Sol dayanışmadır dayanışma yaşatır

Su ÇİFÇİ

İzmir’de meydana gelen depremin ardından SOL Parti İzmir İl Örgütü ‘’Sol dayanışmadır, dayanışma yaşatır’’ sloganı ile deprem bölgesinde dayanışma faaliyeti yürütüyor. Dayanışma Gönüllüleri olarak bir araya gelen parti üyeleri ve gönüllüler ile depremden etkilenen yurttaşların yaralarını sarmaya çalışıyor.

Dayanışma gönüllüsü Arman Hekimoğlu, depremin yaşandığı andan itibaren ailelerine ve arkadaşlarına ulaşmaya çalışarak depremin sonuçlarını tespit etmek için çabaladıklarını söyledi. Depremde yıkılan binaların bulunduğunu, dostlarının göçük altında olduğu bilgisini aldıklarını kaydeden Hekimoğlu, “Devlet kurumları sürece müdahalede geç kaldı ve yine gördük ki depreme dair ortada hiçbir önlem yoktu. Enkazlara müdahale de ve enkaz sonrası yurttaşın yaralarını sarma sürecinde devletin etkisizliği üzerine biz de bir çağrı yapma sorumluluğu hissettik ve Dayanışma Gönüllüleri olarak bir araya geldik” dedi.

Yürütülen faaliyete kısa sürede öğrencisinden esnafına, avukatından mühendisine, doktorundan eğitimcisine birçok gönüllü ile ihtiyaçlara cevap ürettiklerini belirten Hekimoğlu, ‘’Depremden en çok etkilenen kesim çocuklardı. Depremin yarattığı travmayı aşabilmek için etkinlikler gerçekleştirirken aileler ile de ilişkiler geliştirildi. Etkinlik yaptığımız alana aileler çocuklarını getirir ve bize güvenip bırakırlardı. Yaşadığımız mahalledeki esnaflar da çalışmaları görünce yapmak istedikleri yardımları bizlere teslim etmeye başladı. Nihayetinde Dayanışma Gönüllüleri olarak mahallede bir iletişim noktasını yine mahalleli ve esnaf ile beraber açtık. Emlakçısından eczacısına, kırtasiyesinden kahvecisine kadar herkesin bir ucundan tuttuğu bir dayanışma faaliyeti örgütlenmeye gayret edildi’’ diye konuştu.

Afet bölgesinde iktidarın ve onun yarattığı simsar düzenini daha yakından gördüklerini ifade eden Hekimoğlu, şunları söyledi: “Kira fiyatlarının artmasına, imar affının dayanıksız binaları oturulabilir kıldığına, fahiş nakliye ücretlerine rast geldik. Orta hasarlı binaları satın alıp ağır hasara çevirerek rant devşirmek isteyenleri gördük. Çadırdan çıkmış evine dönmüş veya yeni eve çıkmış insanlara AFAD’ın yardımlarını kestiğini öğrendik. İktidarın doğal afet ve olağanüstü durumlara karşı hiçbir hazırlığının olmadığını görmüş olduk. Neoliberal düzenin insanları sürüklediği bireysel yaşam anlayışına karşı dayanışma yaşatıyor.”