Google Play Store
App Store

SOL Feminist Hareket, İstanbul Kartal’da Ahmet Hasan T. adlı erkeğin saldırısı sonucu yoğun bakıma alınan öğretmen Buse Berfi Y. ile ilgili açıklama yaptı. “Faili koruma, kadınları koru” başlıklı açıklamada, failin serbestçe dolaştığına dikkat çekilerek, “Ailenin talebi olan uzaklaştırma kararı hemen hayata geçirilmeli, hukuki süreçler hızlandırılmalı ve Ahmet Hasan isimli kişi bir an önce tutuklanmalıdır. Buse yalnız değil, kız kardeşleri var” denildi.

Kaynak: Haber Merkezi
SOL Feminist Hareket: Ahmet Hasan isimli kişi bir an önce tutuklanmalıdır

SOL Feminist Hareket, İstanbul Kartal’da Ahmet Hasan T. adlı erkeğin saldırısında ağır yaralanan ve iki hafta yoğun bakımda kalan 32 yaşındaki öğretmen Buse Berfi Y.'nin yaşadıklarıyla ilgili basın açıklaması yaptı.

Basın açıklaması, İstanbul Maltepe’de Mimarlar Odası’nın binasında gerçekleştirildi. Önce Buse’nin annesi Zeynep Y. yaşadıkları süreci paylaştı. Zeynep Y., "Her zaman haberlerde Türkiye’de adalet yok, kadının adı yok diyorlardı. Ben başıma gelince anladım gerçekten Türkiye’de kadının adı yok. Şahsın bir an önce tutuklu yargılanmasını istiyorum. Biz bu acıları çekerken, kızım hastanede bu durumdayken bu şahsın gerekli cezayı almasını istiyorum" şeklinde konuştu.

Sonrasında Seval Keleş, SOL Feminist Hareket adına hazırlanan açıklamayı okudu.

SOL Feminist Hareket, fail Ahmet Hasan T.’nin serbestçe dolaştığına dikkat çekerek, “Buse hala hastanede fail ise günlerdir sokaklarda. Buse, ailesi, sokaklardaki tüm kadınlar, herkes tehdit altında” dedi.

Devlet kurumları ve yetkililerinin süreçteki ihmallerine değinilen açıklamada, “Failin öncesinde de sabıkasının olmasına, ailenin şikayetçi olmasına, telefon görüşmeleri ve mesajlarının delil olarak sunulmasına, darp raporuna, tanık ifadesine, Buse’nin başından ve bedeninin çeşitli yerlerinden şiddete maruz bırakılmasına rağmen failin savcılık tarafından serbest bırakılması hem Buse ve ailesine karşı hem de tüm kadınlara karşı alınmış bir karardır” ifadelerine yer verildi.

Fail Ahmet Hasan T.’nin tutuklanması gerektiğini belirten ve Buse Berfi'nin yalnız olmadığını vurgulayan SOL Feminist Hareket’in açıklamasının tamamı şöyle:

Buse Berfi Y.

FAİLİ KORUMA, KADINLARI KORU!

Günlerdir Buse Berfi arkadaşımız hastanede. İki haftayı aşkın yaşam savaşı verdikten sonra nihayet yoğun bakımdan çıktı. Buse hayati risk taşıyan bir şekilde Ahmet Hasan isimli kişi tarafından darp edilmesine, kafatasında kırıklar bedeninde ciddi darp izleri bulunmasına rağmen fail serbest bırakıldı.

Buse hala hastanede fail ise günlerdir sokaklarda. Buse, ailesi, sokaklardaki tüm kadınlar, herkes tehdit altında.

Fail Ahmet Hasan’ın Buse’yi son darp ettiği günden iki gün öncesine ilişkin de tanık ifadesi ve telefon mesajları bulunmasına, failin hastaneye Buse’yi “düştü” diyerek getiren kişi olmasına, sonrasında Buse’nin evine gittiğine ilişkin kamera kayıtları ve onlarca delile rağmen bu kişinin tutuklanmaması, kadına yönelik şiddete dair cezasızlığın olağan hale getirilmesidir. Failin Buse’nin evine gittiği kamu görevlilerince bilinmesine rağmen hala eve olay inceleme ekipleri gelmemiştir. Son darptan önce Buse’nin darp edildiği tahmin edilen ve kamu görevlilerine bilgisi verilen sokağın kamera kayıtları incelenmemiştir.

Failin öncesinde de sabıkasının olmasına, ailenin şikayetçi olmasına, telefon görüşmeleri ve mesajlarının delil olarak sunulmasına, darp raporuna, tanık ifadesine, Buse’nin başından ve bedeninin çeşitli yerlerinden şiddete maruz bırakılmasına rağmen failin savcılık tarafından serbest bırakılması hem Buse ve ailesine karşı hem de tüm kadınlara karşı alınmış bir karardır.

Ahmet Hasan’ın serbest bırakılma gerekçesinde failin “düştü” beyanı esas alınmaktadır. Ahmet Hasan isimli kişinin telefon görüşmelerinin ve mesajlarının incelenmesine yönelik talep ise yasal şartların henüz oluşmadığı belirtilerek reddedilmiştir.

Yasal şartlar biz yaşamlarımızı kaybettiğimizde mi oluşacak? Darp raporu, tanık ifadesi ve onlarca delil geçerli olmuyor da failin beyanı nasıl geçerli sayılıyor? Kamera kayıtları, ev içi inceleme darp olayının gerçekleşmesinden bugüne günler geçmesine rağmen neden gerçekleşmiyor?

Tomografi raporu dosyada olan, on iki gündür yoğun bakımda yaşam mücadelesi vermiş, tedavisi hala süren Buse’nin öldüremeyen fail Ahmet Hasan’ı neden tutuklamıyorsunuz?

Erkek şiddeti ile mücadele etmemek kadınlar ve çocukların şiddet görmeye devam etmesi için mi?

Buse hayati riski atlatmasıyla birlikte kendisini darp eden kişinin Ahmet Hasan olduğunu söylemiş ve şikayetçi olduğunu belirtmiştir.

Var olan deliller geçerli sayılmamakta, atılması gereken adımlar ısrarla atılmamakta, Buse ve ailesi ve tüm kadınlar, tüm toplum can güvenliği riski ile baş başa bırakılmaktadır.

Ailenin talebi olan uzaklaştırma kararı hemen hayata geçirilmeli, hukuki süreçler hızlandırılmalı ve Ahmet Hasan isimli kişi bir an önce tutuklanmalıdır.

Buse yalnız değil, kız kardeşleri var. Buse için, yaşamlarımız, haklarımız için hukuki sürecin takipçisi olmaya, dayanışmayı büyütmeye devam edeceğiz.

Yaşasın kadın dayanışması.

Yaşasın feminist mücadelemiz.

Hiçbir kadın yalnız yürümeyecek!

ANNE ZEYNEP Y.: SAVCILIĞA TÜM DELİLLERİ VERDİK

Buse Berfi'nin annesi Zeynep Y., konuşmasında şunları söyledi:

“Hiçbir zaman benim kızımın başına gelebileceğini tahmin etmezdim. Benim kızım kendi ayakları üzerinde durabilen kendi yaşam mücadelesini veren bir kadın. Bundan 7 ay önce torunumun doğum gününde tanıştık faille.  Şahıs hiçbir zaman bize kötü bir ifadede bulunmadı fakat bundan 16 gün önce kızımı çok şiddetli bir şekilde darp etti. Ayın 14’ünde trafik kazası gibi hastaneye getirilip, düşme diye hastaneye bırakılıp daha sonrasında vücudunda çok ciddi darp izleri olduğu ortaya çıktı. Kafatasında 2 kırık olduğu, beyin içinde birden fazla kanaması olduğu, akut solunum yolu yetmezliği olduğunu öğrendik doktorlarımızdan. ‘Her gün hastamızı kaydedebiliriz’ denildi doktorlar tarafından.

Savcılığa tüm delilleri verdik. Şahıs, kızım entübeyken kızımın evine 2 defa giriyor. Kamera kayıtları elimizde. Bir kez daha anladım Türkiye’de kadının adı yokmuş. Şüpheli hala aramızda dolanıyor ve bizi aramalarıyla taciz ediyor. Şu anda entübe halinden çıktı ama eski Buse ile karşı karşıya kalacak mıyım bilmiyorum. Kızımla hayata tekrardan sarılacağım. Ben ona yeniden doğmuş gibi bakacağım. Pazar günü kızımı çok ciddi şekilde darp etmiş sonrasında kızım arkadaşına durumu anlatmış, kollarındaki izleri göstermiş ve kafasını şahsın duvarlara vurduğunu söylemiş. Salı günü tekrar buluşuyorlar. Arabada tartışıyorlar ardından kızım arabadan anahtarları vererek iniyor. Şahısın ifadesine göre “Ben Buse’nin arabasına bindim 7 metre gittim. Buse telefonunu unutmuştu onu alacaktı. Geri vitese taktım, arkamı döndüm bir baktım düştü. Ben de onu alıp Maltepe Devlet Hastanesi’ne götürdüm” diyor. Ama olay Üsküdar Kısıklı’da gerçekleşiyor ve ufak bir çarpmayla bir insan nasıl bu hale gelebilir? Kızım şimdi kısmi olarak iyileşti ama eski Buse’den ne kadarı bize kaldı onu göreceğiz.

Bugün kızımın ifadesi alındı. Kızım ve 7 yaşındaki torunum için uzaklaştırma talep ettik. Polisler konu hakkında soru sorduğunda çok fazla hareketleniyor, el kol hareketleri yapıyor ve agresifleşiyor. Torunum geçenlerde şöyle bir not almış “42 kere küfür etti 43’üncüyü de yazacağım”.

Pazar günü komşular yüksek sesler duymuşlar. Ertesi gün kızıma sormuşlar fakat kızım “Erkek arkadaşım yüksek sesle konuşuyor” diyerek darp edildiğini ifade etmemiş. Biz suç duyurusunda bulunmamıza, gerekli tüm delilleri savcıya sunmamıza rağmen 1 arpa boyu bile yol alamadık.

Her zaman haberlerde Türkiye’de adalet yok, kadının adı yok diyorlardı. Ben başıma gelince anladım gerçekten Türkiye’de kadının adı yok.

Şahsın bir an önce tutuklu yargılanmasını istiyorum. Biz bu acıları çekerken, kızım hastanede bu durumdayken bu şahsın gerekli cezayı almasını istiyorum.

Şahıs, kızımın arkadaşlarını her gün arıyor. Kızımın elini tutmak istediğini söylüyor. Kızımı darp ederken neden elinden tutmadı. Biz suç duyurusunda bulunmak için adliyeye gittiğimizde şahsın 2 ayrı suç dosyasının daha olduğu söylendi. Ben şahsı 2-3 kez gördüm. Çok kibardı, nasıl davranılması gerektiğini çok iyi biliyordu. Asla böyle bir şey yapacağını tahmin etmezdim. Mart ayından sonra kıskançlık krizleri başlamış. Cumartesi günü şahıs beni aradı ve bir önceki gün kızımla kavga ettiklerini söyledi. Buse’nin patronuyla iş yemeğine gittiği ve böyle şeylerin ona çok ters olduğunu söyledi. Ben de kızımın özgür ve kendi ekmeğini kazanan bir kadın olduğunu söyledim. Böyle şeyler sana ters ise ayrılmalısınız dedim. Arkadaşlarından öğreniyorum ki kızım 2 aydır bu adamdan kurtulmak istiyormuş. “Bir çukurun içine düştüm nasıl çıkacağım bilmiyorum” diyormuş. Kızım bana “Benim onu sürekli aldattığımı düşünüyor, beni çok sıkıyor” dedi.

Benim kızım son zamanlarda çok zayıflamıştı. Kızımın bir arkadaşı şahsa “ Bizim kızımıza ne yaptıysan söyle diyor. Şahıs şu açıklamayı yapıyor “ Kuranı Kerim’de kadın erkekten 15 kilo fazla olamaz diye bir şey var. Ben de ona bir ayet okudum. Buse bu yüzden zayıfladı” Ben kendimi güvende hissetmiyorum.

Her akşam torunum annesi için dua ediyor.  Fail beni hala arıyor ve arkadaşlarının yanında dolanıyor. Buse’nin yanına gelmek istiyor. Öldürmek için entübe etmişler hastaneye gülerek gelmiş aslında. O aslında hiçbir şey yapmamış. Buse hep süper ve hep bayılırmış şeklinde ifadeleri var. Çok iyi bir anne.  O hastanede 16 gün yattı. Her gün doktordan ufacık bir umut istedim. Çok perişandım. Nefes alamadım. Aile olarak ayakta durmakta çok zorlanıyoruz. Tutuklu yargılanmasını ve ceza almasını istiyorum.

Şahıs benim kızımı darp etmediyse kim darp etti! Tüm kadınlar için adalet istiyorum.”