SOL Parti, Boğaziçi direnişinde polisin uyguladığı kötü muameleler ve iktidarın söylemlerine ilişkin halkı kin ve düşmanlığa tahrik nedeniyle Çağlayan adliyesinde suç duyurusunda bulundu. Öte yandan adliye önünde konuya ilişkin basın açıklaması yapmak isteyen üyeler polis tarafından engellendi. SOL Parti İstanbul İl Örgütü Başkanı Üzüm, “Adalet için geldiğimiz adalet sarayının bile kuşatıldığını görüyoruz” dedi.

SOL Parti'den öğrencileri hedef alan Erdoğan, Bahçeli ve Soylu hakkında suç duyurusu

YAREN ÇOLAK

SOL Parti üyeleri İstanbul’da bulunan Çağlayan Adliyesi’nde Boğaziçi eylemlerinde öğrencileri darp ederek gözaltına alan ve kötü muamelede bulunan polis memurları hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Ayrıca AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Lideri Devlet Bahçeli ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun direnişe ilişkin açıklamaları nedeniyle ‘adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’, ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlarından da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesi üzere suç duyurusunda bulundu.

Öte yandan adliye önünde basın açıklaması yapmak isteyen SOL Parti üyeleri polis tarafından Kağıthane Kaymakamlığı’nca koronavirüs tedbirleri kapsamında eylem yasağı getirildiği bahane edilerek engellendi.

Polis tarafından Anayasa’nın 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun ihlal edildiğini vurgulayan SOL Parti İstanbul İl Örgütü Başkanı Leyla Koç Üzüm, “Adalet için geldiğimiz adalet sarayının bile kuşatıldığını görüyoruz. Basın açıklaması yapmamız engellenerek hakkımız gasp edildi. İktidar tarafından adeta sıkı yönetim uygulanıyor” diyerek tepki gösterdi.

ÜLKE GENELİNDE DİRENİŞ

AKP’li Cumhurbaşkanı tarafından Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atanan Melih Bulu’ya karşı devam eden direnişin SOL Parti olarak her zaman yanında olduklarının altını çizen Üzüm, ülke genelinde de bu meşru direnişin protestolarla desteklendiğini belirtti.

HUKUKA AYKIRI

Tüm yasaklamalara ve engellemelere karşın binlerce kişi anti-demokratik kayyum rektör atamasına yönelik protestoların devam ettiğini vurgulayan Üzüm,” İçişleri Bakanlığı verilerine göre 4 Ocak tarihinden itibaren 39 ilde eylem gerçekleştirildi. Bu eylemlerde, 600’ü aşkın kişi gözaltına alındı, 140’ı aşkın kişi hakkında adli kontrol kararı, 11 kişi hakkında da tutuklama kararı verildi. Çok net bir şekilde söyleyebiliriz ki, tüm bu denetim kararları haksız ve hukuka aykırıdır” diye konuştu.

KOLLUK KUVVETLERİ SUÇ İŞLEDİ

Kolluk kuvvetlerinin gerçekleşen eylemlerde uyguladığı haksız müdahale ve gözaltılarla suç işlediğini vurgulayan Üzüm, “Kolluk güçleri, anayasanın 34. maddesindeki toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını hiçe sayarak tüm kitlesel eylem ve protestolara haksız bir şekilde müdahale etti. Kolluk güçleri, anayasal bir hakkı ihlal etmekle birlikte, protestoculara şiddet uygulayarak, gözaltına aldığı kişileri işkence ve kötü muameleye maruz bıraktı” dedi.

TOTALİTER REJİMİN YANSIMASI

“Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyum rektör ataması, Türkiye’deki totaliter rejimin bir iz düşümüdür” diyen Üzüm, “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu gözaltına alınanları terör örgütü üyesi olmakla itham etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerini ‘Siz terörist misiniz?’ diyerek hedef gösterdi. İktidar ortağı Bahçeli ise öğrencileri ‘başı ezilmesi gereken zehirli yılanlar’ olarak ifade ederek hedef göstererek öğrencilere yönelik nefret suçu işlemiştir” şeklinde konuştu.

SUÇLULAR: DİRENİŞİ HEDEF GÖSTERENLER

Üzüm, “Boğaziçi Üniversitesi direnişçilerini haksız ve hukuka aykırı iddialarla suçlayamazsınız. Asıl suç işleyenler, demokratik haklarını kullanan protestoculara müdahale eden, saldıran, şiddet uygulayan kolluk güçleridir. Asıl suç işleyenler, protestocuları hedef gösteren, iftira atan, nefret yönelten iktidar ve ortaklarıdır” ifadelerini kullandı.

BULU İSTİFA ETMELİ

Üzüm sözlerini şöyle noktaladı:

“Tutuklanan öğrenci arkadaşlarımız hemen serbest bırakılmalı, ev hapsi uygulamalarına son verilmelidir. Melih Bulu derhal istifa ederek Boğaziçi Üniversitesi’nin önünü açmalıdır.”