalesef ki bu güzelim yerleri şirketler talan ediyorlar. Özellikle Amasya ve Taşova siyanürlü altın arayan şirketler tarafından doğası suyu ve havası kirletilmek isteniyor. Amasya ve Taşova halkı bu talana karşı mücadeleyi önümüzdeki süreçte hep birlikte omuz omuza sürdürmek, büyütmek toprağına yaşamına sahip çıkmak, çocuklarının geleceklerine sahip çıkmak için bir araya gelmek ve buluşmak durumdadır. Böyle buluşmaları da dönem dönem Amasyalılar yapıyorlar. Umarım ki aslında emperyalist tekellerin, işgali anlamına gelen siyanürlü altın şirketlerini Amasya topraklarından ve Taşova topraklarından örgütlü halkın gücü kovacak diyorum. Şimdiden bunu buraya katılan arkadaşlarımızın tüm halkın bu toprakları koruma çocuklarımıza temiz bir gelecek bırakma sorumluluğunda olduğunu biliyorum ve şimdiden mücadelenizi kutluyorum." .

sol-bulusma-amasya-da-923566-1.

Türkiye'nin çok kritik bir süreçten geçtiğine vurgu yapan Başer, şunları kaydetti:

Aslında böyle söylemleri hep birlikte kullanıyoruz. Ancak tek adam rejimi 2010 anayasa referandumundan sonra önümüzdeki seçimler tek adam rejiminin oylandığı bir referandum niteliği taşımaktadır. Bu yüzden sadece seçimler üzerinden değil, bugün ülkemizde sistem 1923'ler kurulmuş cumhuriyet rejimi değiştirilmek üzere. Laiklik rafa kaldırılmış durumda. Halkın kazanımları olan bir dizi, kuruluşlar eğitim, sağlık ve tüm kamu varlıkları şirketlere peşkeş çekilmiş durumdadır. Halkın olan arazilere bugün acele kamulaştırma hırsızlığıyla şirketler el koymuşlardır. Çünkü bunun yasal düzenlemelerini AKP ve MHP iktidarı yaptı. Yarın Uygur köyünde Taşova'nın Esençay köyünde tüm köylerde bir gece karar çıkarıp sizin tarlalarınız evlerinize acele kamulaştırma kararıyla el koyduk diyebilirler. İşte bu derece rantçı, bu derece halkın yaşamına, malına, çocuklarının geleceğine, emekçilerin üreticilerin geleceğine göz koymuş bir iktidarla karşı karşıyayız. Öyle bir kritik evredeyiz ki, bu gidişatı değiştirmek için asıl sorumluluk toplumsal muhalefetin muhalefet güçlerinin ne yapıp yapmadığıyla, ne üretip üretmediğiyle ve halkı ne kadar örgütleyip örgütlemediğiyle alakalıdır. Evet, iktidarın ürettiği politikalar oldukça kötü ülkeyi bir uçuruma sürüklüyor."

'CUMHUR İTTİFAKI TALİBAN'A BENZEMEK İÇİN DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINI DEVREYE SOKTU'

Taliban'la kardeşiz diyen bir iktidar Taliban'a benzeşmek için, Diyanet İşleri Başkanlığını devreye soktu. Kaç gündür Televizyonlarda sizlerde izliyorsunuz. Artık ülkeyi DİB (Diyanet İşleri Başkanlığı) yönetir oldu. Dün Afganistan’da kadın bakanlığının tabelası indirildi ve üzerine Ahlaksızlığı Önleme Bakanlığı tabelası asıldı. Bu ülkede de kadınların gülmesi kamusal alanda yasaklanıyor. Bir gecede İstanbul Sözleşmesi bir gece kaldırılarak kadınların hayatı tehlikeye atılmış oluyor. Ve bizim ülkemizde de Kadın Bakanlığının adı değiştirildi. Evet, gerçekten Taliban'la benzeşiyorlar ve kardeşler. Siyasal İslamcı rejim, bu ülkede yaşayan emekçileri, yoksulları, kadınların, gençlerin aynı zamanda geleceğini çalıyor. İşsizlik, yoksulluk, açlık üreticilerin traktörlerini yaktığı, bunun en somut örneği Amasya'da da yaşandığı bir ülkeyle karşı karşıyayız."