SOL Parti Balıkesir ve Çanakkale İl Örgütleri Kazdağları'nda doğayı talan eden maden şirketlerine ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Valiliklerin dayatmalarıyla, Madra Dağı, Kirazlı, Kaz Dağları vb. bölgelerde kamuya ait topraklarla, köylülerden bir biçimde satın alınmış topraklar altın madeni, HES ve RES projeleri için sermayeye peşkeş çekiliyor" denildi

SOL Parti'den doğayı talan eden maden şirketlerine tepki

SOL Parti Balıkesir ve Çanakkale İl Örgütleri, Kazdağları’nda Kirazlı ve Balaban köyleri yakınında ve Çanakkale’nin içme suyu barajı Atikhisar’ın yanı başında Kanada menşeili Alamos Gold şirketi tarafından altın madenciliği yapılmak istenmesine karşı bir açıklama yaptı.

Krizin bahane edilerek içme sularının ve toprağın kirletilmek istendiğinin vurgulandığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Bölgemizde son günlerde halk sağlığı ve ekolojik yıkıma yönelik politikalar salgın fırsat bilinerek AKP/MHP iktidar Blok’u tarafından hızlıca hayata geçirilmeye çalışılıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Valiliklerin dayatmalarıyla, Madra Dağı, Kirazlı, Kaz Dağları vb. bölgelerde kamuya ait topraklarla, köylülerden bir biçimde satın alınmış topraklar altın madeni, HES ve RES projeleri için sermayeye peşkeş çekiliyor.

Ne yazık ki bu politikaların uygulanmasına ana muhalefet partisinin bazı il genel ve belediye meclis üyeleri de alttan alta destek veriyor; doğamızı, toprağımızı, havamızı, suyumuzu zehirleyenlerle ve ormanlarımızı yok edenlerle altında ne tür bir çıkar ilişkisi olduğunu henüz bilmediğimiz nedenlerle ortak oluyorlar.

Biz bunların ne anlama geldiğini biliyoruz. Kapitalizmin saldırgan, acımasız ve çirkin yüzü her yerde karşımıza çıkıyor. Daha dün Kovid19 krizinden dolayı insanlar evden çıkamayacak nasıl olsa diyerek, Saros RES projesini Çanakkale İl Genel Meclisi’nde yangından mal kaçırır gibi oylayıp “evet” demediler mi?

Yine bir süre önce İvrindi Altın ve Gümüş Madeninin bulunduğu alanda Madra Dağı’nı delik deşik etme; tarım arazilerini ve ormanlarımızı talan etme projesini Balıkesir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde “sahadaki maden şirketinin çevreye etkilerinin araştırılmasına oy verdik” diye aklamadılar mı? Hem de adlarını tek tek bildiğimiz; kendi geldikleri bölgede yaşayanlardan özür dilemesi gerektiğini düşündüğümüz, teşhir etmekte de asla tereddüt etmeyeceğimiz bazı CHP Meclis Üyeleri ve hatta CHP’li İlçe Belediye Başkanları’nın da “evet” oylarıyla! Her iki dağda ve eteklerinde de buna benzer yüzlercesini sayabiliriz ve örneklendirebiliriz.

Kriz bahane edilerek içme sularımızı kirletme, tarım alanlarını yok etme faaliyetlerinin önündeki engelleri temizlemeye; salgını “Allah’ın bir lütfu” olarak değerlendirmeye yeltenmektedirler. Öyle yağma yok sayın muktedirler! Bu ülke babanızın çiftliği değil! Bu ülkenin işçileri, köylüleri, kadınları, gençleri, aydınları ve devrimcileri bu sömürü çarkını er ya da geç mutlaka kıracak, uluslararası şirketlerle iç içe yürüttüğünüz bu oyunu kararlı mücadeleleriyle mutlaka bozacaklardır. Sizin baskı, yıldırma ve mücadele verenleri karalama politikalarınız sökmez!

Yeri gelmişken bir çift söz de bazı basın yayın organlarında mücadele edenleri tehdit ve hakaret eden; kafatasçı faşizan baskıları kendilerine görev edinenlere söyleyelim: Devrimciler bu seviyesizlerle ve seviyesizliklerle uğraşmazlar; kimseden korkmaz ve “boş serbest atışlara” da pabuç bırakmazlar! Bunu en iyi sizi yemleyen işbirlikçi burjuvalar ve onun perde arkasındaki tetikçileri bilir! Nokta! Madra Dağları ile Kazdağları kardeştir. Sonuna kadar savunacağız ve sahip çıkacağız. Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz! Birleşe Birleşe Kazanacağız! TÜMAD Madra’dan ALAMOS GOLD Kazdağları’ndan Defol!"