SOL Parti ‘Depremin Birinci Ayı’ raporunu açıkladı: İktidar yıkımdan rant çıkardı
Fotoğraf: AA

HABER MERKEZİ

SOL Parti Ekoloji Çalışma Grubu, 6 Şubat’ta Maraş merkezli gerçekleşen iki büyük depremin üzerinden hazırladığı birinci ay raporunu kamuoyuyla paylaştı.

Raporda üç ana başlık öne çıktı:

İktidar yıkımdan rant çıkarttı.

Halk sağlığı hiçe sayıldı.

Tarım arazilerine beton döküldü.

İktidarın geçici barınma mekanlarını kurmak yerine kentlerin yeniden inşasıyla elde edeceği ve dağıtacağı büyük rant için çalışmaya başladığı vurgulanan raporda, “Geçici barınma mekanları tuvalet ve duş alanları başta olmak üzere sağlık, eğitim, çocuk ve hasta bakım vb. hizmet ve servislerin karşılanabildiği, yer seçimi ve optimum büyüklüğünün de yine bilimsel çalışmalara dayandığı bir yaklaşımla acilen kurgulanmalıdır” denildi.
Su sorununun hâlâ sürdüğünü belirtilen raporda, “Halk sağlığı ve çevre sağlığı açısından şebeke suyu içilebilir hale getirilmeli, klor ölçümleri düzenli yapılan şebeke suyunun merkezi dağıtımı sağlanmalıdır” ifadelerine yer verildi.

Enkaz kaldırma çalışmaları sırasında yeni felaketlere davetiye çıkarıldığı hatırlatılan raporda, asbest başta olmak üzere halk ve çevre sağlığına geri dönüşü olmayan zararlar verebilecek tehlikeli atıklara karşı önlem alınmadan yıkım ve taşıma işlemlerinin yapıldığına dikkat çekildi.

Molozların kontrolsüz bir şekilde hatalı yerlere dökümünün yapıldığını ve bundan da rant devşirildiğini ifade edilen SOL Parti’nin raporunda şu ifadelere yer verildi: “Hafriyat çalışmaları aynı zamanda bir rant kapısı! Hafriyat çalışmalarını sürdüren şirketler kimler, kamunun tüm araçları hafriyat taşımak için kullanılmakta iken bu şirketler hangi koşullarda ihaleleri aldılar, OHAL şartlarında bir tür felaket fırsatçılığı politikası yürütülürken halk ve çevre sağlığı, yaşam ve tarım alanları, tarımsal üretim tehdit altında.”

Tarım alanına konteynır kent kurmak için beton döküldüğünü hatırlatılan raporun devamında şu ifadeler yer aldı: “Çıkartılan OHAL Kararnamesi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na denetimden uzak sınırsız yetki verildi. Bu kararname orman ve mera alanlarının, kır emekçilerinin geçim kaynağı olan doğal alanların imara açılması, planların askıya çıkartılmayarak halktan saklanması, itiraz yolunun kapatılmasını içeriyordu! OHAL Kararnameleri ile denetimden ve itirazdan muaf bir şekilde talan politikasına devam edeceğini bir kez daha ilan eden iktidar, konut projelerini Kalyon, Kuzu Grup, Ege Yapı, Nef, Tahincioğlu, Optimal, Dome, NKY ve ANT Yapı gibi yandaş şirketlerin yürütücülüğüne devretti! Toplumsal inşanın, sosyal, kültürel, ekonomik, siyasal etkileşimlerin ürünü olan; kimliği, kültürü, belleği olan kenti sadece konuttan ibaret gören iktidar, yıkıma sebebiyet veren politikaları incelemek bir yana, aynı yıkım politikalarını devam ettirerek planlamadan uzak bir beton yığma sürecine girişmiştir!