SOL Parti, 'Çay Kanunu'nda Değişiklik' öngören yasa teklifine ilişkin yaptığı açıklamada, "Bu kanun yıllardır ailesiyle birlikte çay tarlalarında tüm zorluklara rağmen emek harcayan küçük üreticinin ölüm fermanını imzalama ve tabutuna son çiviyi çakma kanunudur" ifadelerini kullandı. Açıklamada, "Bu kanun teklifinin Meclis'ten geçmesine engel olmaya çağırıyoruz" denildi.

SOL Parti: AKP'nin kanun teklifi çay üreticisinin ölüm fermanıdır

SOL Parti, 'Çay Kanunu'nda Değişiklik' öngören yasa teklifine tepki gösterdi.

"Bu kanun yıllardır ailesiyle birlikte çay tarlalarında tüm zorluklara rağmen emek harcayan küçük üreticinin ölüm fermanını imzalama ve tabutuna son çiviyi çakma kanunudur" denilen açıklamada, "Bu kanunla küçük üreticinin varlığına son verip çayı uluslararası çay tekellerine peşkeş çekilmek istenmektedir" ifadeleri kullanıldı.

Taleplerin sıralandığı açıklamada, "Bütün toplumsal kesimleri çay üreticisinin ölüm fermanına karşı ses çıkarmaya bu kanun teklifinin Meclis'ten geçmesine engel olmaya çağırıyoruz" ifadelerine yer verildi.

SOL Parti'den yapılan açıklama şöyle:

"Geçtiğimiz günlerde TBMM Başkanlığı'na sunulan Çay Kanunu'nda Değişiklik öngören yasa teklifiyle çay tarımı üretim alanlarından itibaren standardize edilmek istenmektedir. Böylece yıllardır devlet desteğinden mahrum olan üreticilerin sözleşmeli üretim dayatmasıyla şirketler karşısında elleri kolları bağlanacak, üreticiler işçileşecektir.

Yaş çay alım fiyatının şirketlerin hakimiyetindeki “Ulusal Çay Konseyi” tarafından belirleneceği söylenen teklif ile üreticiye hiçbir söz hakkı da tanınmamaktadır. Bu haliyle çayı tarımsal bir üründen ziyade bir meta olarak ele alan bu kanun teklifi şirketlerin kar odaklı çay sisteminin garantörü olacaktır.

Bu kanun yıllardır ailesiyle birlikte çay tarlalarında tüm zorluklara rağmen emek harcayan küçük üreticinin ölüm fermanını imzalama ve tabutuna son çiviyi çakma kanunudur. Bu kanunla küçük üreticinin varlığına son verip çayı uluslararası çay tekellerine peşkeş çekilmek istenmektedir.

Bu ancak çay üretiminin temel geçim kaynağı ve toplumsal yaşamın kurucu unsuru olduğu Doğu Karadeniz için bir yıkım getirir. İktidarın HES'lerle, maden sahalarıyla, otel inşaatlarıyla doğal varlıkları peşkeş çekilen Doğu Karadenizi çayıyla da sermayenin eline bırakma derdinde olduğu açıktır.

-Küçük üreticinin varlığına son verip çay tarımını şirketlerin eline bırakmayı hedefleyen bu kanun teklifi derhal çekilmelidir.

-Kanunun muhatabı olan çay üreticisinin görüş ve çözüm önerileri alınarak demokratik ve kamucu bir Çay kanunu oluşturulmalıdır.

-Sözleşmeli üretimden vazgeçilmelidir.

-Kota ve kontenjan uygulaması son bulmalıdır.

-Çay ithalatına son verilmelidir.

-Üreticinin insanca yaşayacağı bir yaş çay taban fiyatı verilmelidir. Özel sektörün yaş çay taban fiyatının altında bir fiyattan alım yapması yasaklanmalıdır.

-Varlık Fonuna devredilen ÇAYKUR üreticilerin, çalışanların yönetim ve denetimine uygun olacak şekilde demokratikleştirilmelidir.

Bütün toplumsal kesimleri çay üreticisinin ölüm fermanına karşı ses çıkarmaya bu kanun teklifinin Meclis'ten geçmesine engel olmaya çağırıyoruz."