Son dönemde muhalefet cephesinde gelişen adaylık tartışmalarına ilişkin bir açıklama yapan SOL Parti, “Ülkenin kaderinin çizileceği böyle bir seçimde herkesi, muhalefetin her bir bileşenini sorumlu bir politika izlemeye davet ediyoruz” dedi.

SOL Parti’den adaylık tartışmalarına dair açıklama: Uyarıyoruz
Fotoğraf: DepoPhotos

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen hapis ve siyasi yasak kararı ardından başlayan adaylık tartışmalarına ilişkin açıklama yapan SOL Parti, “Ülkenin kaderinin çizileceği böyle bir seçimde herkesi, muhalefetin her bir bileşenini sorumlu bir politika izlemeye davet ediyoruz” dedi.

SOL Parti Merkez Yürütme Kurulu tarafından “Uyarıyoruz” başlığıyla yapılan açıklamada, İmamoğlu davasına ilişkin, “Bu yasak kararı anketlerin yarattığı yalancı bahar havasında adeta uyuşturulmuş tüm toplum ve muhalefet kesimleri için büyük bir uyarı niteliğinde olmalı” ifadeleri kullanıldı.

AKP’nin muhalefet cephesini bölmekten başka bir yolu kalmadığının görüldüğü kaydedilen açıklamada, “Ancak gündemdeki yasak kararı sonrasında AKP’nin bu yöndeki adımlarının belli bir karşılık bulabildiği de anlaşılıyor” dendi.

“Bugün yapılması gereken kimin aday olacağı üzerinden ortalığı kaplayan yeni bir Başkan/kahraman arayışlarına son vermek; AKP’nin yeni baskılarına karşı toplumsal mücadeleye dayanan topyekûn bir karşı çıkış iradesini ortaya koymaktır” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, AKP’nin anayasa tuzağına düşülmemesi gerektiği de belirtildi.

SOL Parti’nin açıklamasında, “Ülkenin kaderinin çizileceği böyle bir seçimde herkesi, muhalefetin her bir bileşenini sorumlu bir politika izlemeye davet ediyoruz. Bu kritik dönemde geleceğimizi bu ucube tek adam rejiminin karanlığından kurtaracak bir sorumlulukla mücadele ederken, bütün ilgililere karşı karşıya oldukları tarihi sorumluluklarını bir kez daha hatırlatmak istiyoruz” ifadelerine yer verildi.

SOL Parti MYK tarafından yapılan açıklamanın tamamı şöyle:

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen siyasi yasak kararı iktidarın koşulları baskı ve hileyle oluşturacağı 2023 seçiminde bir kere daha “atı alıp kaçma” planlarının son göstergesi oldu.

Bu yasak kararı anketlerin yarattığı yalancı bahar havasında adeta uyuşturulmuş tüm toplum ve muhalefet kesimleri için büyük bir uyarı niteliğinde olmalı.

Bugün seçimi kazanma şansı kalmamış AKP’nin muhalefet cephesini bölmekten başka bir yolunun bulunmadığını herkes görebiliyor. Ancak gündemdeki yasak kararı sonrasında AKP’nin bu yöndeki adımlarının belli bir karşılık bulabildiği de anlaşılıyor.

Bugün yapılması gereken kimin aday olacağı üzerinden ortalığı kaplayan yeni bir Başkan/kahraman arayışlarına son vermek; AKP’nin yeni baskılarına karşı toplumsal mücadeleye dayanan topyekûn bir karşı çıkış iradesini ortaya koymaktır.

Adaylığı söz konusu hiç kimse milletin sıdkı sıyrılmış ortadaki örneğine benzer bir ‘icraatçı başkan’ rolüne soyunmamalı, önümüzdeki dönemin misyonunun ülkeyi demokratik bir ortama taşımak, yasama-yürütme-yargı dengesini kurmak olduğunu unutmamalıdır.

Önümüzdeki seçimler kimin seçileceğinden daha çok kimin seçilmeyeceğinin belirleyici olacağı bir seçimdir. Bunu başarmak için YETER artık diyen milyonlarca insanın, Alevi’si Sünni’si, Kürd’ü Türk’üyle tüm ezilenlerin ve emekçilerin, eşit ve özgür bir gelecek hayali kuran gençleriyle kadınlarıyla en geniş toplum kesimlerinin aktif desteğini alacak bir anlayışın ön planda olması zorunludur.

Bugün hukuk ve yasa tanımazlığı apaçık ortada olan AKP’nin gündeme getirdiği anayasa değişikliği tuzağına düşülmemelidir. Yokluk ve pahalılık batağındaki milletin sanki başka derdi kalmamış gibi anayasa müzakeresi terk edilmeli, iktidar parlamentoda sahneleyecekleri kirli oyunlarıyla baş başa bırakılmalıdır.

Toplumun taleplerini karşılayacak demokratik ve özgürlükçü bir anayasanın ancak AKP sonrasında tüm demokratik güçler ve örgütlü kesimler ile birlikte katılımcı bir şekilde yapılabileceği ilan edilmelidir.

Ülkenin kaderinin çizileceği böyle bir seçimde herkesi, muhalefetin her bir bileşenini sorumlu bir politika izlemeye davet ediyoruz. Bu kritik dönemde geleceğimizi bu ucube tek adam rejiminin karanlığından kurtaracak bir sorumlulukla mücadele ederken, bütün ilgililere karşı karşıya oldukları tarihi sorumluluklarını bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.

İlerici, demokrat, yurtsever insanlarımızı, tüm ezilenleri ve emekçileri yarınlarımızı AKP’nin pençesinden kurtarmak için birleşmeye; geleceğimizi sağa ve sermaye partilerine teslim etmeyerek, eşitlik ve özgürlük yolunda yeniden kurmak için birlikte mücadeleye çağırıyoruz.