SOL Parti: Ayçiçeği taban fiyatı 25–27 TL arasında olmalı
SOL Parti Kırklareli İl Örgütü, açıklama yayımlayarak ayçiçeği taban fiyatının 25-27 lira arasında belirlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Yapılan açıklamada "Tarım girdilerini hesaba katıp, buna çiftçi refah payını da ekleyerek, ayçiçeği taban fiyatının 25–27 TL arasında olması gerekmektedir" denildi.
SOL Parti Kırklareli İl Örgütü, enflasyonun tarım giderlerini olumsuz etkilediğine dikkat çekerek geçtiğimiz yıl 14 lira olarak açıklanan ayçiçeği taban fiyatının 25-27 lira arasında olması gerektiğine vurgu yaptı.
SOL Parti Kırklareli İl Örgütü'nden yapılan açıklamada ayçiçeği taban fiyatındaki ölçütlerin hepsinde fiyat artışlarının yaşandığına dikkat çekildi.
Açıklamada iktidarın ithal ayçiçek yağındaki vergi oranını düşürdüğüne dikkat çekilerek "Bu yıl da üretim maliyetinin altında ayçiçeği taban fiyatı açıklanarak ayçiçeği üreticileri, yağlı tohumların, borsaların, fabrikatörler ve tefecilerin insafına bırakılmamalıdır" ifadeleri kullanıldı.
SOL Parti Kırklareli İl Örgütü'nden yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde:
"Yemeklik bitkisel yağ tüm dünya ülkelerinde temel gıdalardan biridir. Geçtiğimiz yıl ve içinde bulunduğumuz süreçte yaşanan Covid-19 salgını nedeniyle gıda güvenliği ve dolayısıyla ayçiçeği üretiminin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Ülkemizde ayçiçeği üretiminin yüzde 90'ı kuru tarım alanlarında yapılıyor. Bu nedenle üretimdeki rekolte iklim koşullarına göre artıyor veya azalıyor. Ayçiçeği üretimini ve rekoltesini etkileyen diğer nedenlerin başında hükümetlerin tarım politikaları ve uygulamaları geliyor.
Ayçiçeği üretimini etkileyen diğer nedenler sırası ile; Desteklemeler, primler, gübre kullanımı, mazot fiyatları, tohum fiyatları, arazi kirası, traktör ve ekipmanları ile ayrıca hükümetin hasat zamanı fiyatı düşürmek için yurtdışından ayçiçeği ithal etmesidir.
Gübre kilogram fiyatı 12 – 15 TL'ye yükselmiştir. Mazot litre fiyatı 45 TL'ye yükselmiştir. İlaç, fiyatları geçen yıla göre % 40 – 50 artmıştır. Tohum kilogram fiyatı 840 TL'ye yükselmiştir. Biçim fiyatı 1 dekar için 200 – 250 TL'ye yükselmiştir.
"HÂLÂ TABAN FİYATI AÇIKLANMAMIŞTIR"
Ağustos ayı başında açıklanması gereken ayçiçeği taban fiyatı, ayçiçeği hasadı başlamasına rağmen hâlâ taban fiyatı açıklanmamıştır.
Geçen yılın ayçiçeği kilo fiyatının hükümet tarafından açıklanan taban fiyat 14 TL'ydi. Borcu olan küçük üretici, ayçiçeğini zararına -taban fiyatı bilerek açıklanmadığı için- tefecilere, ofise değerinin çok altında satmak zorunda kalmıştır.
Kendi ülkesinin tarım girdi maliyetlerini düşünmeyen, girdi fiyatlarını en üst seviyede tutan AKP iktidarı, savaş halinde olan Rusya ve Ukrayna'dan tüm girdileri devlet tarafından karşılanan ayçiçeğini alırken ülkemizde üretilen ayçiçeğinde ise üreticiye hiçbir katkı yapmadan taban fiyatını açıklamamakta direniyor. Geçen yılki fiyatta tutmaya çalışıyor.
4 kişilik bir ailenin günlük ayçiçek yağı tüketimi 0,5 litredir (yarım litre). 0,5 litre pet şişedeki suya 4 yıl içinde %1200 (yanlış okumadınız yüzde bin iki yüz) zam geldi. Aynı şekilde aynı zaman diliminde, 0,5 litre yağ da %178 (yüzde yüz yetmiş sekiz) zamlandı. Bu da ayçiçek üreticisinin, zam yağmuru altında ne kadar ezildiğinin, yoksullaştırıldığının göstergesidir. Burada yağ tekelleri, fabrikatörler ve tefeci tüccarlar ayçiçek üreticisinin kanını emmektedir.
Bu gün tüm ülkede ayçiçeği hasat dönemi başlamadan yukarıda saydığımız tarım girdilerini hesaba katıp, buna çiftçi refah payını da ekleyerek, ayçiçeği taban fiyatının 25–27 TL arasında olması gerekmektedir.
"İTHAL AYÇİÇEK YAĞI VERGİ ORANI DÜŞÜRÜLDÜ"
AKP-MHP iktidarı ayçiçek hasat dönemini kapsayan temmuz – kasım arasında ithal edilecek ayçiçeğindeki vergi oranı %27 iken %8 düşürdü. İthal ayçiçek yağı vergi oranını da %38'den %20 ye düşürdü. Siyasal iktidar ayçiçeği üreticisini diri diri mezara gömmek istiyor. Bu kabul edilecek bir durum değildir. Gelecek yıl için üretim yapma koşulları ortadan kalkmaktadır. Bu da çiftçinin iflası demektir.
Bu yıl da üretim maliyetinin altında ayçiçeği taban fiyatı açıklanarak ayçiçeği üreticileri, yağlı tohumların, borsaların, fabrikatörler ve tefecilerin insafına bırakılmamalıdır.
Dünyanın bütün ülkeleri bütçelerinin önemli bir kısmını tarıma özel destek ve primler olarak ayırmaktadır. Tarım ve hayvancılık desteklemeleri bazı ülkelerde bizim toplam bütçemiz kadardır. Avrupa ülkelerindeki çiftçiler ve hayvan üreticileri gibi örgütlenme ve mücadele geleneği olmayan Türkiye çiftçisinin emeği, tefecilere ve başta ofis ve yağlı tohumlar olmak üzere tarım tekellerine peşkeş çekiliyor. Çiftçilerin örgütlü olduğu Ziraat Odaları bu durumu seyretmekle yetinmemeli. Çay üreticileri gibi ayçiçeği üreticileri de ülkenin çeşitli yerlerinde hak arama ve hak alma mücadelesi yürütmelidir.
AKP-MHP iktidarının bu yıl artan girdi fiyatlarını hesaba katmadan belirleyeceği ayçiçeği taban fiyatı, çiftçiyi büyük oranda sefalete sürükleyerek önümüzdeki yıl tarımdan koparıp tarım arazilerinin boş kalmasına neden olacak, ayçiçeği üreticisinin toprağına tefeci ve bankaların el koymasına yol açacaktır. Talan değil taban fiyat istiyoruz… Üreten biz, yöneten de biz olacağız… Söz, yetki, karar üretenlere…"